Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

TOPLUMSAL İKLİM VE PROVOKASYON!..

2237
Bayramiç İlçesi’nde yaşanan olaylar, yaratılan provokasyon, toplumsal ve sosyal ilişkilerin vardığı nokta açısından önemli bir duruma işaret etmektedir.
Her mahalle veya kasabada olabilecek üç- dört gencin kavgasını, bir toplumsal olaya, kitlesel linç girişimine dönüştürmek yalnızca yerel, lokal bir duruma işaret etmez, etmiyor.
Bilindiği gibi ‘açılım’ süreci olarak tanımlanan ve yoğun tartışmalara neden olan süreç, toplumun dengelerini, sosyal psikolojiyi etkileyen bir niteliğe büründürüldü.
Hükümetin şekilsiz ve belirsiz ‘açılım’ projesini de fırsat olarak değerlendiren muhalefet parti sözcüleri; şoven, statükocu, çözümsüzlükten beslenen bir taktik söylem çizgisi izleyerek, tehlikeli bir toplumsal iklimin yaratılmasında önemli bir rol üstlendiler.
Denilebilir ki; Ankara’dan yapılan söylemler, estirilen rüzgarlar, bir toplumsal gerilim ve provokasyon iklimi yaratmanın yanısıra, Bayramiç gibi yerlerde fırtınaya dönüşüyor, dönüşebiliyor…
Üç- beş provokatör, bir ilçede yüzlerce kişiyi galeyana getirerek, karakolu kuşatıyor, Kürtlerin yaşadığı evleri camını- çerçevesini tahrip edebiliyor…
Can ve mal güvenliği, konut dokunulmazlığı ihlal ediliyor. İşin ilginç yanı, bu kışkırtıcı provokatörler, herkes tarafından tanınan kişiler…
Slogan atıyor; “Kürtler dışarı/ Bayramiç Kürtlere mezar olacak!...” diye…
Atılan bu sloganların anlamı nedir?
Bütün Kürtler suçludur!.. Bütün Kürtler ölümü hak ediyor! Bu, bir düşman görme, düşmanlaştırma psikolojisi ve hatta ideolojisi değil mi?
Bu, bir ırkçılık ve şovenizm düşüncesi değil mi?
Bölücülük, ayrımcılık daha nasıl olabilir?..
Hukuku, yasaları açıkça ihlal etmek, daha nasıl olabilir?..
Bu bir linç kültürü değilse, peki nedir?
Bu provokatörler, bu cesareti ve yetkiyi(!) nereden alıyorlar?
Kim onlara yasaları çiğneme özgürlüğü(!) veriyor, bilmek isteriz!..
Herkesin bildiği, tanıdığı bu provokatörler hakkında yapılacak yasal işlemleri görmek istiyoruz!
Burada en önemli görevlerden birisi, yerel yöneticilere, sendikalara, barıştan, kardeşlikten, demokrasiden yana olan tüm Bayramiçlilere düşmektedir.
Korkarak, sinerek, sokakları üç- beş ırkçı- şoven provokatörün egemenliğine terk etmek, kaygı verici gelişmelere hizmet eder.
Kürtler, bu ülkenin her yerinde özgürce yaşama hakkına sahiptirler. Bu bir anayasal yurttaşlık hakkıdır.
Suç işleyenin cezasını verecek olan kurumlar, yasalarca belirlenmiştir.
Linç girişimi özgürlüğünü(!) provokatörlere tanıyan bir yasa ve kural yoktur…
Bu topraklarda barış ve kardeşlik kültürünün gerçekleşmesinden, hukukun üstünlüğüne dayalı bir düzenin kurulmasında ve demokrasi ikliminin gerçekleşmesinden hepimiz sorumluyuz!..