Hafta sonu Çanakkale’de iki önemli konferans düzenleniyor. 9 Şubat Cumartesi günü Belediye Nikah Salonu’nda yapılacak olan konferansa Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu konuşmacı olarak katılacak. Kocaeli Dilovası bölgesinde yaşanılan çevre kirliliğinden alınacak dersler ile Çanakkale’deki termik saldırıları sonrasında yaşanabilecek riskler konusunda Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu Dilovası deneyimlerini paylaşacak. Diğer yandan bugün Küçükkuyu’da Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından düzenlenen konuşmacı olarak Gazeteci Yazar Özer Akdemir’in katılacağı “Ayvacık’da altın madenciliği ile ilgili son gelişmeler” konulu söyleşi saat 20.00 de eski Sakallı Zeytinyağı Fabrikasında gerçekleşecek. Söyleşi de; Bergama, Kışladağ, Kazdağları, Efemçukuru... Altın madencileri ülkemize nasıl, hangi yöntemlerle girdiler? Bu madenlerin doğa ve canlı yaşamı üzerindeki etkileri..Yaşam alanlarımızı talana ve yıkıma karşı nasıl koruyacağız? Bir gazetecinin gözüyle altın işletmeciliği ve buna karşı verilen direnişin öyküsü paylaşılacak.
9 Şubat saat 14.00 Türkan Saylan sosyal tesislerinde
Termik santrallerin çevreye vereceği zararların Dilovası gerçeği ile işleneceği konferans” biz yandık siz yanmayın” gibi anlamlı bir mesajı da işliyor. Lapseki’den başlayarak Karabiga’ya kadar olan alanda faaliyet göstermesi planlanan 6 termik santral gerçeğinin halk sağlığı açısından önemli riskler oluşturacağı ve bu felakete karşı mücadele edilmesi gerçeğinin paylaşılacağı konferansın konuşmacı konuğu Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu halk sağlığı konusunda önemli çalışmalara imza atmış bir bilim insanı olarak önemli açıklamalarda bulunacak.
Nalbant’tan davet
Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, ‘Çevre insan ve termik santral gerçeği’ konulu konferansa katılım için vatandaşlara çağrıda bulundu. Çanakkale’nin bir süredir geleceğe yansıyacak olası çevre sorunları ile gündemde olduğunu belirten Nalbant, çevre ve insan sağlığı konusunda çalışan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’nun Dilovası`nda yaşanan sorunların insan sağlığına nasıl etkili olabileceğini kanıta dayalı olarak ispat etmiş bir bilim insanı olduğunu belirterek; “Altın madenleri ruhsat aldıkları takdirde ilk kazmayı vurmak ve ormanlık alanları talan etmek için beklemektedirler. Ancak sorun sadece altın madeni de değildir. Son dönemdeki yağışlar ve beraberindeki taşkınlarla doğanın bizi yüzleştirdiği tarım ilaçlan, şehir merkezine çok yakın bir bölgede yapılması düşünülen yat limanı ve il sınırları içinde yapılması planlanan termik santraller bunlardan bazılarıdır. Bugünlerde gündemde olan termik santral konusunun bizim için özel bir önemi bulunmaktadır. Hava kirliliğine bağlı sağlık sorunları için dünyanın birçok bölgesinden ve ülkemizden ders almamıza yetecek kadar örnek bulunmaktadır. Kocaeli, Dilovası bölgesinde yaşanan sorunlar konu ile ilgili herkesin bilgisi dâhilindedir. Çevre ve insan sağlığı konusunda çalışan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu Dilovası`nda yaşanan sorunların insan sağlığına nasıl etkili olabileceğini kanıta dayalı olarak ispat etmiş bir bilim insanıdır” dedi.
“Halkımızı konferansa davet ediyoruz”
Nalbant sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çanakkale`deki gelişmeler giderek ilimizin Dilovası`na benzeyeceğinin açık göstergesidir. Kimin için üretileceği tarafımızdan bilinen bu altın ve enerjinin atıkları tartışmasız Çanakkale`deki yaşamı olumsuz etkileyecektir. Yaşadığımız ve yaşayacağımız olası sorunların örneği Kocaeli`nde, Dilovasın`dadır. Prof.Dr.Onur Hamzaoğlu hem çalışmalarının sonuçlarını paylaşmak, hem de sanayi ve çevre kirliliği hakkında halkımızı bilgilendirmek amacıyla 09.02.2013 tarihinde konferans vermek üzere Çanakkale`de olacaktır. Aynı gün saat 13:00 de Belediye Sosyal Tesislerinde (girişte) basın bildirisi yayınlanacak, saat 14:00 de Nikah Salonunda konferans düzenlenecektir. Çevreye ve kendi sağlığına duyarlı olan herkesi Türkan Saylan Tesislerinde (Belediye Sosyal Tesisleri) 09.02.2013 Cumartesi günü saat 13:00`de yapılacak olan basın bildirisi ile saat 14:00 deki konferansa davet ediyoruz.”
Lapsekili Muhtarlar ÇED toplantısı öncesi bir araya gelerek tepkilerini dile getirdi:
“Termik santral istemiyoruz”
Önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek “Lapseki Enerji Santralı Limanı Kül Depolama sahası ve Derin Deniz Deşarjı" ÇED toplantısı öncesi bir araya gelen Muhtarlar yazılı bir açıklama yaparak termik santral istemediklerinin söylediler. 40 köy ve iki beldede ikamet eden ve geçimini tarım ve de hayvancılıktan sağlayan yaklaşık 22 bin bölge insanın geleceğiyle oynandığını belirten muhtarlar, "Biz enerji santralı istemiyoruz" dedikleri açıklamalarında; "Termik santralin kurulmasıyla egzoz ve bacalardan karbondioksit salınımı sonucu hava kirliliği oluşacak. İlçemiz merkez ve köylerinde halk sağlığı olumsuz etkilenecek, kanser vakaları artacak, solunum enfeksiyonları, astım, bronşit ve kalp hastalıkları gibi hastalıklar artacaktır. Termik santralin kurulmasıyla Lapseki, sağlığın ve yaşamın ilçesi değil, kanserin, ölümün ilçesi olacaktır. Biz yaşamak istiyoruz, kanser olmak istemiyoruz. Lapseki ve köyleri, yenilenebilir enerji kaynakları açısından çok şanslı bir ilçedir. Enerji ihtiyacı, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisiyle de sağlanabilir. Termik santral, Lapseki`nin temiz ve güvenli enerji geleceğinin önündeki en büyük engeldir. Enerji ihtiyacı, çevre ve insan sağlığına büyük tehdit oluşturan bir karbondioksit bombası ile çözülemez. Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın santrale ait ÇED Raporu`na onay vermemesini talep ediyoruz. Temiz ve güzel bir yaşam için tarım, hayvancılığımız, doğamız, kuşlar ve ormanlarımız için termik santral istemiyoruz" dediler.