Yıldız, açıklık getirdi...

ÇASİAD Yönetim Kurulu Başkanı, bir yerel gazetenin “Bölgeye yarar sağlayacaksa” manşeti ile verdiği haberin kurgusuna yaptığı itiraz ile yaratılmak istenen; ‘ÇASİAD altın üretimini destekliyor’ algısına karşı tepkisini dünkü gazetemizde okumuşsunuzdur.
Bu konuya ilişkin ben de dünkü yazımda tamda bu algının sonucu ile ÇASİAD’ı sorumlu davranmaya davet etmiştim.

303
ÇASİAD Başkanı Salih Yıldız’ın açıklamaları; ÇASİAD’ın bu konuda herhangi bir desteğini belirten tavrının olmadığı gerçeğinin ortaya çıkması anlamında iyi oldu.
 
Dün Tabip Odası’nın açıklamalarında yer verdiği “mütareke basını” olarak değerlendirdiği gelişme, yine altıncı firmanın bazı basın mensupları ve kuruluşları ile sürdüğü ilişkiler noktasındaki iddialar ve ÇASİAD ile ilgili haberin kurgulanmasındaki format göz önüne alındığında; altıncı firmaların, basını kendi cephesinde yedekleme noktasında ciddi çabalar içersinde olduğunu söyleyebiliriz.
 
Şunu da unutmayalım; bu meslekte her zaman yapmış olduğu işin onuruna sahip çıkacak gazete ve gazeteciler var olacağı için altıncı firmanın bu çabaları gizli kalmayacak, kamuoyuna teşhir edilecektir.
Dolayısıyla gerçeklerin gizlenmesi çabaları beyhude çabalar olmaktan öte gidemeyecektir.
 
Neden birlikte hareket edemeyiz?
Birlikte olmak başarı getirir, sonuca götürür, güç kazandırır.
İşte toplumsal alanda bu sonuçları yaratacak olan, birlikte hareket etme noktasındaki girişimler birilerini her zaman rahatsız etmiştir. Bundan dolayıdır ki; yaşamın her alanında birlikteliklerin engellenmesi için özel kurgular oluşturulur.
 
Engelliler günü nedeniyle, basına da yansıdığı gibi kentimizde yaşanılan parçalanmışlık, tamda bu anlamdaki bir durumdur.
 
Ülkemiz nüfusunun yaklaşık %12 lik bir kesimini temsil eden engelliler hiç de azımsanmayacak bir potansiyeldir, ayrıca şunu da unutmayalım; hepimiz birer engelli adayıyız.
 
Sistemin sürekli ötelediği engellilerin, sorunlarına sahip çıkma mücadelesinin engellenmesi için geliştirilen yöntem onların birlikteliklerini yok etmek noktasında kurgulanmaktadır.
 
Sistem bunu yaparken, her türlü dezenformasyon çalışmalarından tut, kişisel çıkarların öne çıkarılmasına kadar bir çok taktiğe başvurmaktadır.
 
Böylesi bir durumda, yaratılmış olan bu parçalanmışlığı aşmak içinde ayrıca mücadele edilmesi gerekmektedir.
 
Birlik, hiçbir çaba harcamadan kendiliğinden özellik ile sadece laf ile sağlanacak bir disiplin değildir.
Birlik, birilerinin özel çabaları sonrasında yok edilen bir disiplin olduğuna göre her şeyden önce bu tezgâhın ortaya çıkarılması ve sonrasında doğru talepler için verilecek mücadelenin gerekleri temelinde ortaklaşmak gerekecektir.
 
Kapitalist sistemlerde her birlik çabası aynı zamanda bu birliğin önündeki düşüncelere ve yöntemlere karşı mücadele potansiyelini içinde barındırır.
 
Daha açık deyim ile birlik; aynıların aynı yerde olma mantığı ile hedeflerinin ortaklaştığı disiplinli bir süreçtir.
 
Çanakkale’de engelli dernekleri de bu süreci yaşayacaklardır.
 
Sürecin özünde var olan gerçeklik bu karakterdedir.
 
Soyut birlik nutukları atanların, özünde ayrılığın başka bir versiyonunu temsil ettiklerini kimse unutmasın.
Paylaş