Yandaş site bakın haberimiz için ne yazıyor : “Gazetenin iddiası, 3 Temmuz 2013 tarihinde Mehmet Suat Karadeniz isimli çarşı caddesinde esnaflık yapan bir vatandaşın ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne tekerlekli sandalyeyle annesini götürürken kaygan zemin nedeniyle düşerek bacağını kırdığı yönünde”
Daha evvelde birkaç kez yazmıştım; ‘bu tetikçi siteler okuduğunu dahi anlamayacak düzeydeler’, tabii bu görünürdeki format.
Aslında çok iyi anlıyorlar ama, ah işte üstlendikleri bir görev var ya; çarpıtma ve dezenformasyon, işte bütün mesele burada.
Şimdi bütün Çanakkaleliler huzurunda bir çağrım olacak:
Hodri meydan; http://www.canakkaleolay.com/details.asp?id=85853linkindeki haberi okuyunuz .
Bu haber de bir esnafın başına gelenler; yandaş sitenin iddia ettiği gibi sanki gazetemizin iddia ettiği olaylar mı?
Yoksa bizzat esnafımızın başına gelen ve esnaf vatandaşımızın konuya ilişkin görüşlerinin olduğu bir haber mi?
Eğer yandaş sitenin iddia ettiği gibi haber gazetemizin bir iddiası ise; ben hemen bugün kalemimi bırakmaya hazırım.
Yandaş sitenin sorumluluğu çarpıtma, dezenformasyon ve karalama olduğu için onlar için bir talepte bulunmak gibi gariplikte de bulunmak istemiyorum.
Çarpıtma çabası bu yandaşların gözünü öyle bir bürümüş ki; olmuş olayı dahi yokmuş gibi göstermek adına böylesi bir kurgu içersine girebiliyorlar.
Yukarıda belirttiğim gibi sadece Olay Gazetesi’nin iddiasından ibaretmiş gibi bir algı yaratılmaya özel özen gösteriliyor.
Yok nedeninin kesin olarak belirlenmemesinden tutun da , mahkemenin 2,5 ay sonra açılması girişimine kadar gündeme getirilen savunma refleksleri ortada son derece basit bir düşme ve kırılma olayına bağlı olarak yapılan bir haber için bu denli bir dezenformasyon çabası insanı düşündürüyor.
Yandaş sitenin korumacılık adına belirttiği gibi ,münferit bir olay üzerinden bu kadar kurgulanmış bir çabanın ardından bakalım ne çıkacak.
Bekleyip göreceğiz, araştıracağız.
Gelelim, dezenformasyon çabalarına haklılık kazandırmak için; içine düştükleri diğer bir gülünç duruma.
Bu haberi yaptığımız için rahatsız olan bu çevreler, yine konuyu Çanakkale Belediye’sinin sorumluluğundaki konulara getirerek siyasal çıkarımda bulunmanın zeminini yaratmaya çalışarak, oradan hareketle gazetemizi suçlamaya çalışıyorlar.
Gazetemiz Olay için, “Çanakkale şehir merkezindeki çukurlar ve bozuk zemin sebebiyle kaza yapan, aracı hasar gören, düz yolda yürürken yaralanan çok sayıda vatandaşla ilgili neden kör, sağır, dilsiz rolü” yaptığını iddia edenlere iki çift sözüm var.
Önce, Olay Gazetesi Çanakkale’nin sesi, dili, kulağıdır.
Kent için nerede bir olumsuzluk var ise onun üzerine gider, mağdurun yanındadır, haksızlıklara karşı mücadele verir.
Bu konuda herhangi bir kimlik tanımaz.
Gazete arşivlerimiz bu konudaki haberler ile doludur.
Çanakkale halkı da bunu çok iyi bilir, fakat hiçbir zaman, habercilik anlayışını tehdit olarak kullanmaz.
Gerçekleri kamuoyuna aktarır, itibarsızlaştırma karalama adına tezgâhçı habercilik anlayışına sayfaları kapalıdır.
Diğer bir konuda bir haberin itibarsızlaştırılması adına böylesi savunma mekanizmalarına ihtiyaç duymak ne yazık ki zavallılıktır.
Her haber, kendi sınırları içinde değer kazanır ve yorumlanır.
‘Pantolon olmadı, gömlek verelim’ mantığıyla; habercilik değil ancak tetikçilik yapılır.
Şu da unutulmasın ki; hiç kimse bir gazetenin ne yazacağına, neyi nasıl haberleştireceğine karışamaz.
Gazeteciler yapacakları haberler için kimseden izin almak zorunda değillerdir.
Ancak kafalarının arka planında böylesi bir düşüncenin izlerini taşıyan kesimler, bir gazetenin haberi karşısında böyle davranabilirler.
Buda işin bir başka yönü, tabii ki anlayana