Yusuf Sonkurt

yusuf@canakkaleolay.com

NAMUS VE ŞEREFİ’İN SUYU ÇIKTI

1195
               İnsan onurunun en kutsal değerleri namusu ve şerefi olduğu tartışmasız kabul edilir. Çağımızda bu değer üzeriden ahlaki yemin etmek ve ettirmek geleneği en çok kullanılandır. Sağlık ve adalet insan yaşamında çok önemli yeri olduğundan sağlıkta doktorlar Hipokrat yemini, hukuk fakültelerini bitirenlere fakülte dekanı diplomayı öğrenciye teslim ederken yeminle teslim ederlerdi. Bizim zamanımızdaki bu usul devam ediyor mu? Bilmiyorum ama son günlerin güncel olaylarında bir komisyonun 9 üyesinin de Hukuk Fakültesi eğitimli olduğunu görünce ve de Ülke’mizi yönetmekle vekâlet verdiğimiz vekillerimizin veya yükleneceği yeni görevini tarafsızlık ilkesine sadık kalacağına namus ve şerefi üzerine millet kürsüsünden yemin edenlerin, yeminine sadık kalmadığını üzülerek ibretle izlemekteyiz.
                Bu ibretlik durumun düzeltilmesi için ya yemin metninden namus ve şeref sözleri çıkartılmalı veya yemin metni tekrar düzenlenmeli. Namus ve şerefin namusu kurtarılmalı. Bizler Müslüman toplumu vallahi-billahi diyerek pratikteki günlük konuşmalarımızda sıkça kullandığımız deyimdir. Ama bu da çok özensiz sıradan dini anlamda ağırlığı konuşma dilidir.
 
                Acaba başta Amerika olmak üzere pek çok  batı Ülke’lerde dini kitabı Tevrat’a elbasarak yemin şeklini biz Müslüman insanı da Kuran’a el basarak yemin etsek , ettiğimiz yemine sadakat yükümlülüğü sağlar mıyız. Diyeceksiniz ki Bakara-Makara diyerek dalga geçenler, tek ayağını kaldırarak yemin eder.       
                T.B.M.M. de 1608 ceza dosyası dokunulmazlıklar şemsiyesiyle koruma altındaymış. Vatandaş olarak vekâlet verdiğimiz milletvekillerimiz bizi okuyorlarsa, bu yasa teklifimizi değerlendirip, yasama organına taşımalarını arz ve rica ederim. Saygılarımla.
                Hoşçakalınız.