Yat limanımızın ismi “Siz kimsiniz” olsun!

Çanakkale’nin gündeminde yer alan ÇTSO tarafından yapılması planlanan Yat Limanı Projesi için bilgilendirme toplantısı yapıldı. Proje’nin masaya yatırıldığı toplantı öncesi bir araya gelen Çevre Platformu üyeleri, Yat Limanı Projesi için yer seçimine karşı çıkarak protesto etti.

1051
Daha sonra toplantıya katılarak yat limanı için belirlenen yerin yanlış olduğunu bildiren çevreciler ile projeye olumlu yaklaşan katılımcılar arasında bazı tartışmalar yaşandı. Tartışmalara dahil olan işadamı Kemal Karakaş’ın ‘Biz 5500 üyesi bulunan bir kurumuz. Siz kim oluyorsunuz’ şeklindeki sözleri toplantıya damga vururken, yaşanan duruma tepki gösteren çevreciler toplantı salonunu terk etti.
 
“Daha gerçekçi bir mekana kurulsun”
Yat limanını, kent için daha sağlıklı ve daha gerçekçi bir mekana kurulmasını öneren Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz; “İstanbul’un sanayisi sökülüp Çanakkale’ye getiriliyor. Buraya 600 yatlık değil, 6 bin yatlık liman yapalım. Ama bundan kim yararlanacak? Belli bir kesim yararlanacak” dedi.
 
 
Çanakkale’nin Barbaros Mahallesindeki Kuruçeşme mevkiine yapılaması planlanan Yat Limanı Projesi tartışmalara neden oldu. Yat Limanı Projesi’nin yapılacağı yerin yanlış olduğunu iddia eden Çevre Platformu’na bağlı bir grup, halkı bilgilendirmek amacıyla Mehmet Akif Ersoy Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantı öncesi bir araya gelerek açıklama yaptı. Çeşitli sloganlar atarak Yat Limanı Projesi için düşünülen yeri protesto eden Çevre Platformu üyeleri, Yat Limanı’nın yapılmasına karşı olmadıklarını ancak proje için düşünülen yerin yanlış olduğunu ifade ettiler.
 
 
“Projeyi kabul etmiyoruz”
Çevre Platformu adına   yapılan açıklamada, çok küçük bir azınlığın çıkarlarına uygun hazırlanmış Çanakkale Yat Limanı Projesi’ni kabul etmediklerini söyledi. Yat Limanı’nın Kuruçeşme Mevkiine yapılması halinde bazı turizm faaliyetlerinin olumsuz şekilde etkileneceğini belirtilen açıklamada; “Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO), Çanakkale İli, Merkez İlçesi, Barbaros Mahallesi, Kuruçeşme Mevkiinde (Sarısiğlar Mevkii) Çanakkale Yat Limanı yapmayı planlamıştır. Proje İle ilgili olarak kentliler, çok geç bir aşamasında olmasına karşın proje hakkında konuşma, düşüncelerini söyleme, görüş bildirme haklarını kullandılar.
 
Yapılması kararlaştırılmış olan Çanakkale Yat Limanı Proje alanında, deniz son birkaç on yıldır bu arazinin yarısını kendisine katmış yani geri almıştır; şimdi ise bu alanın çok üzerindeki dolguyu yapma girişimi projede öne çıkmaktadır. Bu noktada kentin bu konuyla ilgilenen ve kafa yoran kentten yana insanlarına göre, başlıca üç konuda duyarlılık öne çıkmıştır. Birincisi, Çanakkale`nin nazım plan ve uygulama imar planlarında mevcut olan, ama son yıllarda en önemli kent politikası olarak herkes tarafından ısrarla savunulan, en önemli sorun kıyı kullanımı ve kıyıların kentliler tarafından hiçbir engel oluşturmadan kullanımıdır.
 
Kordon alanının Lodos`tan, hatta Nara Burnu`ndan Kepez`e kadar kesintisiz bir şekilde kentli yurttaşlar tarafından kullanılabilmesidir.(örneğin, Çanakkale Belediyesinin ve şimdiki Sayın Başkan Ülgür Gökhan`nın çok önemsediği barış kordonu uygulaması) önerilen proje sahil boyunca devam eden yolun kesintiye uğraması ve yok edilmesi anlamına gelmektedir.
 
İkincisi, bu alan 2005 yılından bu yana Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Belediye Spor ile Sörf -Yelken-Balık Adamlar-Yüzme alanındaki çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından ÇADERÜS (Çanakkale Deniz ve Rüzgar Sporları Merkezi) olarak kullanılmaktadır. 6 yıldır fiili olarak geliştirilen bu politika çok önemli sonuçlar yaratmıştır. Örneğin her yıl 80 civarında kentli sörf eğitimi almakta 200 aşkın kentli ise sörf alanını fiili olarak kullanmaktadır. Ayrıca deniz ve rüzgar sporu kullanım işlevi bölgeyi hareketlenmiştir. Kentlinin kumsal, kıyı ve denizle çok kolay ve ucuz bir biçimde doğrudan temasının olduğu, spor, dinlence ve eğlence işlevinin geliştiği bir alanın öncüsü ÇADERÜS olmuştur.
 
Yeni Yat Limanı Projesi bu tür eylemlerin hiçbir şekilde yapılmasına olanak sağlamayacaktır. Yeni oluşan koşullara bağlı rüzgar yönü ve su (dalga , akıntı ,vb.)ilişkisi nedeni ile mendirek ve diğer insan yapıları o çevrede deniz sporları yapılmasını engelleyecektir. Üçüncüsü, yerel tarihçiler, balıkçılar, yelkenciler, sörfçüler ve balık adamlara göre tarihi, kültürel ve ulusal önemi çok büyük olan Mesudiye Zırhlısı`nın batığı proje bölgesinde yatmaktadır. Proje nedeni ile oluşacak deniz hareketleri sonucu tarihi Mesudiye Muharebe Gemisi kum ve balçık altında kalacaktır” dedi.
 
Çevrecilerden yetkililere görev çağrısı
Projenin kente kazandırılması için uğraşan ÇTSO üyelerini uyaran Çevre Platformu üyeleri , Çanakkale Belediyesi Meclis üyelerini de göreve çağırarak şu şekilde konuştu: “Oysa ki kentler insanların yaşamsal ihtiyaçlarının karşılandığı ve sürekli bir toplumsal değişim ve gelişme içinde olan yerleşimlerdir. Bu çerçevede, yat limanı yapılması kararlaştırılan alan, var olan ve geliştirilmesi olanaklı olan çeşitli sportif, dinlence ve rekreasyon amaçlı etkinliklere ek olarak örneğin engellilerin eğitimi amacı içinde kullanılabilecek bir yerdir. İnsan gibi, kentlerde yaşayan bir organizmadır. Bir organizma gibi kentlerinde yaşamını sürdürebilmesi için kentsel niteliklerinin de sürekliliği olması gerekir. Doğal çevreyi kullanan kent insanları sürdürülebilir bir kent yaşamı ve sürdürülebilir bir kültür için doğal kaynakları kendilerini yenilemelerine fırsat veren , doğal çevreyi koruyan bir gelişme felsefesinin sahibi olmalıdır.
 
Bu anlamda söz konusu yat limanı projesine baktığımızda çok küçük bir azınlığın çıkarlarına hizmet edecek bir proje olduğu açıkça görülecektir. Şimdi buradan bu ilin kültürüne, eğitimine çok büyük katkılar koymuş olan ve herkesin rahmetle andığı Terzioğlu Ailesinden ebediyete intikal etmiş olanlarını bir kez daha rahmetle anıyoruz. Varislerine de bu projeden desteğinizi çekin çağrısı yapıyoruz. Projede taşeronluğu üstlenen Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odasının tüm üyelerini uyarıyoruz. Şuanda projenin tüm sorumluluğu üzerinde olan ve projenin küçük ortağı gibi görünen Çanakkale Belediyesinin Meclis Üyelerini göreve çağırıyoruz. Son olarak da Çanakkale`de yaşayan tüm kentlilerin bir yurttaşımızın söylediği gibi "halkı kandırma" toplantılarına dönüşen ve saat 14:00 te Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde gerçekleşecek olan ÇED halkı bilgilendirme toplantısına itibar etmemelerini diliyoruz.”
 
 
Proje toplantısında tartışma
Yat Limanı Projesi ile ilgili halkı bilgilendirmek amacıyla düzenlenen toplantıya, yaşanan tartışmalar damgasını vurdu. ÇTSO Başkanı Bülend Engin ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda proje ile ilgili bir sunum yapıldı. Sunumun ardından toplantıda yer alan katılımcılar, Yat Limanı Projesi hakkında görüşlerini bildirdi. Yat Limanı Projesi için yer seçimine  karşı çıkan çevreciler ile projeyi olumlu karşılayanlar arasında tartışmalar yaşandı.
 
Yaklaşık 1 saat süren  sunumun ardından ilk olarak söz alan Muzaffer Bayraktar, Yat Limanı Projesi’nin yapılacağı alanın iddia edildiği gibi bazı değerlerini yitirdiğini  belirten Bayraktar, yeşil alan olarak gözüken yerin plansız ve kimliksiz yapılarla doldurulduğunu ve söz konusu alanın balçık olduğunu ifade ederek; “Kentimizin bir master planı yoktur.Bütün sorunlarda buradan kaynaklanmaktadır.Böyle olunca yer sorunu da sorun yaratmaktadır.Burası yeşil alan olarak gözüküyor. Yeşil alan olarak gözüken yerler nerede? Burası plansız ve kimliksiz yapılarla dolduruldu. Buranın dip yapısı balçıktır. Özelliklerini yitirmiş bu yer için projeye karşı çıkan arkadaşların gerekçeleri  ortadan kalkmış durumdadırdedi. Alanda çok sayıda batık olduğunu dile getiren bazı katılımcılar ise, dalış için gelen kişilerin burada dalış yapmayacağını ve turizmin büyük darbe alacağını vurguladılar. Bu bölgedeki önemli tarihi niteliğe sahip batıkların zarar göreceğini adeta bir tarihin yok olacağını dile getirdiler.Yat Limanı Projesi’nin yapım aşamasında Çanakkale Boğazı’nın da kirleneceğini ileri süren katılımcılar, belli dönemlerde gelen su altı canlılarının da büyük bir zarar göreceğini belirttiler.
 
 
Toplantıda söz alan Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof.Dr.Telat Koç ise, proje ile birlikte kıyı alanının kamu kullanımına kapatılacağını ifade ederek; “Kıyı alanı kamu kullanımına kapatılamaz bu anayasal bir haktır” dedi.Ayrıca bu kentin bir eylem planı olduğunu belirten Koç “bu proje bu plan ile hiçbir ilişkilendirmesi yapılmadan  gündeme getirilmiştir.Kentin gelişim alanları itibarıyla belirlenen tespitler ile uygun değildir ” dedi. Telat Koç projenin kültürel etkilerine de dikkat çekerek toplumsal  barışa uygun olmayacak özellikli imkanlar yaratılması noktasındaki girişimin bugüne kadarki kentin birlikte ve barış içinde sosyal alanaları paylaşım özelliğine de aykırı olacağına dikkat çekti.
 
 
Projenin yapılacağı yere karşı çıkan yerel tarihçi Şahabettin Kalfa ise; “Bu bölge sığılıktır. Dolgu işlemleriyle birlikte hem deniz hem de kara olumsuz etkilenecektir. Kent ile deniz ilişkisi büyük bir zaafa uğrayacaktır. Bu proje için su altı envanter çalışması yapılmadı. Bunun yapılması gerekir.Dolgu çalışması için getirilecek tonlarca malzeme doğanın dengesine zarar verecektir.Karadeniz sahil yolu en canlı örnektir.Milyonlarca  ton dolgu maddesi doğadan taşınarak buraya yığılmış ve tabiatın dengesi bozulduğu için bugün seller başta olmak üzere doğal afetler yaşanmaktadır” dedi.
 
 
Tez’den çevrecilere uyarı
Çanakkale’nin her türlü yatırımı hak ettiğini kaydeden Avukat Erhan Tez ise, çevrecileri daha dikkatli olması konusunda uyardı. Herkesin çevreci olduğunu ifade eden Tez, Çanakkale’nin bir çok yatırıma ihtiyacı olduğunu ve Yat Limanı Projesi’ni desteklediğini söyledi. Tez; “Özellikle çevreci arkadaşlarıma biraz daha sağ duyulu olması için rica ediyorum. Hepimiz çevreciyiz” dedi.
 
“Daha gerçekçi bir mekana kurulsun”
Yat limanını, kent için daha sağlıklı ve daha gerçekçi bir mekana kurulmasını öneren Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz; “İstanbul’un sanayisi sökülüp Çanakkale’ye getiriliyor. Çanakkale’ye kakalamaya çalışılıyor. Çanakkale için hayırlı uğurlu olsun diyelim şimdiden. Buraya 600 yatlık değil, 6 bin yatlık liman yapalım. Buraya 18 tane fabrika kuralım. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Ama bunların sonucunda bu kentte kim yaşayacak. Bunları kimin için yapıyoruz. Nasıl öneriyoruz. Ne için öneriyoruz. Bu kentte yaşayanlar bizleriz. Biz başka birileri için öncelikle başka birilerini düşünerek bir şeyler mi yapacağız? Yoksa bu kentte yaşayan insanların ihtiyacına ilişkin mi bir şey yapılacak? Bu yer Milli Emlak’a ait olan bir yer. Bu yer Terzioğlu Vakfı’na ait bir yer. Yani bu yer hepimizin yeri. Sadece bu kentin değil, bütün dünya vatandaşlarının yeri. ÇTSO çok iyi bir proje hazırladı. Ama mesele bu mudur? Meselenin özü bakışlardaki farklılıktır. Bu yatırımı neyin üstüne kuruyoruz. Kentin üzerine kuruyoruz. Bundan kim yararlanacak? Belli bir kesim yararlanacak. Yarın bu yatırımlarla ilgili saçımızı başımızı yolmayalım. Yat limanını, kent için daha sağlıklı ve daha gerçekçi bir mekana kurulmasını öneriyorum” dedi.
 
 
Karakaş sözleriyle toplantıya damga vurdu
Toplantıda söz alarak Yat Limanı Projesi’nin yerine karşı olduğunu ifade eden Akademisyen Ekrem Tufan; “10 adam toplanıp kararlar alıyorsunuz. Ancak bu kentte benim çocuğum yaşayacak” dedi. Bu sözler üzerine sinirlenerek tartışmalara dahil olan işadamı Kemal Karakaş ise; “Biz 10 adam değil 5500 üyesi bulunan bir kurumuz. Siz kim oluyorsunuz’ diye yanıt vermesiyle yaşanan duruma tepki gösteren çevreciler toplantı salonunu terk etti.
 
Paylaş