200 bin kişi ve 26 bin dönüm tarım arazisi tehdit altında

604
Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından, Çanakkale`de merkeze bağlı Serçiler ve Terziler Köyleri çevresinde yapılmak istenen altın-gümüş madeni için ÇED toplantısı gerçekleştirildi. Madenin Atikhisar Barajı`nı tehdit ettiğini ifade eden Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, "Burası 200 bin kişinin içme ve kullanma suyu. Başka bir alternatifi yok. Sizler bu maden ile bu suyu tehlikeye atıyorsunuz" dedi. 
FETÖ operasyonları kapsamında İpek Holding`den TMSF`ye devredilen Koza Altın İşletmeleri A.Ş., daha önce "ÇED olumlu kararı" iptal edilen alanda, altın-gümüş madeni için ikinci kez proje çalışmasına başladı. Çanakkale`nin tek ve alternatifsiz "içme, kullanma ve suluma suyu" kaynağı Atikhisar Barajı su toplama havzası üzerinde bulunan Merkeze bağlı Serçiler ve Terziler köyleri civarındaki alanda, "Altın-Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi" projesi için "ÇED Halkın Katılım/Bilgilendirme Toplantısı" gerçekleştirildi. Toplantıya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri, maden şirketi yetkilileri ile yöre halkı ve çevre örgütlerinin yanı sıra Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay da katıldı. 
Aynı bölgede iptal edilmişti 
2017 yılında "ÇED olumlu kararı" Çanakkale İdare Mahkemesi`nce iptal edilen Koza Altın İşletmeleri, 30 Kasım 2021 tarihinde verilen iptal kararından 3 ay sonra yeni bir proje hazırlayarak aynı bölge için başvuruda bulunmuştu. Şubat ayında hazırlanan yeni proje için jandarmanın yoğun güvenlik önlemi aldığı Serçiler Köyü`nde ÇED toplantısı gerçekleştirildi. 
Yeni proje, Atikhisar Barajı`na 1600 metre!
Proje tanıtımının ardından konuşma yapan Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, projenin Atikhisar Barajı`na olan mesafesinin, mahkeme kararı ile iptal edilen projeden daha yakın olduğuna dikkat çekti. Bilirkişi raporunu hatırlatan Mutluay, "2017 yılındaki projeyle ilgili bilirkişi raporu; `İçme, kullanma ve sulama suyu havzalarında bu faaliyet yürütülemez` diyor. `Biz bu iptal edilen ÇED raporunun yerini değiştiriyoruz` diyorsunuz. `ÇED olumlu kararı` iptal edilen kapasite artışını bize yeni proje gibi sunuyorsunuz. Hem de Atikhisar Barajı`na daha yakın, yalnızca 1600 metre mesafede açık ocak olacak" dedi. 
"200 bin insanın içme suyu tehlikede"
Madenin tehdit ettiği Atikhisar Barajı`nın Çanakkale için önemine değinen Mutluay, içme, kullanma ve sulama suyu kayağı olan barajın alternatifinin olmadığına dikkat çekti. Atikhisar Barajı`ndan 200 bin insan, içme ve kullanma suyu ile 26 bin dönüm tarım arazisinin sulandığını ifade ederek, "Bölgenin, ülkenin, dünyanın en kaliteli meyve ve sebzelerinin üretildiği topraklar buralar. `Siz bunları riske edemezsiniz` diyor mahkeme kararı ve bilirkişi raporu; `Bu ormanları kesemezsiniz` diyor. Şu kestiğiniz ormanların baraja olan etkileri yüzlerce yıl devam edecek. Bilimsel temele dayanmayan bir raporla, bir kandırmacayla karşı karşıyayız" dedi. 
"Demokratik haklarımızı kullanacağız"
İptal edilen ÇED raporundaki kazı miktarının 700 bin ton olduğunu ifade eden Mutluay. "Şuan ne kadara çıkarıyorsunuz bu miktarı? 13,5 milyon tona..." dedi. Mutluay, "Biz bu yargının ve hukukun arkasından dolanma olarak değerlendirilebilecek bu süreçte, eğer Türkiye bir hukuk devleti ise, sizin burada, bu proje ile halkın karşısında olmamanız gerekiyor. Bizler Çanakkale Belediyesi olarak açılan davanın tarafıydık. Bundan sonra da hukuki süreçlerin içinde olacağız, fiili ve demokratik haklarımızı kullanacağız. Çanakkale halkı Kirazlı`da hangi refleksi gösterdiyse, burada da aynı refleksi gösterecektir. Suyuna havasına, toprağına sahip çıkacaktır" ifadelerini kullandı.
(Seçkin Sağlam)
Paylaş