Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Hepimiz Biraz Karadenizliyiz!...

2120
Memleketin bir yönü Karadeniz olunca; hepimizin bir tarafı da Karadenizli oluyor.
Yoksa en ciddi işlerimizi bile mizaha dönüştürebilir miyiz…
Tabii arada ciddi şeylerde yapıyoruz…
Yasama ve yürütme erklerinin başına birer Karadenizliyi getirmek gibi.
Biz yine, işin mizaha dönüşmüş ciddi olaylarını tartışalım, paylaşalım…
Ama önce bir fıkra: İki hırsız yolda durmuş, öküzlerle çift süren çiftçiyi izliyorlar. Hırsızın biri ötekine şöyle diyor.”Ben bu çiftçinin öküzlerinden birini çalabilirim. Ama sende küçük bir katkı yapacaksın” Öteki “ne yapacağım” diye sorar.Birinci hırsız devam eder; “ben bu işe ‘şaşırmışım!...’ diye hiç durmadan bağıracaksın.
Birinci hırsız tarlanın aşağısına yönelirken arkadaşı bağırmaya başlar.
Çiftçi sesi duyunca çiftini tarlanın ortasında bırakarak adamın yanına gider. Selam verdikten sonra kardeşim der sabahtan beri “ben bu işe şaşırdım diye” neden bağırıyorsun. Hırsızın arkadaşı cevap verir. “senin tek öküzle çift sürmene şaşırdığım için bağırıyorum” Çiftçi geri döner ve bakar gerçekten öküzlerden biri yok olmuştur. Ve hırsızın arkadaşına dönerek “ben de bu işe şaşırmışım” der.
Şimdi Muğla’dan Ankara ya askeri mühimmat taşıyan kamyonun “karakolluk olmasını” haberlerden okuyunca doğrusu aklıma bu fıkra geldi.
(Bir fıkra!) daha; Birlikte çalıştığım arkadaşım sürekli yemek tarifleri yapardı, sonra nasıl güzel oldu mu diye onaylamamı isterdi. Ben de kendisine “sürekli yemek tarifi yapıyorsun ancak, yemek yaptığını hiç görmedim, yemedim ki değerlendireyim” diye cevap veriyordum.
Ortalıkta dolaşan iddialar ve iddianameler, darbe tarifleri ve planları ile dolup taşıyor. Bir kısım zevat galiba sürekli tarif yapmaktan yorgun ve bitap düşmüş olmalı ki başka şeylere fırsat bulamamışlar.(Ne şeriat ne darbe sloganını unutmadan)
Yani arkadaşım gibi sürekli tarif yapmışlar.
Karadenizli tarafımız bu komiklikler ile bitmiyor. Hükümetin şemsiyesi altından anti darbeciliğe soyunan kimi liberal yazar-çizer tayfası milletin hafızasını yok sayıyor. Zira bu zevat Kenan Evren’in akşam sofrasında yer kapmak için ne yalakalıklar yaparlardı. Çevirin arşivleri ya da sorun Evren’e… Ama bunların ar damarı çatlamış.
Yani; basın tarihinin traji komik figürleridir hepsi o kadar.
Ha birde başbakanı kızdıran köşe yazarları var.
Onlara da sözümüz “maaşlarınızı patronunuzdan aldığınızı unutmayın, emi…”
Biliyorsunuz Başbakan demokrasiden ve basın özgürlüğünden yanadır!...Kızdırmaya gelmez!...
Bir not ta Çanakkale’den;8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayan KESK’e bağlı sendikalardan ancak 5-6 üyenin alanda bulunmasını, tersinden okursak 1Nisan şakası diye yorumlayabiliriz.
Velhasıl, en ciddi durum ve konuların mizah kokması galiba bir yanımızın karadenizli olmasıyla ilintili olabilir.
Ne diyelim, sabah ola hayrola!...