AMAN DİKKAT

Ah bizim asosyal muhalefetimiz, asosyal devletçilerimiz; ne diye pişmiş aşa arsenikli su katarsınız…
Bıraksanıza, sosyal hükümet ve dahi sosyal devlet işlesin; fakir-fukara, garip-guraba una-makarnaya, kömüre-sobaya, buzdolabı-çamaşır makinesine kavuşsun…
Yani fakr-ü zaruret içinde çırpınan yoksul ama aziz vatandaşımızın karnı doysa, şöyle bir sırtı ısınsa, kirlenmiş don-gömleğini makinesinde yıkayıp pür-ü pak olsa, buzdolabını tıklım tıklım doldursa fena mı olur!..
Bu ne fesatlık!..
Nedir bu çekememezlik!..
Bu kıskançlık niye!..
Baylar, bayanlar bu bir açılımdır; sosyal devlet açılımı…
Bunun seçimle, ‘oy’la bir ilişkisi yok!..
Tıpkı ‘Alevi açılımı’, ‘Kürt açılımı’ gibi…
Ama siz, sizler asosyalliğe saplanmışsınız bir kere…
‘Yok efendim, Tayyip Bey oy için sosyal devletçi görünüyormuş…’
Ayıptır efendiler; yazıktır, günahtır…
Tayyip Bey’in günahını almayın…
Neden mi dersiniz…
Çünkü, ‘sosyal devlet’ açılımını ilk keşfeden Başbakan Tayyip Bey değildir.
Ama sizler, asosyal olduğunuz için, ‘sosyal devlet’, ‘sosyal hükümet’ uygulamalarının tarihçesini bilemezsiniz.
‘Size nurlu ufuklar vaat ediyorum!’ diyen başbakan kimdir ve bu sayın büyüğümüzün, ufkumuzu nasıl genişlettiğini bilir misiniz?
‘Her mahallede bir milyoner yaratacağım!’ diyen Sayın Demirel daha mı az sosyal devletçiydi?..
Suntacı yeğen Yahya olmasa, değil her mahalleye bir milyoner, hepimiz milyarder olurduk…
Ama olsun, Demirel’in başaramadığını, diğer sayın büyüklerimiz, bol sıfırlı paralarla hepimizi milyarder yapmadılar mı?
Bundan daha iyi sosyal devletçilik örneği olabilir mi? Herkes milyarder!..
Ya, ‘Haydi Türkiyem ileri!’ diyerek, herkese ‘iki anahtar’ sözü veren Tansu Hanım, Tayyip Bey’den daha az sosyal devletçi değildi herhalde.
Ne yazık ki, Tansu Hanım’ın ayağına ‘Pelister Çiftliği’ ve Selçuk Parsadan dolanarak başarısını engelledi!..
Neyse sözü uzatmayalım…
Bu ‘sosyal devlet’ işine destek olalım.
Bakın Obama bile, sosyal devletçiliğe soyunarak ‘trilyon dolarları’ ortalığa saçıyor.
Siz benden duymuş olmayın, diyorlar ki, bu Obama sosyal devletçiliği bizimkilerden öğrenmiş…
Şimdi gelelim esas tehlikeye; bu bizim millet, bir alıştımı almaya, ister durur artık.
İlle ‘sosyal devlet’ der, durur.
Hatta sosyal devletle de yetinmez, sosyalist devlet ister!
Aman ha, sonra ‘demedi’ demeyin!..