Seçkin Sağlam

ssboreas17@gmail.com

Sedat hoca nerelerde acaba?

2068
ÇOMÜ’de öğrencilere hakaret ediliyor.
Yetmiyor,
Dövmek için polislerin ve özel güvenlikçilerin yanında üstlerine yürünüyor.
Yetmiyor,
Yurt basılıp öğrenciler dövülüyor.
 
***
 
ÇOMÜ yönetiminin sesi soluğu çıkmıyor
Yurt-Kur’dan ses çıkmıyor
Emniyetten ses yok
Valilikten ses yok
 
***
 
Ben de bari ÇOMÜ Rektörü Sedat Hoca’ya bir sesleneyim istedim;
Hocam,
Şimdi sizin haberiniz olmayabilir!
Duymamışsınızdır belki!
Ya da size söylememişlerdir!
Çok garip ama bu söylediklerimin üçü de olmuş olabilir!
Ama ben size anlatayım;
 
İki ayrı olay var.
1’incisi ÇOMÜ Öğrenci Kolektifi üyesi öğrenciler, polislerin ve üniversiteye çalışan özel güvenlikçilerin gözleri önünde hakaretlere, küfürlere ve açıkça tehditlere maruz kalıyorlar.
Neden biliyor musunuz?
Sadece bildiri dağıttıkları için!
Bu bir kaç gün böyle sürüyor.
 
2’nci olay ise, Kredi Yurtlar Kurumu’ndaki odalarında gecenin geç bir saati öğrenciler yataklarından kaldırılıp dövülüyor. Hem de öyle böyle değil, bildiğiniz hastanelik olana kadar dövülüyor.
Bunlar da sadece Kürt oldukları ve Kürtçe konuştukları için.
 
Öğrencileriniz önceki gün okullarına alınmadılar. “Giremezsiniz”dendi onlara.
Onlar da çıktılar Kordonboyu’nda “Biz ÇOMÜ’nün öğrencisiyiz, okulumuza giremiyoruz, ey Çanakkaleliler”diyerek vatandaşlara durumu anlattılar, destek istediler.
 
***
 
Hocam, bunların hepsi direksiyonunda bizzat sizin bulunduğunuz, ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ’nde oldu.
 
Sizin her seferinde insanların “Fikir özgürlükleri” olduğundan bahsettiğiniz, bunu savunduğunuz kurumunuzda oldu.
 
Bunların hepsi “Dünya üniversitesi” olan ÇOMÜ’de oldu.
 
İşte bunlar, sizi ve kurumunuzun imajını yerle bir etti.
 
Ve siz hocam, sadece susuyorsunuz… Bu duruma karşı ses çıkarmıyorsunuz.
 
“Ben üniversitemde böyle şeyler istemem. Burada öğrenciler özgürce fikirlerini savunabilir. Burada kimse kimsenin yaşantısına müdahale edemez”  demiyorsunuz.
 
Hocam unutmayın suça ses çıkarmamak, suçu kabullenmektir. Müdahale etmemek suça ortak olmaktır.
 
***
 
Sizin üniversitenizde işler nasıl yürür bilmem, ama bu kentte 19 yıldır yaşayan biri olarak Çanakkale’de işler hiç böyle yürümez, bugüne kadar da yürümedi.
 
Sizi bilmem ama şiddet ve kavga bizim kültürümüzde yok.
 
Bizim kültürümüzde insanlar, bir başkasına karışmadıkları ve diğerine zarar vermediği sürece fikirlerini söyleyebilirler.
 
***
 
Şimdi ben tekrar söylüyorum, öyle tahmin ediyorum ki; sizin bu olaylardan haberiniz yok!
Çünkü olsa kesin müdahale ederdiniz.
Muhtemelen birkaç gündür de Çanakkale’de değilsiniz.
Yoksa olsanız en azından merak eder, bir sorardınız değil mi?
 
Ya bir de hocam, bugün çok zamanınızı aldım belki ama; Bu saldırıya uğrayan öğrencilerin dediğine göre çalışmalarına destek verip etkinliklerine katıldığınız Ortak Akıl Topluluğu da olayların içindeymiş. Çocuklar bunu iddia ediyor. “Elimizde fotoğraflar var” diyorlar.
 
Siz bu konuda ne diyorsunuz hocam?
 
***
Hocam,
Siz hiç dayak yediniz mi?
Bilmiyorum
Size hiç kimse gelip de “Konuşamazsın” dedi mi?
Onu da bilmiyorum
Size birileri çıkıp, “seni burada istemiyoruz” dedi mi?
Buna da bilmiyorum
Ama bu çocuklar, sizin üniversitenizde, baskıyla karşılaşıyor, dayak yiyor, küfür ve hakaretlere maruz kalıyorlar.
 
Siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama en azından bir miktar utangaçlıkmevcut olmuştur değil mi sizde de?
 
En azından hani “vicdan” demiyorum ama bir mevki sorumluluğu ile hareket edebilirsiniz!
 
Umarım bu yazıyı sağ salim alır da okursunuz, belki söyleyecek biri çift lafınız olur.
 
Yoksa siz de Rektör Yardımcınız Hüseyin Hoca gibi, saldıra uğrayan öğrencilerin, saldırının hemen sonrasında yüzlerinin gülmesini mi istiyorsunuz?