3 sendika ortak ses oldu; "Yaşasın örgütlü mücadelemiz"

882

 Eğitim İş, Türk Eğitim Sen ve Eğitim Sen Çanakkale Şube Temsilcileri, ‘Performans Değerlendirme Sistemi’ne karşı ortak basın açıklaması düzenlediler. 3 sendikanın Truva Atı’nın önünde yaptıkları basın açıklamasına sendika temsilcileri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek, CHP Çanakkale İl Başkanı İsmet Güneşhan, CHP Çanakkale İl İlçe Kadın Kolları Yönetimleri, kentli eğitim emekçileri ve vatandaşlar katıldı. 3 sendika temsilcilerinin okuduğu basın açıklamasında, performans değerlendirme sistemi ile eğitimdeki sorunların öğretmenlere yüklenmek istendiği belirtildi. Yapılan basın açıklamasında, siyasi iktidarın yanlış politikalar doğrultusunda başlatılan sitemin her kesimi olumsuz etkileyeceği söylendi.

“Mesleğimiz itibarsızlaştırılıyor”

Performans değerlendirme sisteminin öğretmenlerin, performansa değil puan toplamaya yönelik çalışmalara yönelteceği belirtilen açıklamada; “Bugün eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları, yapılan düzenlemeler ve fiili uygulamalarla halen sürmektedir. Siyasi iktidarın büyük ölçüde kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda eğitim alanında yaptığı değişiklikler, başta öğrencilerimiz olmak üzere eğitim emekçilerini, velileri ve toplumun geniş kesimlerini olumsuz olarak etkilemektedir. Trajikomik bir şekilde Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz Türkiye’nin eğitim durumunun çok iyi olduğunu, öğrencinin hiçbir matematik sorusunu çözemese de hayatta başarılı olabileceği şeklinde bir açıklama yapmıştır. Eğer derslerdeki başarı oranı eğitim için bir ölçüt değilse Sayın Bakanın kafasında eğitime ilişkin başarı kriterlerinin ne olduğunu gerçekten merak ediyoruz. Bu koşullar altında Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin niteliğini arttırmaya yönelik girişimlerde bulunmak yerine ‘Öğretmen Performans Değerlendirme’ sistemini hayata geçirmeye çalışmaktadır. Eğitimdeki nitelik sorunlarını öğretmenler üzerinden tanımlayarak mesleğimizi itibarsızlaştırmaktadır” ifadeleri yer aldı.

“Öğretmenler, eğitimdeki sorunlar ile hedef haline getirilmektedir”
Eğitimdeki sorunların öğretmenlerin üzerine yıkılmaya çalışıldığı söylenen açıklamada; “Öğretmenlerin çalışma koşullarını değerlendirmeden, özlük hakları ve öğrenme iklimi ile iş güvencemizi köklü biçimde olumsuz olarak etkileyecek olan performans denetimi ve sınav uygulamasını dayatmaktadır. Eğitimin niteliğinde yaşanan aşınmanın sorumlusu olarak öğretmenler işaret edilmekte, ‘Performans Değerlendirme sistemi’ ile hedef haline getirilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin ve öğrenci velilerinin öğretmenleri değerlendirmesine dayalı ve dünyada eşi benzeri olmayan bir çalışmaya imza atmıştır. ’Performans Değerlendirme Sistemi’ bilimsel, objektif ve evrensel standartlar yerine öğretmenleri her açıdan baskı altına alacak bir değerlendirme sistemidir. Bu sistem ile öğretmenlerimiz, objektifliği tartışılır sınavlara, değerlendirmelere ve testlere tabi tutulacak, ağır performans baskısı altında angarya çalışmaya zorlanacaklardır. Öte yandan bu sistem ile öğretmenler, işini daha iyi yapmaya değil, daha fazla puan toplamaya yönlendirileceklerdir. Sistem tayinden görevde yükselme sistemine ve ücretlere kadar öğretmenin işi ile ilgili her şeyi etkileyecektir” denildi.
 
“İktidara yakın olanlara ‘Torpil’ yapılması bekleniyor”
3 sendika, performans değerlendirme sistemine ‘hayır’ dediklerini ve mesleklerine sahip çıktıklarını belirttikleri açıklamada; “Sözleşmeli öğretmenler değerlendirmeler sonucunda yeterli puanı alamamaları halinde sözleşmeleri yenilenmeyecektir. Performans değerlendirme sonuçları ‘kariyer basamakları’, ‘görevde yükselmeler’ ve ‘ödüllendirme’ konusunda belirleyici olacağından, hali hazırda iktidara sendikal ve siyasal yakınlığı bulunanlara yönelik ‘torpil” veya ‘ayrımcı’ uygulamaların sürdürüleceği ortadadır. Bu nedenle Eğitim Sen, Eğitim İş, Türk Eğitimsen olarak biz emek örgütleri yan yana gelerek Performans Değerlendirme Sistemine ‘Hayır’ diyor, mesleğimize sahip çıkıyoruz. Bilinmelidir ki öğretmenlerin gelişimi onların yaptıkları işi anlamlı bulmalarına, mesleki özerkliğe sahip olmalarına, okulun demokratik olmasına, yakından izlendiği duygusuna kapılmamasına, kendini güvende hissetmesine bağlıdır. Okul, öğretmenlerin kendi kendilerini yönetebildikleri ve meslektaşları arası rekabet değil dayanışmaları ile kendilerini geliştirdikleri bir mekân olmalıdır. Eğitim emekçilerinin performansları ve akademik başarılarının yanı sıra sınavdan aldıkları puana ve ne kadar objektif olacağı son derece tartışmalı olan performans değerlendirme sistemine göre görevde yükselecek olmaları, yaptıkları işin önemi ve niteliği ile ters düşmektedir” denildi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş