Darıdere Tabiat Parkı`nda 21-25 Ağustos tarihleri arasında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından düzenlenen Kazdağı Ekofestivali 2019`un Manifestosu açıklandı. Gıda egemenliği, gıda adaleti, aracısız doğal ürün ağları, gıda kooperatifleri, yerel pazarlar ve yerel tohumlara dikkat çekilen manifestoda ulaşılabilir ve adil gıdanın temel hak olduğu vurgulanarak yerel yönetimlerin de gıda konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmesi istenildi. Manifestoda, “Ne yersek o’yuz! Biz Narlı köyü üstünde, Darıdere Tabiat Parkı’nda 21-25 Ağustos 2019 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz 2019 Kazdağı Ekofestivali katılımcıları olarak gıda konusunda aşağıda yer alan hususları kamuoyuyla paylaşıyoruz: Adil ve ekolojik gıda yıllardır tasamız. 2004’de bir araya gelen GDO’ya Hayır Platformu’nun, 2006’dan bu yana devam eden Tohum Takas Şenliği’nin, 2013’te yayınlanan Bayramiç Gerçek Gıda Bildirgesi’nin, tüm bu süreçte ortaya çıkan gıda inisiyatiflerinin, üretici ve tüketiciyle iç içe olan gıda ve ekoloji hareketlerinin mirasını şükranla kucaklıyoruz. Gıdamız, ulus ötesi örgütlenmiş şirket devletlerden oluşan bir sistemin sömürüsü altındadır. Tüketimin oluşturduğu kâra bel bağlayan bu sistem gezegeni talan ederken gıdanın da içini boşalttı. Biz de yaşam pratiklerimizle bu sömürünün bir parçası durumundayız! Sağlık, kültür ve güven zedelenmesi sonucu tüm krizin bir parçası olan Gıda Krizi içindeyiz; Tarım toprakları ve su kaynakları kirlendi, çiftçi tarımdan ve topraktan koparıldı, köyler boşaldı, Gıda üretimi şirketlerin eline geçti, Endüstriyel tarım ile ekolojik yıkım katmerlendi ve gıdanın besleyici niteliği kayboldu, Süpermarketler olgusu küçük üreticinin gıda pazarına erişimini kısıtladı, Aracıların hakim olduğu bir gıda dağıtım sistemi oluştu, Çiftçiler Tohum Yasası ile hibrit tohumlara mahkum edildi ve yerel ve atalık tohumlar unutturuldu. Gıdayı dert eden bizler; Tohum Takas Şenlikleri yapmaya devam ederek yerel tohumlarımızı yaşatacağız, Gıda topluluklarımızı ve kooperatiflerimizi çoğaltacağız, Adil ve sağlıklı gıda üretimini yaygınlaştıracağız, Aracısız ürün ağlarımızı geliştireceğiz, Gıdayı dert eden haysiyetli bilim insanlarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz, Bize dayatılan sömürü, istismar ve hak ihlali içeren gıdanın üretim ve tüketimini desteklemeyecek ve kabul etmeyeceğiz, Toprağımızın, havamızın, suyumuzun kirlenmemesi için mücadelelerle dayanışmaya devam edeceğiz. Başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, seçtiğimiz yerel yönetimlerin ekolojik tarımı ve küçük çiftçiyi destekleyen, üretim ve tüketim kooperatiflerinin yaygınlaştırılmasını kolaylaştıran gıda politikaları üretmesini talep ve takip edeceğiz. Ekosistem içindeki tüm canlıların sınıfsız, cinsiyetsiz, ikili kutuplaştırmaların ötesinde ve ayrıcalıksız, insanın muktedir olmadığı, ötekisiz, sömürüsüz bir düzende var olmasını istiyoruz. Adil ve ulaşılabilir bir gıda temel haktır! Gıda egemenliği hemen şimdi!” denildi.