Memur-Sen’in “çözüm süreci” ve “Çanakkale ruhu” gibi nedenlerle 1 Mayıs’ı Çanakkale merkezi olarak kutlayacak olması tepki çekmeye devam ediyor. KESK ve DİSK’e bağlı sendikaların tepkilerinin ardından dün de siyasiler konuyla ilgili tepkiler gösterdi. Çanakkale’nin bir barış şehri olduğuna vurgu yapan siyasiler, “bu kentin huzurunu kimsenin bozmaya hakkı yok” diyerek tepkilerini dile getirdiler. 2014 seçimlerine yönelik olarak bir hamle olarak da değerlendirilen karar ile ilgili “Provokasyona açık bir durum” uyarısı yapıldı. Konuyla ilgili olarak Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Durduk yerde kentin huzurunun bozulmasını gerek yok” derken CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, “Barış ve kardeşlik şehri olarak tanımladığımız Çanakkale’de bu barış ortamını bozmak, kentte huzursuzluk yaratmaktan başka bir amaca hizmet etmeyeceği açıktır” yorumunu yaptı. CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, “Sendikalar, emekçilerin yaşam kalitelerinin yükselmesi, demokratikleşme noktasında mücadele etmeliler, bir takım kışkırtıca hareketlerde bulunmamalılar” derken, Emek Partisi İl Başkanı Kenan Erkul, “Aslında Memur Sen`in aldığı bu karar, AKP`ye Çanakkale`de seçim kazandırmaya yönelik bir karardır” şeklinde yorum getirdi. Türkiye Komünist Partisi Çanakkale İl örgütü ise, “Memur-Sen’in 1 Mayıs’ı ‘Çanakkale Savaşı’ ve ‘çözüm süreci konsepti’ gibi gerekçelerle Çanakkale’de ‘kutlayacak’ olması tuhaf ve kulak tırmalayıcı olmakla birlikte ‘anlaşılabilir’dir” yorumu yapıldı.
“Kentin huzurun bozmayın”
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamasında kararın doğru olmadığını, kent huzurunun bozulması noktasında ‘kışkırtıcı’ olabileceğini dile getirdi. Başkan Gökhan, “Memur-Sen’in açıklamalarını ve bugüne kadar gelinen süreci takip ettim. Çanakkale’de 1 Mayıs merkezi bir miting ile kutlanmak isteniyor. Ancak Çanakkale’de zaten düzenlenen bir etkinlik var. Bunun dışında ikinci bir etkinlik için bir meydanın kullanılması doğru bir yaklaşım değildir. Herkes kendi bulunduğu yerde kutluyor. Çanakkale’nin (Çanakkale ruhu) ya da (Çözüm süreci) gibi sloganlarla siyasi olaylara alet edilmesini doğru bulmuyorum. Bizler ‘Barışın Kenti’ Çanakkale’mizde her yıl büyük bir coşkuyla, sükunet içinde kutlamalarımızı yapıyoruz. Bu yıl da amacımız aynı sükunet ve barış içinde bu günü kutlamak. Çanakkale Belediyesi’ndeki arkadaşlarımız 60 metrelik yolu kendilerine önermişler. Memur-Sen’in bu etkinliğini doğru bir hamle olarak değerlendirmiyorum. Bu etkinlik tahrik edici bir etkinliktir. Bu kentte kimsenin huzurumuzu bozmasını istemiyoruz. Siyasi olarak da değerlendirmemek gerekir. Başka bir yerden gelip burada siyasi algıyı değiştirebileceklerini sanmıyorum. Zaten bu mümkün de olmaz. Durduk yerde kentin huzurunun bozulmasını gerek yok” dedi.
“Bu oyuna gelmeyeceğiz”
CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan ise Memur-Sen’in amacının işçi sınıfının sorunlarına sahip çıkmak olmadığını dile getirdi. Soydan, bu oyunlara gelinmeyeceğini ifade etti. Soydan, “Burada Memur-Sen’in amacı 1 Mayıs’a sahip çıkmak veya işçi sınıfının sorunlarına sahip çıkmak falan değil. Tam tersine AKP iktidarı politikaların meşrulaştırılmasını da amaçlamaktadır. Barış ve kardeşlik şehri olarak tanımladığımız Çanakkale’de bu barış ortamını bozmak, kentte huzursuzluk yaratmaktan başka bir amaca hizmet etmeyeceği açıktır. Bu doğru bir etkinlik değildir. Daha etkinlik olmadan tartışmalar ve huzursuzluklar başlamıştır. Provokasyona açık bir durumdur ve süreç içinde sıkıntı yaratabilir. Memur-Sen aslında 1 Mayıs’ı nerede kutlaması gerektiğini çok iyi biliyor. Biz Çanakkaleliler olarak bu oyunlara gelmeyeceğiz. Kimsenin huzurumuzu bozmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
“Bunun karşısında direnç gösteririz”
CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş ise Memur-Sen’in bu kararına izin verilmemesi gerektiğini ifade ederek, çıkacak olayların sorumluluğunun da izin verenlere ait olacağını söyledi. Sarıbaş, “Çanakkale, dışarıdan taşıma insanlarla 1 Mayıs`ın kutlanabileceği bir yer değildir. 1 Mayıs yıllardır Çanakkale`de kent halkının yanı sıra emekçilerin ve işçilerin katılımıyla kutlanmaktadır. İstanbul ya da diğer kentlerden otobüsler aracılığıyla bindirilmiş kıtaların Çanakkale`ye gelerek, sendikanın da bunu gösteri haline getirmesi doğru değildir. Bu provakatif bir hareket demektir. Çanakkale Valiliği`nin bunu kabul etmemesi gerekir. Sendika Çanakkale`yi niçin seçmiştir? Türkiye genelindeki 1 Mayıs işçi hareketinin zayıflatılması konusundan kaynaklanmaktadır ve mütevazi bir kent olan Çanakkale`de kendi demokrat yapısıyla kutlanan 1 Mayıs`ı provakatif bir hale getirerek kent halkının huzurunu kaçırmaya yönelik girişimdir. Buna müsaade edenler, yarın burada yaşanabilecek herhangi bir olay karşısında sorumlu olacaklardır. Bunun için Çanakkale Valiliği başta olmak üzere tüm yetkilileri buradan uyarıyorum. Buna kesinlikle müsaade etmemelilerdir. Ederlerse de bunun karşısında durarak direnç göstereceğimizi belirtmek isterim. Sendikanın bu kararına Çanakkale halkı da onay vermeyecektir. Türkiye`nin her yerinde bu tür anlayışlar yayılmaya başlarsa, gelecekte çok daha büyük yaralar olacaktır diye düşünüyorum” dedi.
“Sendikaların işi kışkırtıcılık değil”
CHP İl Başkanı Hamza Karagöz ise açıklamasında Memur-Sen’in kararının doğru olmadığını ifade ederek, “1 Mayıs, emeğin, emekçinin bayramıdır” dedi. Karagöz, “Ülkemizdeki ve dünya üzerindeki tüm emekçiler, bugüne elde edişlerinin ve mücadelelerinin yıl dönümünü kutlayarak, baskıya, gericiliğe karşı mücadelelerini sürdürdüklerini deklare ediyorlar. Böylesi bir günü siyasete ya da siyaset oyunlarına alet etmek doğru değildir. Bunu siyaset konusu yaparak, Çanakkale’de sergilemek, bizim açımızdan tasvip edilecek bir durum da değildir. Bu anlamda biz Çanakkale’de sivil toplum kuruluşlarının organize ettiği 1 Mayıs etkinliğine Cumhuriyet Halk Partisi olarak katılacağız. Emekçilerin gücene güç katacağız. Sadece 1 Mayıs olara da değil, 1 Mayıs üzerinden Çanakkale ruhunun siyasete alet edilmesi de doğru değildir. ‘Çanakkale ruhu’ siyaset üstü bir kavramdır. Emek sendikaları, emek örgütleri, kendi üyelerinin ve dolayısıyla emeği savunmalılar. Sendikalar, emekçilerin yaşam kalitelerinin yükselmesi, demokratikleşme noktasında mücadele etmeliler, bir takım kışkırtıcı hareketlerde bulunmamalılar” şeklinde ifadeler kullandı.
“AKP’ye seçim kazandırma çalışması”
Emek Partisi (EMEP) Çanakkale İl Başkanı Kenan Erkul ise CHP’ye çağrıda bulunarak, Memur-Sen’in kararını AKP’nin seçim kazanma çalışmasında bir taktik olarak değerlendirdi. Erkul, “Memur-Sen aldığı karar ile 1 Mayıs`ı Çanakkale ruhuna uygun olarak kutlayacağını deklare etti. Bu tabii ki çok komik bir karar. 1 Mayıs`ın Çanakkale ruhu ile ne alakası var. 1 Mayıs nedir? 1 Mayıs işçi ve emekçilerin birlik ve dayanışma günüdür. Bu Çanakkale ruhuyla alakası olmayan bir etkinliktir. Eğer, Memur-Sen Çanakkale ruhuna uygun bir miting düzenleyeceklerse bunun tarihi 18 Mart olmalıydı. 1 Mayıs`ı kutlamak için Çanakkale`yi merkezi olarak seçmelerinin bir mantığı var. Bana göre, bir sene sonraki yerel seçimlere ilişkin seçim kazanma taktiğinin bir versiyonudur. Bu tabii ki provokasyona açık bir durumdur. Burada demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların ve emekten yana olan siyasi partilerin provokasyona gelmemeleri gerekir. Oluşabilecek bir olumsuzluğun sorumlu ise, onlara bu izni veren ya da alanda iki etkinliğin yapılmasına izin veren yöneticilerdir. Buradan CHP`lileri de göreve çağırıyoruz. Aslında Memur Sen`in aldığı bu karar, AKP`ye Çanakkale`de seçim kazandırmaya yönelik bir karardır. Rektörün ve bir takım kurum müdürlerinin AKP militanı gibi çalıştıkları bir dönemde bunu da araya sokarak Çanakkale`de seçim kazanmak için taktik uygulamaya çalışıyorlar” dedi.
“Şaşırtıcı değil”
TKP Çanakkale İl örgütünden yapılan açıklamada ise “Memur-Sen’in 1 Mayıs’ı ‘Çanakkale Savaşı’ ve ‘çözüm süreci konsepti’ gibi gerekçelerle Çanakkale’de ‘kutlayacak’ olması tuhaf ve kulak tırmalayıcı olmakla birlikte ‘anlaşılabilir’dir. 1 Mayıs’ın içini işçi sınıfı siyasetiyle doldurma konusunda gösterilen ürkeklik, AKP yandaşlarınca doldurulabilmekte ve Memur-Sen’in bu kararında da görüldüğü üzere sürpriz olan şaşırtıcı olmamaktadır. Bunun ‘çözüm süreci’ gerekçesiyle yapılması ise tabloyu tamamlamaktadır! Sermayenin, emperyalizmin, gericiliğin ülke ve bölge projesi için uzatılan havuca da sopaya da aldırmadan karşı çıkmanın zorunluluk olduğu bu örnekte de görülmektedir. 1 Mayıs, işçi sınıfının sermaye ve uluslar arası tekeller karşısında örgütlü gücünü temsil eder. 1 Mayıs, emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı bağımsız bir ülke özlemini, yurtseverliği temsil eder. 1 Mayıs, gericiliğe karşı aydınlanmacılığı temsil eder. 1 Mayıs, emekçilerin eşitlik ve özgürlük mücadelesini temsil eder. Ve bugün 1 Mayıs, özellikle siyasi iktidarın temel yönelimlerine karşı koyuş, meydan okumadır. Bu çerçevede Türkiye Komünist Partisi, 1 Mayıs 2013’te Kadıköy’de sermayeye, emperyalizme ve gericiliğe meydan okuyanların, direnen işçilerin, boyun eğmeyen öğrencilerin, eşitlik ve aydınlık talep eden Alevi emekçilerin, gerçek ve kalıcı bir barışın, hakkını arayan Kürtlerin, siyasi iktidara kafa tutan kadınların kürsüsünü hep birlikte kurmaya çağırmaktadır” dendi.