sermet@canakkaleolay.com
Gazetemiz sorumlu habercilik ilkeleriyle yerelde halkın sesi, hukuksuzluğa karşı, özgürlüklerin savunucusu, insan hakları ve demokrasi ilkeleri ile sürdürdüğü, mağdurun yanında oluşturduğu yayın hayatı ile birilerini ürkütse de onların tehditlerine rağmen, demokrasiden nasibini alamamış tutumları karşısında gerçeklerden yana tavrını sürdürmeye kararlıdır. Stratejik yaklaşımımızın bu gerçekler ile şekillendiği yayın politikamız temelinde Memur-Sen Çanakkale Şube Başkanı Sefahattin Çiloğlu’nun gazetemiz hakkındaki sözleri çok garip, garip olduğu kadar anti demokratik, baskıcı, özgürlükleri yok sayan bir tutumun yansımasıdır. Ne demektir, “bu haberleri Çanakkale’de sadece bir gazete yazmaktadır” sözleri Ne yapsaydık, yazmasa mıydık? Siz hangi hukuk ile kendinizde böyle bir hak buluyorsunuz? Bir basın kuruluşuna “bu haberi sadece siz yazıyorsunuz “demenin ne anlama geldiğini biliyorsunuz herhalde? Hukuksuzluğa, özgürlüklülerin sınırlandırıldığı uygulamalara çok fazla özenmeyin, bu uygulamalar bir gün sizi de yok eder, götürür.
Biz habercilik ilkelerimiz temelinde Vakıflar İşhanı’nda yaşanılan bir olay sonrasındaki tepkileri görmemezlikten gelemezdik.
Memur -Sende zikir yapıldığı iddiaları ve bu konudaki tepkiler, o alandaki esnaflardan gelmiş, bizde bunu yine sorumlu gazetecilik anlayışımız ile Memur-Sen Başkanı Sefahattin Çiloğlu’nun da görüşlerine başvurarak kamuoyu ile paylaştık.
Fakat gelinen yerde Çiloğlu herhalde kendiside söylediklerine pek inanmadı ki haberimiz için gazetemize saldırı politikası ile bir cephe açarak, tahammülsüzlüğünü gösterdi.
Gelişmenin bu bağlamda olması; meslek hayatımızda çok kez karşılaştığımız, gerçekler karşısındaki ruh hali atmosferini bir kez daha yaşadık Çiloğlu’nun tepkileri ile.
Biz gazetecilik ilkelerimizden taviz vermeyeceğiz.
Halkın, haber alma özgürlüğü, hiç kimsenin kaygıları ve tasarrufları ile yok edilemez.
Biz haberimizde hiçbir eleştirisel yaklaşımda bulunmadık.
Sadece iddiaları gündeme getirdik ve Sefahattin Çiloğlu’na bu konuda savunma hakkını vererek bizzat haberi kamuoyu ile paylaştık.
Çiloğlu bizim bu saygılı yaklaşımımız karşısında haddini aşarak, “sadece gazetemizde yayınlanması” konusunda eleştirilerde bulunarak basın özgürlüğü kavramı noktasındaki gerici tutumunu ortaya koydu.
Biz haber politikalarımız itibarıyla her zaman saygılıyız.
Fakat düşüncelerimizin savunulması noktasında da; böylesi anti demokratik, ifade ve haber özgürlüğünü yok sayan üsluplara da pabuç bırakmayız.
Şimdi size soruyorum Çiloğlu?
Bir sendika olarak sorumluluğunuz üyelerinizin ekonomik çıkarlarını savunmaktır herhalde.
Bunu yapar iken üyelerinizi dini inançlarına göre bir ayrıma sokacak tavırlardan kaçınmak noktasında bir davranış disiplinine sahip misiniz.?
Sendikalarda dini inançlar temelinde faaliyetlerde bulunmak, dini motifler temelinde sosyal faaliyetler düzenlemek ne kadar doğru bir yaklaşımdır?
Bu sorular karşısında doğru bir tutum almış olsa idiniz; bugün bu sorunu tartışmamış olacaktır sizinle.
Sendikanızın dini inancı olamayan kişilerin de örgütü olabileceği düşüncesi ile hareket edebilseydiniz, zikir iddiaları konusundaki eleştiriler de bugün olmazdı büyük ihtimal ile.
“Sendikadan dua sesleri geliyor” geliyor şeklindeki çevre esnafının iddialarına karşılık sizin “tasavvuf müziği dinledik” açıklamanızı kamuoyu takdir edecektir. .
Bu noktayı göz önünde bulundurarak, gazetecilerin haber performansı noktasında tahammüllü olmayı, demokratik davranmayı önemser iseniz demokrasi kültürüne katkı yapmış olursunuz.
İlhan Selçuk’u kaybettik.
Bu yazıyı kaleme aldığım sırada Cumhuriyet Gazetesi`nin çınarı İlhan Selçuk’un yaşamını kaybettiği haberini aldım.
İlhan Selçuk’un gazeteci kişiliği,1963 yılından beri Cumhuriyet gazetesindeki pencere adlı köşesindeki yazılarını düşündükçe gazetecilik alanındaki ilkeler noktasındaki duruşların önemini bir kez daha anladım.
İlhan Selçuk, savunduğu ilkelerin hep mücadelesi ile taçlandırdığı bir gazetecilik yaşamına sahip kişiliği ile örnek bir gazeteci olarak anılacaktır.
Bizlerde İlhan Selçuk’un ilkeli gazetecilik anlayışının takipçisi olacağız.
Gazetecilik yaşamımızda örnek olacak Ulu çınar İlhan Selçuk; tıpkı ‘Çiloğlu’ haberinde olduğu gibi.
Sermet ATADİNÇ
