DEVİRMEDEN DEVRİM DARBEDİR
20nci yüzyılın dünyada en büyük devrimcisi M.Kemal Atatürk’tür. Devrimci olunmaz devrimci yaratılandır, her toplumda her zaman devrimci ne çıkar ne de yaratılmıştır. Koskoca 600 yıllık padişahlık yönetimini, yarı şer’i yasaları devirmiş, o günün ampul kafalılarına rağmen çağdaş, laik, demokratik, bir cumhuriyeti, bir avuç insanla kurmak mangal gibi yürek, kültür, bilgi, inanç ister. Öyle bir devrim gerçekleştirilmiş ki 1950 den itibaren sağına soluna aldığı darbelerle yine ayakta dimdik duruyor ve sonsuza kadar yaşayacaktır. Bugünkülerde devrim değil darbedir. Gözü kaşı yarılır ama gövde devrilmez nakavt olmaz. Sallanır çatısı uçar ama yıkılmaz ve hiçbir güçte yıkmaya cesaret edemez.
1950’den itibaren Arapça ezan, köy enstitülerini kapatma, halk evlerini sona erdirme, tarikat ve zaviyeleri okşamayla başlayan hareket, Süleyman Demirel’le yumuşak olarak, zira kendisi ne kadar olsa bir batı kültürü almış kişiliğiyle, Turgut Özal takunyasıyla devam etse de başına Semra Özal gibi bir eşin olması bizleri bu günlere getirdi. Bu evreyi yaşayacaktır ve yaşıyoruz.
-Çankaya’dan cumhurbaşkanlığı forsunu, söküp, bir apartmanın kapısına asmakla devrim olmaz. Darbe olur.
-Şarkıcı, türkücü, aktris, çöpçatan, sanatkâr paresi verilerek, apartmanda toplamakla devrim olmaz. Darbe bile olmaz, kendi kendini tatmin olur.
-Polis devleri kurmakla, polisi dahi devrimci yapamazsın, darbeci hiç yapamazsın.
-Gömlek değiştirmekle, Amerikan Fransız kaşığıyla bal yemekle devrimci olunmaz, darbeci olunur.
-Hele 400 milyar borçla darbeci bile olunmaz, koskoca apartmanda yalnız adam olunur.
-Allah kimseye boyundan yüksek ihtiras vermesin, peygamber olur, Allah olmak ister, bu söz zamanın akıl doktoru Mazhar Osman’a aittir. Talebesi sonra İstanbul Vali ve Belediye Başkanı olan Fahrettin Kerim için söylemiş veciz sözdür.
Hoşçakalınız.
