Kadir Kenar

akadirkenar@hotmail.com

Esnaf ve Sanatkarlar Odaları seçimleri!

3002
Esnafa sorarsan kökten gereksiz bir kurumdur bağlı oldukları odalar. Sanatkarlar keza aynı düşüncede ki, valla bize bir katkısını görmedik derler! Ankara`daki en başları yıllardır oturur o koltukta. İllerdekileri yerinden oynatmak ise adeta imkansızdır! Ve o kadar sıkı bir ilişkileri vardır ki, birbirlerini çok kollarlar! Ben varsam, sen de varsın; ben yoksam sen de yoksun derler işi bağlarlar! Daha söylenecek çok şey de var ama, hadi içimde kalsın. Meramı mı anlatmak için bu kadar yeter diyeyim. Ve sözde anlı şanla bu odaların, Ahilik Haftası dışında bildikleri ya da andıkları bir günde yoktur. Hoş, `Ahilik nedir? Ahalik ahlakı nedir? Geleneği nedir, kültürü nedir?` diye sorsanız inanın ona da cevap veremezler. Ama, o koltuklar hem havalı hem de paralıdır! Maaşlar yetmez, huzur hakkı diye de uydurdukları toplantılardan da indirirler cukkayı! Bütün bunları Çanakkale için falan yazmıyorum ha, yanlış anlaşılmasın. Türkiye`nin her yeri aynıdır vesselam. 
Birde son zamanlarda bu seçimleri siyasete de bulaştırıyorlar ki, artık söyleyecekleri bir şey kalmadığı içindir. Ahaliyi iri ve diri yapalım gayretidir. Yoksa, esnaflığın ne işi olur siyasetle. Aklı başında bir esnaf siyaset mi gözetir. İşine bakar, ekmeğinin peşinde koşar. 
Neyse girişi biraz fazla uzattım galiba. Son günlerde oda seçimlerine şahit oluyoruz. Bakıyoruz karşıdan. Ne yapıyorlar diye. Seçimler oluyor, kazanlar oluyor, kaybedenler oluyor. Ben kaybedenlere üzülüyorum. Neden üzülüyorum. Çok basit sanıyorlar bu oda seçimlerini. İşte son örnek, Lokantacılar, Gazinocular, Fırıncılar, Kasaplar odası seçimleri. Yıllardır başkanlık koltuğunda oturan Selahattin İş`e karşı üç aday çıktı ortaya. Gidip bire bir sorsan, İş`in yıllardır oturduğu koltuğa ne kattığını kendisi bile bilmez! Ama bakın seçimi yine kazandı. Neden? Çünkü belli bir çarkın içinde Selahattin İş. Seçildikten sonra da benim için bu son demiş. Haklı. Hem korktu, hem de ürktü! Alışık değil böyle bir şeye. Ama karşısındakilerin de bilmediği ve anlamadığı bir şey var; Selahattin tek başına değil ki! Seçim sonuçları açıklanınca anladılar sanırım. Ve bilmedikleri bir şey daha, bu adamın karşısına bölünerek çıkarsanız, bu sonuçtan başka da bir şey çıkmaz zaten. Bir de, bir ayda anlatamazsınız derdinizi. Bir kez daha neyse diyeyim. Benim derdim bu değil zaten. Olayın fotosunu göstereyim istiyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Bu kafayla, birlik seçimlerinde de değişen bir şey olmaz. 
 
Kara kıştan önce!
2004 kara kışını hatırlarsınız. Okulların kapanmasına bir iki gün kala gelmişti. Ulaşım felç olmuş, elektrikler nakavt, biz abandone! Mum bulamadık mum! Aman Allah korusun tekrarını yaşamayalım. O zamanlar evlerimizde maşıngalar da vardı. Hepimiz doğalgaza geçmemiştik. 
 
Evet, çok feci bir kıştı. İnşallah öyle bir şey yaşamayız. Ama siz siz olun, yine de önlemlerinizi alın derim. Ne olur ne olmaz. He yok beya, biz jeneratörlü bir otele gider yerleşiriz derseniz sorun yok. 2004`te de öyle olmuştu. Cebinde parası olanlar kış tatiline çevirmişlerdi kara kışı. 
 
Ve bundan 18 yıl önce yaşadığımız bu felaketten bir anımı da paylaşayım. Afat sonrası TON TV`de Ülgür Başkanı programa çıkardım. Konuşuyoruz, nasıl oldu? Nasıl geçti falan filan. Ben bir ara jeneratörleri sormaya başladım ki, başkanın tepesi attı. Çünkü belediye henüz jeneratör denilen aleti keşfetmemişti! Başkan celallendi, tuttum kolumdan bir sarstı. Canlı yayındayız. "Sen jeneratörcülerden para mı aldın ya, bunu sorup duruyorsun!" dedi. Eski günler işte. Memlekette jeneratör bile keşfedilmemişti! Çocukluğunda traktör aküsüyle televizyon çalıştırıldığını gören ben de jeneratörü 2004 kışında keşfettim. Günler ne çabuk geçiyor. 18 yıl olmuş. Belediye şimdi güneş enerjisinden elektrik üretiyor. diyeceğim o ki, kara kışlar insanlara çok şey öğretir. Bu kara kışı da kazasız belasız atlatırız inşallah. 
 
Kocaman bir Alkış!
Yunanistan`a kaptırdığımız en güzel adalardan birisi Sakız`dır. Sakız adası. Hep içim sızlar. Bu hafta ise, çok hoşuma giden bir şey oldu. Gökçeada`ya 1500 sakız ağacı fidesi dikildi. İnşallah, kökleri toprakla buluşup sağlıkla büyürler. Gökçeada`mız, kaybettiğimiz Sakız Adamızın yerini tutar. Emeği geçenleri kutluyorum.