10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası

477
Kalp Sağlığı Haftası kapsamında konuşan ve önerilerde bulunan Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut "Kalp hastalıkları bütün dünyada pandeminin sürekli hali olarak tanımlanan endemiye dönüşmüştür. Kalp hastalıklarının üçte biri de sinsice seyrettiğinden, doğrudan kalp krizi olarak kendini gösterebilir. Bu nedenle ailesel yatkınlığı olan, sağlıksız yaşam alışkanlıklarına sahip kişilerin ve kronik hastalığı olanların gizli kalp açısından muayene ve tetkiklerinin yapılması hayati önem taşımaktadır" dedi.
 
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut 10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında yaptığı açıklamada kalp sağlığı için mutlaka bilinmesi gerekenleri anlatarak önemli uyarılar ve yapılması gerekenlerle ilgili önerilerde bulundu. 
 
Sağlıklı yaşam tarzı, ilaçlardan daha etkili
Kalp hastalıklarını önlemede sağlıklı yaşam tarzının ilaçlardan daha etkili olduğunun üzerinde duran Prof. Dr. Ahmet Karabulut "Kalp hastalıkları kronik yani uzun süreli hastalıklardır. Bu nedenle ana hedef hastalığın önlenmesi olmalıdır. İlaç tedavisi hastalık tanısı konan kişilere uygulanmaktadır. Hastalığın önlenmesi sağlıklı yaşam tarzı ile mümkündür. Düzenli egzersiz, ideal kilo, Akdeniz tipi beslenme, tütün ve alkolden uzaklaşma, kaliteli uyku ve stres yükünü azaltma ile kalp hastalıkları gelişme riskinde belirgin azalma sağlanabilir" diye ifade etti.
 
Beslenme tarzına dikkat edilmeli
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, Akdeniz tipi beslenmenin, dünyada kabul görmüş en sağlıklı beslenme şekli olduğuna dikkat çekerek şu önerilerde bulundu; "Kalp sağlığı açısından; sakatat ve işlenmiş et ürünleri, beyaz unlu mamüller, hazır şekerlemeler, şekerli ve gazlı içecekler, nanoteknolojik hazır gıdalar, kızartmalar ve aşırı tuz tüketiminden uzak durulmalıdır. Akdeniz tipi beslenmeye yani bolca sebze, yeterli miktarda meyve, ceviz, zeytin, kararında zeytinyağı, esmer tam tahıllı ekmek ve taze yağlı deniz balıkları tüketmeye özen gösterilmelidir. Günlük yumurta tüketimi bir adet haşlanmış şekilde olmalıdır. Hekimin onayı ile kalp sağlığı için yeterli miktarda güneş vitamini olan D vitamini ve B9 olarak bilinen folik asit alınmalıdır." dedi. 
Kalp hastalıkları genetik olabilir
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut kalp hastalıklarının genetiksel yatkınlıkla da ilgili olduğunu dile getirerek "Kalp hastalıkları ailesel geçiş gösterirken, özellikle birinci derece akrabalarda 50 yaş öncesi gözlenen kalp krizi ailesel yatkınlığa işaret ediyor. Annede 65 yaş, babada ise 55 yaş öncesi ortaya çıkan kalp hastalıkları çocuklar için genetik risk oluşturuyor." diye ekledi. 
 
Kan sulandırıcı ilaç kullanımında bu hataya düşülmemeli 
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, kan sulandırıcı ilaç kullanımına yönelik toplumda yanlış bir düşüncenin olduğunu belirterek şu sözlerle uyardı; "Kan sulandırıcı tedavi damar sertliği olan, kalp krizi ya da felç geçiren herkese ömür boyu önerilir. Kan sulandırıcı tedavinin faydaları kalp hastalığı olmayan kişilerin de kan sulandırıcı almasına yol açmıştır. Öyle ki; `40 yaşın üzerine gelen aspirin kullansın` sözü şehir efsanesine dönüşmüştür. Ancak bilimsel verilere göre; kalp hastalığı olmayan kişilerde koruma amaçlı verilen aspirin uzun vadede kanama riskini artırırken, kalp hastalığı için de belirgin ek bir fayda sağlamamaktadır. Bu nedenle kalp ve damar hastalığı olmayan orta yaş ve ileri yaştaki kişilere koruma amaçlı kan sulandırıcı tedavi önermiyoruz. Mutlaka hekime başvurarak, gerekli tetkiklerin yapılmasının ardından, hekimin gerekli görmesi durumunda kan sulandırıcı kullanılmalıdır." dedi.
 
Sigara ve alkolden uzak durulmalı
Prof. Dr. Ahmet Karabulut, sigara ve alkolden özellikle uzak durulmasını ifade ederken "Bilimsel çalışmalar; sigara, nargile, elektronik sigara gibi tütün ve tütün ürünleri ile alkol kullanımının kalp ve damar hastalığına ciddi şekilde davetiye çıkardığını ortaya koyuyor. Çalışmalara göre; bu zararlı maddelerin kullanımı nedeniyle hem kalp hastalıkları erken yaşlarda ortaya çıkıyor hem de damarlarda tıkanma daha hızlı oluyor, kalp krizi ve felç riski artıyor." diyerek alkol ve sigara kullanmanın kalp hastalığı riskini arttırdığını dile getirdi. 
 
Kronik hastalığı olanlar dikkat etmeli
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, kronik hastalıkların da kalp ve damar hastalığını daha erken yaşlarda ortaya çıkardığını belirterek "Hipertansiyon, diyabet ve kolesterol üçlüsü kalp hastalıkları ile doğrudan ilişki içindedir. Tansiyonu kontrol altında olan, kan şeker ve kolesterol dengesi iyi sağlanan kişilerde kalp krizi riski azalır" dedi.
 
Artık çocuklarda da görülüyor
Prof. Dr. Ahmet Karabulut kalp rahatsızlığı hastalığının yaş aralığının düştüğünü ifade ederek "Geçmişte 40 yaşın altındaki kişilerde nadir görülen kalp hastalıkları artık 30`lu yaşlarda karşımıza kalp krizi olarak çıkıyor. Gençlerde hatta çocuklarda kalp krizine bağlı ölümcül ritim bozuklukları daha sık görülüyor." diye konuştu.
 
Covid-19 sonrası kalp hastalıkları da artış gösterdi
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, Covid-19 sonrası kalp hastalıklarının daha sık görüldüğünü belirterek şu bilgileri verdi; "Covid-19 doğrudan damarlara etki ederek pıhtı oluşumunu artırıyor. Yapılan araştırmalara göre; Covid aşıları sonrası da benzer bulgular gözlenmiştir. Covid-19 enfeksiyonu geçiren kişilerde sonraki 1 yıl içerisinde kalp krizi riski daha yüksek olmaktadır. Aşı olan kişilerde özellikle erken dönemde miyokardit (kalp kasının iltihaplanması) gibi kalp ile ilgili yan etkiler daha sık gözlenmiştir. Bu nedenle özellikle Covid-19 enfeksiyonu geçirenlerin ve Covid-19 aşısı olanların ilk bir yıl içerisinde kalp muayenelerini mutlaka olmaları gerekir." Prof. Dr. Ahmet Karabulut, Covid-19 enfeksiyonunun gizli seyreden kalp hastalıklarını da açığa çıkarabildiğini belirterek "Kalp hastalığı için ailesel riski olanlar, sağlıksız yaşayanlar, kronik hastalıkları olan kişiler Covid-19 enfeksiyonu ya da aşısı sonrası düzenli takip altında olmalıdır." dedi. 
 
Bitkisel tedavi kalp hastalığını durdurup yok etmez
Bitkisel yolla tedavinin kalp rahatsızlıklarını tedavi etmediğini belirten Prof. Dr. Ahmet Karabulut "Vegan beslenen kişilerde kalp hastalıkları daha az görülüyor. Ancak toplumda, ilaç kullanmak istemeyenlerin bitkisel takviyelere yönelmesi gibi bir yanlışa düşülüyor. Zira vegan tipi beslenme ile bitkisel tedavinin aynı şeyler olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Karabulut, aksine modern ilaç tedavisi yerine bitkisel ilaçlar almanın kalp hastalığının daha da ilerlemesine yol açabileceğini söylüyor. Bu nedenle kalp hastalığı olan kişilerde hekimin önermesi durumunda diyet, ilaç tedavisi ve takviye gıda desteğinin bir bütünlük içerisinde yapılması gerekiyor." diyerek kalp rahatsızlığı hakkında vatandaşların doğru bildiği yanlışları açıkladı. 
(Haber Merkezi) 
Paylaş