"13 Nisan kararları Covid-19 kapsamı dışındadır"

1424

 Su ve Vicdan Nöbeti Koordinasyon Kurulu’ndan yapılan açıklamada, 13 Nisan tarihinde alınan İl Hıfzıssıhha Kurulu kararlarına değinildi. Kirazlı Balaban’da direnişini sürdüren yaşam savunucularının alanı boşaltmasına yönelik tebligata da değinilen açıklamada, “Su ve Vicdan Nöbeti herhangi bir kurul kararı ile değil, sağlıklı çevrede yaşama hakkını savunan gönüllülerle başlatılmış bir nöbettir, Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi bünyesinde tüm bileşenlerle yapılmış olan toplantıda eyleme gelen ve destek olanların can güvenliği açısından çadırlı nöbet bitirilmesi kararlaştırılmıştır. O dönem yangın riski vs konularında tarafımıza yetkili kurumlarca iletilen uyarı dilekçelerine cevaben yaşam alanlarındaki her türlü riske karşı güvenlik önlemi ve tedbiri almanın kendilerinin görevi olduğu hatırlatılmış ve eylem süresince hiçbir risk ve güvenlik zafiyeti yaşanmamıştır. Şirketin 13 Ekim 2019 tarihinde yenilenmemiş olan işletme ruhsatı ile de yapılan toplantılarda alanın şirkete güven duyulmadığından dolayı düzenli denetlenmesi kararlaştırılmış, 14 Mart 2020 tarihine kadar her Cumartesi günü maden sahası ve etrafındaki köyler ziyaret edilmiştir. Bu süreçte madenin gözünü diktiği bir başka saha olan Kumarlar Köyü Göleti ile ilgili çalışmalar yapılmış, araştırmalar sonucunda da inşa edilen baraj göletinin inşa aşamasının denetlenmediği tespit edilmiştir. Ayrıca çok kez dile getirildiği üzere Kumarlar Göleti’nin bir maden şirketi tarafından inşa edilmesinin hiçbir mantığı yoktur ve bir maden şirketi maden çed in de belirtilmeyen hiçbir köyde sosyal çalışma yapamaz. Yetkili kurumlara defalarca dilekçeler sunulmuştur. Bizleri Bakanlıklara yönlendirmişlerdir. Bizler de Bakanlıklardan randevu talebinde bulunduk. Covid-19 salgını nedeniyle tüm randevuların askıya alındığı tarafımıza iletildi. 13 Nisan 2020 tarihinde alınan Ormanlara dair kararlar ise tamamen Covid-19 kapsamı dışındadır. Ormanlık alanlarda toplu olarak bir arada bulunmayı önlemek bir nebze anlaşılır olsa da zaten bu salgın sürecinde ne nöbet alanına ne de şirket sahasına toplu bir ziyaret yapılmamıştır. İçlerinde bizlerinde olduğu tüm vatandaşlar tarafından alınan kararlar saygıyla karşılanmış ve alınan tedbir kurallarına uyulmuştur. Kirazlı Eski Orman Deposu’nda konaklamayı sürdüren arkadaşlara konakladıkları alanı terk etmeleri hususunda tebligatlar iletilmiş. Tüm eylemlilik süreci dışında durumları değerlendirildiğinde en steril durumda olanlar onlardır. Dışarıdan geliş-gidişler konusunda kendileri de gerekli önlemleri alarak, ilgili kurumları bilgilendirmişlerdir. Şimdi bulundukları sahadan çıkışlarını isterken sağlıklı ulaşım ve konaklama imkanları sağlanacak mıdır? İl Hıfzı Sıhha Kurulu bu arkadaşların güvenli bir şekilde taşınmaları, il dışına seyahatleri veya il merkezinde sağlıklı şekilde konaklamalarına imkan sağlayacak mıdır? Konunun bir diğer boyutu ile ilgili olarak arkadaşları o sahadan çıkararak müdahale etmemiz gereken herhangi bir durum olduğu takdirde tüm hukuki haklarımızı kullanacağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı belirtiriz.  Bizler başta da belirttiğimiz gibi bir kurul kararı ile bir araya gelmedik, sağlıklı yaşamak hakkımız, bunun içinde her türlü eylem, etkinlik, direniş hakkımız saklıdır. Direnmeye ve tüm gücümüzle Kazdağları’ndaki madencilik faaliyetleri başta olmak üzere doğayı tahrip eden tüm sözde yatırımlarla mücadele edeceğimizi tüm kurumlara bildiririz” denildi.      

(Atilla Akın) 
 
Paylaş