Zamanında alınmayan önlemlerin sıkıntıları yaşanıyor...
Prof. Dr. Bülent Cihangir, Marmara`da yaşayan deniz canlılarında yapılan araştırmada `Arsenik` oranlarının normal değerlerden yüksek çıkmasını değerlendirdi. Marmara Denizi’nin geleceği ile ilgili tehdidin zaten var olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Cihangir, insanlığın var olduğu noktada devam eden yaşam koşullarının getirmiş olduğu risklere ilişkin bugüne kadar alınmayan önlemler nedeniyle doğa üzerindeki bu tür tehditlerin süreceğini söyledi.
Marmara denizinde yaşanan bu kirliliğin Çanakkale’de ne şekilde etkili olacağı konusunda yetkililerin gerekli incelemeleri yapması beklenirken Kıyı Kirliliği Araştırma Merkezi’nin kurulması talepler arasında. Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Toksikolog Yrd. Doç. Dr. Ayşe Handan Dökmeci, Marmara`da deniz canlılarında yaptıkları araştırmalarda, `Arsenik` oranlarının normal değerlerinden yüksek çıktığını söylemişti. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız Prof. Dr. Bülent Cihangir; “ Sorun sadece arseniğin artması değildir. Diğer bir çok toksik ağır metaller açısından da problemler olabilir. Tek başına arsenik değildir. Bunun civası, kurşunu var. Yani bunlar canlıların elbetteki, gelişimiyle ilgili olarak bir takım sorunlar yaratabilir ama esas sorunu bunu tüketenler yaşar. Marmara, Karadeniz bağlantısıyla kirleniyor. Marmara Denizi ile ilgili 20 sene önce de tehlike altında diye söylüyorduk. 20 yıl sonra da aynı sözleri söylüyor olacağız” dedi.
“En büyük sorun, onu tüketen canlılarda”
Marmara Denizi’nin geleceği ile ilgili tehdidin zaten var olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Cihangir, insanlığın var olduğu sürece doğa üzerindeki bu tür tehditlerin süreceğini ifade ederek; “Elbetteki, insanlığın var olduğu sürece, doğa üzerindeki bu tür tehditler, insanların üretmiş olduğu atıklardan oluşan tehditler devam edecektir. Bu arsenik yüzünden toplu balık ölümleri görülmez. Yani, canlıyı doğrudan yok etmez ama üremelerini, bir takım davranış bozuklukları hayvan üzerinde de görülebilir. Ama en büyük sorun, onu tüketen canlılarda. Başta insanlar olmak üzere diğer büyük omurgalı canlılar için tehdit olur. Marmara Denizi’nin geleceği ile ilgili tehdit zaten vardı. Hep sürüyordu” diye konuştu.
Nalbant; “Marmara’da göç balıkları dışında balık kalmadı”
Marmara Denizi’ndeki arsenik tehdidi ile ilgili açıklamalarda bulunan Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, Marmara Denizi’nin her geçen gün tehlikeli bir hal aldığını dile getirdi. İstanbul gibi bir kentin atıklarının boşaldığı denizde bu tür gelişmelerin olmasının kaçınılmaz olarak değerlendiren Nalbant; “Marmara’da deniz canlılarında yapılan araştırmalarda arsenik miktarının normal değerlerin üzerinde çıkması beklenen bir sonuçtu. Özellikle denizde kabuklularda midye ve karideste balıklara göre daha sabit yaşayan bu tür deniz canlılarının bünyelerinde depolanan ağır metallerin ve petrolün hastalıklara sebebiyet verdiğini biliyoruz. Marmara Denizi bir akvaryum özelliği taşıyordu ve birçok farklı balık yaşıyordu. Son yıllarda balık çeşitlerinde azalma oldu, şimdi göç balıkları dışında balık dahi kalmadı. İstanbul gibi bir kentin atıklarının boşaldığı bir denizde bu tür gelişmeler olması kaçınılmaz, İstanbul’un kanalizasyonu boğaza akıyor” şeklinde konuştu.
“Marmara Denizi’nde kirliliğe neden olan akıntıların durdurulması gerek”
Marmara Denizi’nde kirliliğe neden olan akıntıların durdurulması gerektiğini kaydeden Nalbant şu şekilde konuştu: “Çanakkale’de de Umurbey Çayı’nın denize döküldüğü yerde Kurşun madenlerinin atıklarından dolayı bu tür bir risk yaşandı. Hatta bu bölgede midye toplamak yasaklandı. Bu yeni bir tehlike değil. Geçmişten günümüze kadar uzanan bir birikiminin neticesi. Marmara Denizi’nin gittikçe tehlikeli bir hal aldığını görüyoruz. Bu konuda daha dikkatli olmamız lazım. Marmara Denizi’nde bu kirliliğe neden olan akıntıların durdurulması gerek. Bununla ilgili yapılacak olan araştırmalarla kabuklu deniz ürünleri yanında balıkların önümüzdeki süreçte ne kadar etkileneceğini verilerle açıklamak daha sağlıklı olur.”