ZMO Başkanı Nalbant "Çiftçilerimiz doğru uygulamalarla desteklenmeli"

1313

 Çanakkale ZMO Yönetim Kurulu Başkanı Hicri Nalbant, Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklama ile Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladı. Son 20 yılda tarım arazileri ve tarım nüfusunun yüzde 40 oranında azaldığını belirten Nalbant çiftçilerin geçimlerini sağlayamaz hale geldiğini belirtti.  COVID-19 salgınının 2020 yılında bugünü her zamankinden daha anlamlı kıldığını ifade den Nalbant,  “bu felaketten dersler çıkarılmalı ve çiftçilerimize gereken geç kalınmış önemin verilmesi ve acilen doğru politikaların izlenmesi gerekmektedir” dedi.   Ülkenin toplamda yüzde 50’sinin geçimini tarımdan sağladığı belirtilen açıklamada Nalbant; “Ülkemizde bitme noktasına getirilen tarımın güçlenmesi ve dünyada söz sahibi olması için çiftçilerimizin doğru uygulamalarla desteklenmesi önem arz etmektedir” dedi. Nalbant açıklamasında; “Türkiye, sahip olduğu arazi büyüklüğü, ekolojik yapı, iklim özellikleri, ürün deseni ve verimlilik bakımından tarımsal üretime uygunluk bakımından öne çıkan ülkeler arasındadır. Ancak yıllardır uygulanan yanlı ve yanlış politikalar, Türkiye’yi kendi kendine yeten bir ülke konumundan, gıda ithalatına mahkûm bir ülke haline getirmiş ve son 20 yılda tarım arazileri ve tarım nüfusu yaklaşık yüzde 40 oranında azalmıştır. Ülkemizin kalkınmasında, ekonomimizin büyümesinde, alın teri dökerek yoğun emek sarf eden çiftçilerimiz, geçimini her geçen gün azalan topraklardan sağlamakta ve zor koşullarda aldığı ürüne değer katarak bizlere ulaştırmaktadır. Söz konusu bilinçsiz, günübirlik ve dışa bağımlı politikalar, tarımı bitme noktasına getirmiş ve tohum, gübre, ilaç gibi, hayvansal üretimdeki yem maliyetlerini de etkileyen, girdilerin artan maliyetleri, değim yerindeyse üreticinin belini bükmüştür. Tarımsal üretimin her türlü girdisi için dışa bağımlı hale getirilen çiftçiler, paramızın değer kaybına bağlı olarak girdi fiyatlarında yaşanan artışlara rağmen, ürünlerini tekellerin kontrolünde bulunan piyasa fiyatından satmak zorunda kalmakta ve geçimlerini sağlayamaz duruma gelmektedirler.  Tarımsal üretimin büyük işletmelerle, fabrika mantığında yapılması, diğer bir ifadeyle tarımı köylülerin elinden kurtarma ve büyük şirketlere teslim etme yaklaşımı, çiftçilerin üzerindeki mali ve sosyal baskının artmasına neden olmaktadır. Verimli arazilere termik santrallerin kurulması, kontrolsüz kentleşme ve maden arama şirketlerine verilen ruhsatlar, tarım sektörünü ve çiftçilerimizi geriye dönüşü zor bir sürece hızla yaklaştırmaktadır” dedi.  

 
“Nüfusun yüzde 50’si geçimini tarımdan sağlamaktadır”
Nalbant; “Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu’nun kararı ile 1984 yılından bu yana 14 Mayıs, çiftçilerin yaşadığı zor şartların hatırlanması ve tarımsal üretimin insanlık için öneminin vurgulanması amacıyla “Dünya Çiftçiler Günü” olarak kutlanmaktadır. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, 2020 yılında bugünü her zamankinden daha anlamlı kılmıştır. Bu felaketten dersler çıkarılmalı ve çiftçilerimize gereken geç kalınmış önemin verilmesi ve acilen doğru politikaların izlenmesi gerekmektedir. Çanakkale uygun ilkimi ve verimli arazileri ile tarımsal üretim potansiyeli yüksek ve tarımsal çeşitliliğin zengin olduğu illerin başında gelmektedir. Nüfusunun yüzde 34’ü doğrudan olmak üzere toplamda yüzde 50’si geçimini tarımdan sağlamaktadır. İlimizde ve Ülkemizde bitme noktasına getirilen tarımın güçlenmesi ve dünyada söz sahibi olması için çiftçilerimizin doğru uygulamalarla desteklenmesi önem arz etmektedir.  Salgının da etkili olduğu sıkıntılı sürecin en az zararla geçirilmesi için: Üretim açığına karşı “ithalat” çözüm olarak düşünülmemeli. Tarımsal girdilerin KDV’si yüzde 1’e indirilmeli. Tarımsal destekler çiftçilerimize sonradan mahsuplaşmak üzere peşin ödenmeli. Mazot, gübre, yem, elektrik, tohum, ilaç gibi girdi maliyetleri makul düzeylere çekilmeli. Yerli tohum üretimi desteklenmeli, yerel ürünler korunmalı. Tarım Bağ-Kur primleri makul seviyelere indirilmeli. Doğrudan destekler, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1’ine yükseltilmelidir” dedi. 
 
“Çiftçi, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışında kalmaktadır”
Ülkede çiftçiler için diğer önemli problemin güvensiz ve sağlıksız çalışma koşulları olduğunun altını çizen Nalbant; “Tarımda 2 milyon 654 bin kendi nam ve hesabına çalışan çiftçi, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışında kalmaktadır. Bunun sonucu olarak da iş güvenliğine ilişkin mevzuat hükümleri ancak büyük tarım işletmelerinde uygulanmakta ve küçük işletmelerde iş kazaları, iş günü kayıpları, meslek hastalıkları gibi vakalar yasal olarak takip edilememektedir. Mevsimlik işçiler dahil olmak üzere tüm tarım çalışanlarının sağlık ve güvenliğine yönelik kapsayıcı uygulamalar geliştirilmeli ve hayata geçirilmelidir. Emekleriyle toprağa iz bırakan çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü kutlu olsun” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş