Başbakan, sonunda; şehir tiyatrolarının özelleştirileceğini açıkladı.
Peki nasıl gelişti bu süreç?
Şehir tiyatrolarının yönetimini kendi kontrolüne almak isteyen siyasi yapıya karşı oluşan tepki sonrasına “padişah” ferman buyurdu.
Bu aynı zamanda “bir taş ile iki kuş vurma” mantığı ile sürdürülen bir tavır...
Hem sanatçıların tepkisini boğmak, hem de sanatın can damarlarını kesmek.
“Takiye “ve “bir adım ileri iki adım “geri misali nabız yoklama yolu ile yaşamın özel alanlarına müdahale son yılların popüler uygulaması.
Şimdi de Afyon’da sahneye çıktı.
Afyon’da açık alanlarda alkol satışını ve içilmesini yasaklayan valilik, sonrasında yine bildik bir tarz ile yanlış anlaşıldığını gündeme getirdi.
Bir yandan da ötekileştirme öyle bir hızla sürüyor ki “demokrasi” ,”75 milyonun hükümeti” falan hak getire.
İşçiler, emekçiler, öğrenciler, aydınlar, gazeteciler ve Kürt Halkı üzerinde sürdürülen baskılar çok açık olarak yaşama geçirilirken, tahammülsüzlüğün sınırları gün geçtikçe genişliyor.
MÜSİAD genel kurulunda söylenen sözler sonrasında; artık hükümet kendi işadamını da yaratmıştır demek yanlış olmayacaktır.
MÜSİAD dışındaki iş dünyası yaftalandı.
“Statükocular ve sırtını devlete dayayan sermaye”
Yaftalanan bu sermaye ile bakalım nasıl bir polemik ve sonrasında nasıl bir denge olacak?
Benim diyeceğim şu;“Padişahım çok yaşa” sözü sizlere ne hatırlatır bilemem.
Bana TKP’nin “1 Mayıs’ta padişaha bir çift sözümüz var” sloganını hatırlattı.
Tüm bu gelişmeler ülkemizin içinde bulunduğu koşulların ve uygulamaların hiç de söylendiği gibi demokrasi adına olumlu gelişmeler olduğunu doğrulamıyor.
CHP’de kongre sonrası
CHP Çanakkale İl Örgütü kongre sürecini tamamladı, yeni il örgütünü oluşturdu.
Bundan sonrasında CHP ‘nin siyasi mücadele hedeflerine kilitlenerek, partisinin gelişimi için çalışması beklenmelidir.
Bu beklenti; normal koşullar altındaki bir durumdur.
Çanakkale CHP örgütü öyle bir noktaya gelmiştir ki, adeta kilitlenmiştir.
Şimdi Çanakkale CHP örgütü bu sorun üzerine bir çalışma yapmalıdır.
Parti içersindeki birliğin önündeki siyasal olmayan engellerin kaldırılması için ; siyasal önlemler neler olmalıdır.
Yoksa daha çok, Mutan’ın dile getirdiği gibi şehir efsaneleri ile uğraşır bu parti.
Bu il yönetimi bunu yapabilir mi?
Bunun cevabını siz verin, kafa yorun, talep edin müdahil olun.
Bugüne kadar bu keşmekeşin içersinde olmuş ve şimdide yönetimde olanların ve onları destekleyenlerin bu olumsuzluktan sıyrılması zor.
Çünkü bu durumu besleyen koşullar yine aynı şekilde varlığını devam ettiriyor
Kişisel hesaplar, milletvekilliği, belediye başkanlığı, meclis üyelikleri vb.
Partinin atmosferini bu beklentinin dışına taşıyacak yeni bir şeylere ihtiyaç var.
Bülent Öz’ün kongrede yaptığı konuşmada belirttiği gibi yeni bir öyküye ihtiyaç var.
Bunun için özel bir birim ihtiyacı söz konusu.
CHP bu konuda şimdiden gerekli önlemlerini almaz ise; kongrede herkesin hem fikir olduğu bir gerçek ile ileride yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Parti içi kişisel hesaplar yüzünden siyasal mücadeleyi unutan CHP’liler, yaşanılan bu olayların nereye varacağını bugün kutlanacak 1Mayıs bazında görebilirler.
1 Mayıs iyi bir ayna olabilir bakmasını bilen için.
Merkezde 4000 üyesi olan bir partiyi göreceğiz meydanda kaç kişi ile katılım sağlayabilecek.
Acı bir gerçektir yaşanan... Devam edin siz delege, adaylıklar gibi ince hesaplarınıza.