14 Mart’a 14 acil talep

Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Naci Hasanefendi, 14 Mart tarihinde hekimlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekeceklerini söyledi.

822
Konu ile ilgili açıklama yapan Çanakkale Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Naci Hasanefendi, sorunların çözümü için sağlık çalışanlarıyla birlikte mücadele edeceklerini belirterek; “Yeni bir 14 Mart sürecine yeni bir Sağlık Bakanı ile giriyoruz. Türkiye Sağlık Ortamı’nın ve hekimlerin dağ gibi birikmiş sorunları içinden görece aciliyet teşkil ettiğini düşündüğümüz 14 tanesini “14 Mart’a 14 Acil Talep” başlığı ile 27 Şubat 2013 günü Sağlık Bakanı’na sunduk. Türk Tabipler Birliği ve Çanakkale Tabip Odası olarak sağlık hizmetini birlikte verdiğimiz diğer sağlık çalışanlarının örgütleri ile birlikte 2 Mart 2013 günü bir basın açıklaması yaparak acil 14 talebimizi tüm sağlık çalışanlarının ortaklaşmış talebi halinde kamuoyuyla paylaştık. Yürüttüğümüz sağlık hakkı mücadelesinde birlikte olduğumuz sağlık çalışanlarıyla ortaklaştırdığımız mücadelemizi sürdüreceğiz. Burada dile getirdiğimiz 14 acil talep gerekli samimiyet ve kararlılık olduğu takdirde kolaylıkla yerine gelebilecek talepler. Önümüzdeki 14 Mart süreci bu taleplerin her birini daha yüksek sesle dile getirdiğimiz ve takipçisi olduğumuz bir süreç olacaktır” dedi.
 
Hekimlerin talepleri
Hasanefendi, 14 Mart’a 14 acil talebi ise şu şekilde sıraladı: “Emekli hekim ücretleri acilen iki katına çıkarılmalıdır. Hekimler arasında dayanışma yerine rekabete yol açan, hekimlik uygulamalarını değersizleştiren ve hastaları “puan”a dönüştüren mevcut “performansa göre ücretlendirme” sisteminden ivedi olarak vazgeçilmelidir. Kamuda çalışan hekimlerin ücretleri, Türk Tabipleri Birliği’nin hazırladığı “Sağlık Personelinin Tam Süre Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda önerildiği şekilde iş güvenceli tek bir işte çalışarak insanca yaşamaya, mesleki gelişimi sürdürmeye yetecek, emekliliğe yansıyacak biçimde düzenlenmelidir. Daha önceki Tam Gün uygulamaları nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kalan hekimlerin eski görevlerine dönebilmeleri için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Sağlıklı ve güvenli koşullarda çalışma hakkını güvence altına alacak düzenlemeler ile sağlık ortamlarının şiddetten arındırılması için Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanan öneri doğrultusunda Türk Ceza Kanunu’nda gerekli değişiklik yapılmalıdır. Hekimleri ve sağlık çalışanlarını kamuoyu ve hastalar nezdinde küçük düşürücü tutum ve söylemlere son verilmeli; Alo 184 Sabim Hattı’nın faaliyetleri öncelikle durdurulmalı ve akibeti sağlık çalışanlarının örgütleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Hekimlerin hastalarına yeterli süreyi ayırabilmelerine ilişkin düzenlemeler yapılmalı, kamuda ve özel sektörde hekimlere yirmi dakikadan daha kısa süre içerisinde hasta randevusu verilmemelidir. Birinci basamakta çalışan hekimler arasındaki ücret eşitsizliklerine son verilmeli, kurum hekimlerinin özlük hakları ivedi olarak artırılmalı; aile hekimleri iş güvencesine kavuşturulmalıdır. Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin sözleşmelerinde Türk Tabipleri Birliği taraf olarak kabul edilmeli; işten çıkarmalar Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği’nin iznine bağlı olmalıdır. Hekimlerin diplomalarına dayalı açabildikleri ayakta sağlık hizmeti veren sağlık kuruluşlarının “lisans” adı altında hekim dışı kişilerce açılabilmesine imkan verilmemelidir. Hekimlerin serbest çalışma hakkını kısıtlayan her türlü uygulamadan vazgeçilmelidir. İşyeri hekimliğini taşeronlaştıran; işyeri hekimlerinin eğitimini yetkin olmayan özel sektör girişimlerine açan, atama ve ücretlerin belirlenmesinde Türk Tabipleri Birliği’nin yetkilerini yok eden uygulamalar ivedi olarak durdurulmalıdır. Hekimlerin mesleki, kişisel ve ailevi yaşamını olumsuz etkileyen başta ve öncelikle mecburi hizmet ve geçici görevlendirmeler olmak üzere çalışma yaşamındaki anti demokratik uygulamalar kaldırılmalıdır. Başta asistan hekimler olmak üzere bütün hekimlerin nöbet ertesi izin hakkı istisnasız olarak uygulanmalı; 40 saatlik haftalık çalışma süresi, nöbetler de dahil olmak üzere 56 saati geçmemelidir. Normal poliklinik hizmetleri için vardiyalı çalışma uygulamaları kaldırılmalıdır. Kamu sağlık kurumlarında sözleşmeli, döner sermayeden sözleşmeli, vekil, taşeron işçisi adı altında her tür güvencesiz çalıştırmaya, esnek-kuralsız, fazla çalıştırma ve angaryaya son verilmeli; taşeron şirket çalışanları da içinde olmak üzere sağlık çalışanlarının tamamı devlet memuru statüsüne kavuşturulmalıdır. Ülkemizde sağlık insangücünün planlanması ilgili tarafların katılımıyla bilimsel olarak yapılmalı, insangücünün yetiştirilmesi sırasında tıp eğitiminde niteliği yok sayan uygulamalara ivedi olarak son verilmeli; mevcut tıp fakültelerinin öğretim elemanı, donanım vb. eksiklikleri giderilmeli; tıp fakültelerine kapasitelerinin üzerinde öğrenci alımına ivedi olarak son verilmelidir. Tıp fakülteleri hastanelerinin ekonomik, yönetsel ve akademik özerkliği korunmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan ve yurttaşların sağlık hakkını engellemenin yanı sıra hekimlerin mesleki ve klinik bağımsızlığını yok eden bütün kısıtlamalar kaldırılmalı; hekimlerin tedaviyi düzenlemesine yönelik bütün düzenlemelerin, Türk Tabipleri Birliği ve Uzmanlık Derneklerinin katılımı ve bilimsel çalışmalarına dayalı yapılması sağlanmalıdır. Sağlığı ticarileştiren, sağlık hizmetlerini metalaştıran,eşit-ücretsiz-nitelikli sağlık hizmetinin önündeki öncelikli engel olan sağlıktaki bütün katkı-katılım payları ve ilave ücretler kaldırılmalıdır.”
Paylaş