2012 gerçeklerin kazandığı bir yıl olsun...

745
Demokrasi ve insan hakları kavramlarını ağızlarından düşürmeyen,”kendi halkını katleden hükümetlerin meşruluğu yoktur” diyen hükümet yaşanmış bu gerçeklikleri neden görmek istemez, bu gerçekliklerin gereğini yerine getirmez?
Anlaşıldığı üzere ülkemizde sistem, gerçeklerin dışında yalan dolan entrika üzerine kurulmuştur.
 
Sistemin bu temel mantığı ve kurgusu birçok olayda karşımıza çıkmaktadır.
ÇOMÜ’de yüzlerce insanın işine son veriliyor.
ÇOMÜ yönetimi çıkıyor; biz 1 kişiyi bile işten çıkarmadık gibi bir demagojinin arkasına sığınabiliyor.
Ortada taşeron çalıştırma sistemi gibi bir sistemin temel gerçekliği durur iken, bu sistemin bir parçası olarak tasarrufta bulunmuş bir yönetimin bu çabası hiçbir gerçeği değiştirmez.
Sonuçta kapı dışı edilmiş yüzlerce insan ve bu gelişme ile yaşayacakları onlarca sorun var iken bu açıklamayı hangi vicdan kabul eder?
İşte sistemimiz; yaşandığı gibi gerçekler üzerinde değil, tertipler üzerinde varlığını sürdürmektedir.
Gerçekler kazandıkça daha adil, daha demokratik ve insanca bir yaşamın meyvelerini göreceğiz
2012 yılının ilk günlerinde umutlarımız bu yönde.
Şunu da biliyoruz ki; sadece umut etmek yetmeyecek!
Umutlarımızın gerçekleşmesi için emek sarf edeceğiz, duyarlı olacağız.
Gerçeklerin kazanımlarını yaratmak için daha çok birlik daha çok dayanışma içersinde olacağız.
 
Birbiri üzerine ekleyince…
Künyesinin belli olmadığı yazarlarının kim olduğu bilinmeyen, düne kadar kendi resimlerini kullanma cesareti gösteremeden yayın yapıp, iplikleri pazara çıkınca sahte resimlerini kaldırarak demagoji yapan sitenin bir yazarı önce net bir şekilde emek düşmanlığını ilan ettikten sonra şimdide ihbarcılığa soyundu.
 
Bu yazar önce bütün emekçilerden özür dilemedikçe kaleminden bal damlasa inandırıcı olmaz.
 
“İşçi kendisine iyi davrananın başına çıkar” tespiti ile emek düşmanı yüzünü açığa çıkarmış, bu şahıs şimdi de basın mesleği itibarıyla bu mesleğin onuruna ihbarcılık bulaştırarak bir ihanete daha imza atmıştır.
Önce emek düşmanlığı şimdi ihbarcılık…
Bakalım sonra ne gelecek?
Biz bu karakterleri çok iyi biliyoruz.
Köhnemiş gerici, demokrasi ve özgürlük karşıtı, emek düşmanı bu tarz ve bu tarzın yeni oyun planları bu kentte tutunamayacaktır.
İhbar etiği Olay Gazetesi bu kentte 30 yıldır yayın hayatını sürdüren her zaman gerçeklerden yana, kentin gelişimi için sorumluluk alan, üzüntüsü ile mutlulukları ile kent ile iç içe olan kurumsal yapısı ile her zaman sorumluluklarını yerine getiren bir gazetedir.
Künyesi bile olmayan, kim oldukları bilinmeyen sanal kamikaze delerin ihbarcılık karakteri, basın mesleği adına utanç vericidir.
Bu utanç size yeter.
Kamikaze sanal yazar için, şimdi bir özür borcu daha ortaya çıkmıştır.
Emeği ile geçinen insanlar için sarf ettiğin sözler nedeniyle emekçilerden özür diledikten sonra, şimdi birde gazetecilik mesleğini ihbar mekanizması olarak kullandığın için gazetecilerden özür dilemelisin.
Ve şunu da unutma.
Sen ve senin gibilerinin saldırdığı değerler yeninin temsili olan, bu ülkeyi aydınlıklara insanca demokratik özgür onurlu bir yaşama taşıyacak olan değerlerdir.
Sen bu uğurda bu gerici rolü üstlenmiş ilk kişi değilsin.
Ne kadar çırpınırsan çırpın, hangi kılığa girersen gir, hangi yönteme başvurursan vur, daha güzel yarınlar için verilecek mücadelenin önü alınamaz.
Er geç; daha adil, özgür, insanca, barışın hakim olduğu, halkın yönetimde olacağı, demokratik bir ülkeyi senin “kendisine iyi davrananın başına çıkar” dediğin işçiler yaratacaktır.
Paylaş