Yalnız değilsiniz

 

 

Manisa`nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında ölenlerin sayısı giderek artıyor. Çok sayıda işçi madende yaşamını yitirirken, resmi rakamlara göre yaşamını yitiren işçilerin sayısının 300`e yaklaştığı öğrenildi. Soma`da yaşanan olay, ülke genelinde deyim yerindeyse infiale yol açtı. Yurdun dört bir yanı eylem alanına dönerken, Soma`da yitirilen canlara sahip çıkılmasının yanında Türkiye`deki “iş cinayetleri”, işçi sağlığı ile ilgili düzenlemeler ve her alandaki güvencesiz çalışma koşulları da protesto ediliyor. Çanakkale`de de önceki akşam başlayan ve dün de devam eden eylemlerde de bu konular gündeme getirildi, AKP iktidarını protesto eden çok sayıda vatandaş, “hükümet istifa” ve “emekçiler mezarda, bakanlar koltukta” sloganlarını attılar.

 

 

Önceki gün sabah saatlerinde üniversitedeki kampuslarında oturma eylemi yapan ÇOMÜ öğrencileri, aksam üzeri hem Terzioğlu hem de Anafartalar kampusundan yola çıkarak Cuma Pazarı civarında buluştular. Çanakkale Emniyet Müdürlüğü`ne bağlı ekiplerin eşlik ettiği öğrenciler sık sık Soma`da yaşamını yitirenler için slogan attılar. Yürüyüş boyunca zaman zaman polis ile öğrenciler arasında gerginlik yaşanırken, öğrenciler ile yolun ortasından yürüyen polise öğrenciler tepki gösterdi.

 

 

Soma`daki maden faciasının ardından önceki gün İskele Meydanı`nda düzenlenen eylemde bir binanın çatısına eyleme katılan öğrencilerin astığı pankart binada oturan vatandaşlar tarafından söküldü. Sosyalist Gençlik Derneği üyesi öğrencilerin, “Madenlerde yazımızı kara yazanlardan hesap soracağız” yazılı pankart mitinge katılan çok sayıda vatandaşın desteğini alırken, pankartın asıldığı binada oturan vatandaşlardan biri pankartı söktü. Bu sıradan kitlenin tepkisini çeken, “Katil” ve “Faşist” gibi sloganlar atan kitle ile polis arasında da kısa bir gerginlik yaşandı.

 

 

Soma`daki inceleme ekibi içinde bulunan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Fatih Sürenkök, ayağının tozuyla geldiği Çanakkale`de eyleme katılarak Soma ile ilgili bilgiler verdi. Soma`daki izlenimlerini aktaran Sürenkök, buradaki çalışmalar ile ilgili de çeşitli eleştirilerde bulundu. Sürenkök, “Biz bunun peşini bırakmayacağız. Şunu söylemek istiyorum sadece, yaralılar ile ilgili endişeniz olmasın, karbon monoksit zehirlenmesini atlatabilecek güçteler. Durumları iyi. Oradaki maden yetkililerinden de resmi görevlilerden de aşağıda kaç kişinin olduğuna dair resmi tek bir cümle alamıyoruz. 300`ün üzerinde şehidimiz, 160 civarında da yaralımız var. Üzüntümüzü öfkeye, öfkemizi hesap sormaya dönüştürmeliyiz. Geleceğimize, yaşamımıza, madencilerimize sahip çıkmamız için daha kalabalık olmalıyız” dedi.

 

 

Tabutlu yürüyüş

İskele Meydanı`nda toplanan kalabalık grup, Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi`nin getirdiği sembolik tabut ile Kordon boyu üzerinden yürüyüşe geçti. Buradan İnönü Caddesi ve Demircioğlu Caddesi`ne giden grup daha sonra yönünü AKP il binası olarak belirledi. Burada da sloganlar ıslık ve alkışlarla protestosunu sürdüren kalabalık grup daha sonra AKP il binasının diğer tarafı olan Kilitbahir Motor İskelesi`nde bir süre bekledi. Burada da sloganlar atarak protestosunu sürdüren grup, daha sonra İskele Meydanı`na çıkarak eylemi sona erdirdi. AKP il binası önündeki eylemde, parti penceresinden kitleye doğru laf atılıp, bazı hareketler yapıldığını ifade eden vatandaşların parti binasını doğru öfkeyle bağırmaları dikkatlerden kaçmadı.

 

 

Eylemler dün de sürdü

KESK, DİSK ve TTB genel merkezlerinin aldığı karar doğrultusunda dün sabah saatlerinde eski otogar önünde bir araya gelen sendika, siyasi parti, demokratik kitle örgütleri ve gençlik örgütleri ile vatandaşların katıldığı eylemde kitlenin önünde yine tabut vardı. Tabut ile alkışları, ıslıkları, sloganları ve dövizleri ile yürüyen kitle, tüm yurtta olduğu gibi İş-Kur İl Müdürlüğü önüne gidilerek protesto edildi. Burada konuşma yapan DİSK Genel-İş Sendikası Şube Başkanı Erdinç Uslan, “Katliamın faillerini biliyoruz; Dünya insana yatırım yaparken, AKP iktidarı ölüme yatırım yapıyor!” dedi.

 

 

“Soma’da yaşanan bir doğal afet değildir!” diyen Uslan, “Kaza dedikleri göz göre göre gelen bir katliamdır! Bu katliamın faili özelleştirme ve taşeronlaştırma politikalarını hayata geçirenlerdir. Yıllarca kamu eliyle üretimin yapıldığı bu sahalar özel sektöre devredildikten sonra iş kazalarında patlama yaşanmıştır. 2002 yılından 2011 yılına kadar kömür madenlerindeki iş cinayetlerini yüzde 40 artış göstermenin nedeni özelleştirme, taşeronlaştırma sonucu TTK bünyesinde çalışan işçi sayısının üçte bir oranında azalmasıdır. Katliamın faili, kuralsız çalıştırma nedeniyle madende çalışan işçi sayısını bile tespit edemeyenleridir. Katliamın faili, çalışan işçi sayısını bilmeyen ancak “işletmede her türlü önlem alınmıştı” diye açıklama yapan zihniyettir. Katliamın faili 15 yaşında çocuğun ölüm haberinin geldiği madenle ilgili `mevzuata aykırı durum` olmadığını açıklayan Çalışma Bakanlığı’dır. Katliamın faili, yapılan uyarılara rağmen Soma’da bu tür iş kazalarından kurtarılan işçilerin tedavisine dönük devlet tarafından yapılmış özel bir sağlık birimi kurmayanlar, hastanelerde yanık ünitesi açmayı `maliyet` olarak görenlerdir. Katliamın faili, iş sağlığı ve güvenliği yasasıyla bu alanı da özelleştiren, tüm uyarılarımıza rağmen bu alandaki denetim yetkisini bağımsız emek ve meslek örgütlerine vermeyi reddeden hükümettir” ifadelerini kullandı.

 

 

“Katliamın faili, daha önce madenlerde yaşanan iş cinayetleri sonrası, `güzel öldüler`, `Bu mesleğin fıtratında ölüm vardır` diyerek yeni katliamları meşrulaştıran AKP hükümetidir” diyen Uslan, “Katliamın faili, Soma’daki madenlerdeki iş cinayetlerinin araştırılması ile ilgili önergeyi 6 ay boyunca gündeme almayanlardır. Geçtiğimiz sene 9 iş cinayetinin yaşandığı Soma madenleriyle ilgili önergeyi 2 hafta önce reddeden AKP’li vekillerdir. Katliamın faili, kömürün tonunun maliyetini 130 dolardan 23 dolara indirdiklerini övünerek anlatan işverendir. 130-140 dolardan 28 dolara indirilmiş maliyetin tamamı iş güvenliğine ilişkindir ve kömürün maliyeti işçi canıyla düşürülmüştür. Taşeron çalıştırmayı yasaklamayan, madenleri yeniden kamulaştırmayan, iş güvenliği yasasını çöpe atıp tüm denetim yetkisini emek ve meslek örgütlerine vermeyenler, yeni katliamlar için yola devam ettiklerini ilan etmiş olacaktır. DİSK ve DİSK’e bağlı sendikalar, işçi katillerini affetmemek, unutmamak ve hesap sormak için mücadeleyi yükselteceklerdir” şeklinde konuştu.

 

Buranın ardından yine Atatürk Caddesi istikametinden AKP il binasına yürümek isteyen kalabalık kitle, Atatürk Caddesi ile Demircioğlu Caddesi`nin kesiştiği kavşağa yerleştirilen Çanakkale Emniyet Müdürlüğü`ne bağlı Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekiplerinin ördüğü barikat yürüyüşe katılanların tepkisini çekti. “Bırakın da acımızı yaşayalım” diyen kalabalık kitle AKP iktidarı ve polise yönelik sloganlar atarak yaşananları protesto etti.

 

Bu sırada orada bulunan binaların birinde başını camdan çıkaran bir vatandaşın, hakaretler ederek “Uyuyoruz” demesi de tepkilere neden oldu. Kalabalık grup, “Artık uyanın, daha ne kadar uyuyacaksınız” diyerek vatandaşı da protesto etti.

 

Bunun üzerine yürüyüş görevlilerinden kitleye yönelik açıklamada sağ duyu çağrısı yapılarak, “Polisin bu yaptığı provokasyondur. Biz bu provokasyonları da önce de gördük. Ama bu kez polisin provokasyonuna ve kışkırtmasına gelmeyeceğiz. Şimdi eylemimi bitirmiyoruz, sadece buradan dağılıyoruz” denildi.