Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Döve döve seçim almak

1485
Seçimler demokrasinin önemli göstergelerinden biridir.
Ülkemiz demokrasisinin hasarlarının etki alanları her geçen gün büyüyor.
Bu yıl yerel seçimler nedeniyle bugüne kadar hiç yaşamadığımız olayları yaşadık ve bir çok yerde hala süren itirazlar, yeniden sayımlar derken sonuçlar belli olmadığı gibi seçimlerin güvenilirliğine de gölge düştü.
Anti demokratik uygulamalar kanserli hücreler gibi tüm alanlara yayılıyor.
Üstüne üstlük, birde bu olumsuz uygulamalara karşı duyarlılık gösteren vatandaşlar gazlanıp coplanıyorsa durum daha da  vahim hale gelmiş demektir.
Seçim sürecinin başından beri seçim güvenliği konusunda bazı kaygılar oluşmuştu.
Twitter ünlüsü Fuat Avni seçimde yapılacak hileleri önceden açıklamıştı ;bakın neler yazmıştı:
 
“Teşkilat tarafından yapılan son anketler iç açıcı değil. Büyük bir şok yaşanıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük seçim hilesi yapılacak.Yapmayı planladıkları seçim hilesini birazdan maddeler halinde yazacağım. Demokrasiye inanan herkes okumalı ve etrafına duyurmalı.
 
1.Teşkilat içerisinde çok güvendikleri 40 kişiden bir ekip oluşturuldu.Gerekirse seçim hilesi için oluşturulan ekibi isim isim açıklayacağım
 
2. Üsküdar İlçe Seçim Kurulu Başkanı gibi stratejik isimler özel olarak seçildi. Bu ve benzeri kişilerin konumları kullanılacak.
 
3. Hem oy tutanaklarının hem imzaların hem de sandıktaki oy pusulalarının sahteleri hazırlandı. Önemli bir merkezde depolanmış durumda.
 
4.İlçelerden merkeze sonuçlar gönderilirken hile yapılıp yakın partinin oyu örneğin 450 iken 45 yazılacak.Fark edilirse hata oldu denilecek
 
5.Oy tutanakları değiştirilecek sahte imzalar atılacak Not:Tutanaklar fotoğraflanıp itiraz durumunda imzalar özellikle kontrol edilmeli.
 
6. Geçen seçimde Çekmeköy sahte oy torbaları ile kazanıldı. İlçe Başkanı, İstanbulda’ki bir toplantımızda övünerek anlatmıştı.
 
7. Sandık Başkanı’na İlçe Seçim Kurulu’na evrakları verip listeleri gireceği ana kadar eşlik edilmeli_Hile bu safhada yapılacak.
 
8. Özel bir çalışmayla sandık başkanlarının siyasi düşünceleri öğrenilmeye çalışılıyor. Her birine ulaşılıp tekliflerde bulunulacak.
 
9. Sahte oy kullanacak kişiler için hayali adresler çıkarıldı.Hayali mahalle,cadde, sokak, ev (vb). Gecekondular adres olarak verildi.
 
10. AKP’lilerin ev ve işyerlerleri binlerce hayali kişinin kaydı yapılarak seçim adresi gösterildi.İncelenirse görülececektir.
 
11. Seçimde CHA ((Sanırım CHP demek istemiş)) görevlilerine ve sair parti yetkililerine problem çıkarılacak. Kavga ve kargaşa çıkarılarak iş yapmaları engellenecek.
 
12. İtirazların boşa çıkması için İlçe Seçim Kurulu’ndaki hakim ve savcılar özel olarak söylenileni yapacak kişilerden seçildi.
 
13. Oy pusulaları fazla basılıp sandıkların içi değiştirilecek. Başarılı olunamazsa bilgisayarlarda seçim sonuçlarına müdahele edilecek.
 
14. İstanbul’un Ataşehir, Üsküdar ve Beykoz ilçelerinde sistemli bir şekilde mükerrer oy kullanılacak. Ataşehir’de şimdiden sistem hazır.
 
15. Duyarlı sandık görevlileri mutlaka bütün sandık sonuçlarının fotoğraflarını çekmeli ve açıklanan sonuçlarla karşılaştırmalı.
 
16.Milletin her şeyini çalanlar şimdi iradesini çalma peşindeler. Demokrasi isteyenler el birliğiyle oyunlarını bozmalı.”
 
Fuat Avni haklı çıktı.
Seçim öncesinde çeşitli yerlerde bulunan oy pusulaları, seçim günü bugüne kadar eşine rastlanmayan sayıda düzenlenen tutanaklar ve sonrasında yaşanılanlar nedeniyle seçim güvenliği şimdi daha çok tartışılacaktır.
Bir ülkede seçim güvenilirliği tartışılır hale gelmişse; o ülkenin demokratik yapısının hastalıkları artık ölümcül hale gelmiş demektir.
Ülkenin demokratik yapısı bir bütün olarak anlamlı ve değerlidir.
Yargının tartışıldığı, yürütme organının başka türlü yürütme peşinden koştuğu,insan haklarının, hukuk kurallarının hiçe sayıldığı,basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede doğal olarak seçim sistemi de bu noktaya getirilir.
Bu seçim döneminde yaşanılanların arka planında bu gerçekler vardır.
Bu tablo karşısında ‘kedi’ açıklamalarının yapıldığı bir ülkede, gerisini siz düşünün.  
Ülkemizdeki anti demokratik yapının sonucu olarak sokak ortasında gazlanıp, coplanan, tazyikli suya maruz kalan insan manzaralarına tanık olmaktayız.
Bu uygulamalar artık günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Taraftar gruplarından işçilere, öğrencilerden köylülere,  çevre  mücadelesi verenlerden doktorlara, öğretmenlere, memurlara kadar herkes ne zaman haklarına ilişkin bir talepte bulunsa maruz kaldıkları  gaz cop ve tazyikli sudan, şimdi de  oylarına sahip çıkanlar nasibini aldılar.
Ortaya çıkan görüntü ‘döve döve seçim almak’ yorumlarına yol açmaktadır.
Tüm bunları üst üste koyduğumuzda demokrasi kavramı sizce bir anlam ifade ediyor mu?
Ülkemiz her geçen gün, daha çok diktatörlük uygulamalarının sonuçları ile karşı karşıya kalmaktadır.
Buna dur diyecek olan yine bu ülkenin halkı olacaktır.
Birlik içinde, örgütlü olarak  her alanda anti demokratik uygulamalara karşı  mücadele etmek sorumluluğu kaçınılmaz bir görev haline gelmiştir.
 Bu sorumluluk artık seçimden seçime hatırlanacak bir sorumluğunun sınırlarını aşmıştır.
Onca yolsuzluk hırsızlık ve hukuksuzluğa birde seçim konusundaki usulsüzlük eklenmiş sonra da ,  tüm bu kirliklerin temsilcileri  el ele vererek  balkondan  karşımıza baskı ve şiddet ve savaş naraları ile çıkıyorsa artık iki seçenek kalmıştır. Ya diktatörlüğe teslim olunacak ya da direnilecektir.
 Önümüzde şimdi, işçi ve emekçiler için son derece anlamlı olan 1 Mayıs kutlamaları var.
Daha şimdiden 1 Mayıs’da  emekçilerin karşısına çıkarılacak çeşitli engellerin işaretleri görülmektedir.
Siyasal gelişmeler böyle bir sonucu gündeme getirecek koşulları kendi içinde barındırmaktadır.
İşçi sınıfı ve emekçiler bu 1 Mayıs’da  taleplerine en güçlü şekilde sahip çıkmalıdır.
1  Mayıs da barış özgürlük demokrasi ve emek talepleri ile tüm yasakları kırarak halkın gücünü ortaya koymak son derece önem kazanmıştır.
Şimdiden birlik ve dayanışma içersinde 1 Mayıs kutlamalarına hazırlanmak için seferber olunmalıdır.
İşçi ve emekçiler kapitalist sistemin kendileri üzerindeki tüm baskılarını kırmak için yeni bir başlangıç olması adına alanlarda olmalı,emek mücadelesinin ivmesi geliştirilmelidir.
Unutulmamalıdır ki sonuçta var olan ekmek mücadelesidir,yaşam mücadelesidir, çocuklarımızın gelecek mücadelesidir.
Nefes almak kadar hayati ve önemlidir.