Çanakkale ZMO Yönetim Kurulu Başkanı Hicri Nalbant, Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklama ile Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladı. Son 20 yılda tarım arazileri ve tarım nüfusunun yüzde 40 oranında azaldığını belirten Nalbant çiftçilerin geçimlerini sağlayamaz hale geldiğini belirtti. COVID-19 salgınının 2020 yılında bugünü her zamankinden daha anlamlı kıldığını ifade den Nalbant, “bu felaketten dersler çıkarılmalı ve çiftçilerimize gereken geç kalınmış önemin verilmesi ve acilen doğru politikaların izlenmesi gerekmektedir” dedi. Ülkenin toplamda yüzde 50’sinin geçimini tarımdan sağladığı belirtilen açıklamada Nalbant; “Ülkemizde bitme noktasına getirilen tarımın güçlenmesi ve dünyada söz sahibi olması için çiftçilerimizin doğru uygulamalarla desteklenmesi önem arz etmektedir” dedi. Nalbant açıklamasında; “Türkiye, sahip olduğu arazi büyüklüğü, ekolojik yapı, iklim özellikleri, ürün deseni ve verimlilik bakımından tarımsal üretime uygunluk bakımından öne çıkan ülkeler arasındadır. Ancak yıllardır uygulanan yanlı ve yanlış politikalar, Türkiye’yi kendi kendine yeten bir ülke konumundan, gıda ithalatına mahkûm bir ülke haline getirmiş ve son 20 yılda tarım arazileri ve tarım nüfusu yaklaşık yüzde 40 oranında azalmıştır. Ülkemizin kalkınmasında, ekonomimizin büyümesinde, alın teri dökerek yoğun emek sarf eden çiftçilerimiz, geçimini her geçen gün azalan topraklardan sağlamakta ve zor koşullarda aldığı ürüne değer katarak bizlere ulaştırmaktadır. Söz konusu bilinçsiz, günübirlik ve dışa bağımlı politikalar, tarımı bitme noktasına getirmiş ve tohum, gübre, ilaç gibi, hayvansal üretimdeki yem maliyetlerini de etkileyen, girdilerin artan maliyetleri, değim yerindeyse üreticinin belini bükmüştür. Tarımsal üretimin her türlü girdisi için dışa bağımlı hale getirilen çiftçiler, paramızın değer kaybına bağlı olarak girdi fiyatlarında yaşanan artışlara rağmen, ürünlerini tekellerin kontrolünde bulunan piyasa fiyatından satmak zorunda kalmakta ve geçimlerini sağlayamaz duruma gelmektedirler. Tarımsal üretimin büyük işletmelerle, fabrika mantığında yapılması, diğer bir ifadeyle tarımı köylülerin elinden kurtarma ve büyük şirketlere teslim etme yaklaşımı, çiftçilerin üzerindeki mali ve sosyal baskının artmasına neden olmaktadır. Verimli arazilere termik santrallerin kurulması, kontrolsüz kentleşme ve maden arama şirketlerine verilen ruhsatlar, tarım sektörünü ve çiftçilerimizi geriye dönüşü zor bir sürece hızla yaklaştırmaktadır” dedi.