CHP Çanakkale İl Başkanı İsmet Güneşhan ve Yönetim Kurulu, sürdürdükleri ziyaretlerine dün de devam ettiler. CHP Çanakkale İl Yönetimi tarafından, dün ilk olarak Eğitim İş, ardından İda Dayanışma Derneği ve EMEP ziyaret edildi. CHP İl Başkanı Güneşhan, buralarda yaptığı konuşmada STK, sendika ve siyasi partilerin önemine değinirken, her türlü mücadelede desteklerini esirgemeyeceklerinin sözünü verdi. İlk Olarak Eğitim İş’e yapılan ziyarette konuşan Güneşhan, Eğitim İş’in çok önemli çalışmalar ve çözümler ürettiğinin altını çizerken; “CHP Çanakkale İl Yönetimi olarak STK’larımızı, sendikalarımızı ziyaret etmeye devam ediyoruz. Bugün de Eğitim İş sendikamızın ziyaretine geldik. Eğitim İş, hem kentimiz hem de ülkemiz için çok önemli çalışmalar yapan ve çözüm üreten bir sendika. Önümüzdeki süreç, Türkiye için çok zorlu ve güç bir süreç. Burada hepimize büyük görevler düşüyor. Önümüzdeki 2019 seçimlerinde Türkiye bir şeye karar verecek ya ‘demokrasi’ diyecek ya da ‘tek adam’ diyecek. Bu, bir siyasi partinin ya da iki siyasi partinin çalışmasıyla olmaz. Türkiye’de demokrasiye inanan, laikliye inanan, hukukun üstünlüğüne inanan tüm kurum ve kuruluşlar ile birlikte ortak hareket ve ortak çalışmalarla olabilir. Biz de CHP olarak, tüm sivil toplum örgütlerimizle birlikte ortak hareket etmenin koşullarını, şartlarını oluşturacağız. Dolayısıyla Eğitim İş de bizim için son derece önemli bir sendika” dedi.
“Mevcut, dikta rejimine karşı mücadele etmek bizim boynumuzun borcudur”
CHP İl ziyaretinde konuşan Eğitim İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş, sendika olarak yaptıkları çalışmalardan bahsederken, OHAL ve Bylock mağdurlarına da değindi. Eğitim İş Şube Başkanı Mantaş; “Biz, emek mücadelesi yürüten bir örgütüz. Genel merkezimiz ile birlikte Türkiye genelinde özellikle eğitimin gericileştirilmesi, laiklikle ilgili olan endişelerimiz, Cumhuriyet değerlerinin ortadan kaldırılması, Atatürk devrimlerine yönelik özellikle müfredatta yer alan ders programlarına yönelik yapılan ciddi saldırılara karşı bizlerde mücadeleler yürütüyoruz. Elbette ki iş birliği çok önemli, ortak paydada buluşmak çok önemlidir. Darbe girişiminden sonra OHAL ilan edilmesiyle birlikte açığa açıldıktan sonra ihraç edilip, gözaltındayken işkence görüp, şeker hastası olup da ilaçları verilmeyen ve hayatını kaybeden bir öğretmenin suçsuz bulunduktan sonra işe iade kararı çıkmış ama hainler mezarlığı diye adlandırdıkları mezarlığa gömülmüş ve defnedecek bir din görevlisi bile göndermemişler. Bizler, böyle bir ülkede yaşıyoruz. Yakın zamanda 2 binin üzerinde Bylock mağdurlarını ‘pardon’ deyip iade ettiler. Bizler bu insanların ne yaşadıklarını, ailelerinin neler çektiğini biliyoruz. Tüm bu sıkıntıların olduğu bir süreçte, elbet halka ait yüzde 50’nin üzerinde çok ciddi bir güç bu anlayışı reddediyor. Bu yüzden bu güçlerle bir arada durmak, mevcut olan bu dikta rejimine karşı mücadele etmek örgüt olarak bizim boynumuzun borcudur. Bu anlamda bu tür ziyaretleri çok önemsiyoruz” dedi.
“İda’nın yaptığı çalışmalar ve mücadelelere destek vermeye devam edeceğiz”
Güneşhan ikinci ziyaretini İda Dayanışma Derneği’ne yaptı. İda’nın Atikhisar Barajı ve Kaz Dağlarında verdiği mücadeleye değinen Güneşhan; “İda, Çanakkale’nin en önemli sivil toplum örgütlerinden bir tanesi. Özellikle çevre ile ilgili yapmış oldukları çalışmalar, gerçekten takdir edilecek bir konu. Çanakkale’nin en önemli sorunu, çevre sorunudur. Özellikle Kaz Dağlarında siyanür ile altın arama ve maden işletmelerinin bulunması, yine gereğinden çok çok fazla termik santralin kurulmaya çalışılması Çanakkale’nin en büyük sorunu. Özellikle Kaz Dağları, sadece Çanakkale bölgesi için değil Balıkesir, çevre adalarımız gibi bölgeler için çok önemli bir yer. Gerek iklim yapısı, gerekse bitki örtüsü itibariyle, yer altı su kaynakları itibariyle çoğu yere hayat veren bir bölge. Çanakkale’de bulunan Atikhisar barajı havzasında yapılmak istenen maden araştırmalarıyla ilgili göstermiş oldukları duyarlılıklar son derece önemli. İda Dayanışma Derneği, gerçekten çok büyük öneme sahip. Bizler de İda’nın yapmış olduğu çalışmalar ve mücadelelere CHP olarak destek veriyoruz bundan sonra da destek vermeye devam edeceğiz” dedi.
“Çevreye duyarlı bir yerel yönetim ile çalışmak, bizim de çalışmalarımızı kolaylaştırıyor”
İda Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül burada yaptığı konuşmada, yerel yönetim ile çalışmanın mutluluk verici olduğu belirtirken, Çanakkale’ye karşı yapılan doğa ve çevre saldırılarına değindi. Akgül; “CHP İl Yönetimini kabul etmekten büyük onur duyuyoruz. Yerel yönetim ve STK iş birliği çerçevesinde biz biraz şanslı bir örgütüz. Çünkü çevreye duyarlı bir yerel yönetim, bizlerin de çalışmalarını kolaylaştırıyor. Çanakkale, Türkiye’nin en bakir yerlerinden bir tanesi. Bundan 20 yıl kadar önce Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın bir dokümanında Türkiye’de ilk 10’a girecek kriterlere sahip bir ildi burası. Ama ne olduysa son 20 yılda büyük bir saldırıya uğradık. Doğası, insanı, toplumu etkileyecek bir şekilde saldırıya uğradı Çanakkale. Çanakkale’nin ruhsat alanları giderek çoğalıyor ve üstelik doğanın en kalbi yerlerin, kaz Dağlarının eteklerinde, tarihi, doğası, mitolojisiyle dünya mirası bir bölge burası. Biz gerek merkezi karar merkezleriyle, gerekse yerelde destek buldukça yerel yönetim iş birliğinde bu mevcut durumu en azından korumaya çalışıyoruz. Umuyorum, başarılı da olacağız” dedi.
“Ülke halkı, 2019 seçimlerine korku egemenliği altında götürülmeye çalışılıyor”
Güneşhan ve yönetimi son olarak EMEP İl örgütünü ziyaret etti. Ziyarette, EMEP Çanakkale İl Başkanı Muzaffer Dağtekin, ileriki süreçte ortak demokrasi gücünün oluşturulması gerektiğini belirtti. EMEP Çanakkale İl Başkanı Dağtekin; “OHAL ile KHK’lar ile ülke koşullarının çok ağır olduğu bir dönemde, ayrıca, siyasi ittifakların tartışıldığı, bu konularda aşırı kutuplaştırmalara neden olabilecek politikaların üretildiği bir dönemde bizim gibi sosyalist bir partiyi ziyaret etmeniz oldukça anlamlı. Bunların yanı sıra bir sürü kara propagandaların üretildiği bir dönemden geçiyoruz. Her gün ortaya yeni bir şeyler atıyorlar. En son, ‘Afrin’de siviller ölüyor’ söyleminin üzerinden ‘biz, sivilleri öldürmek istesek Cihangir’den Etiler’den ve sonra meclisten başlarız’ gibi söylemlerin açık açık Türkiye’de tehdit unsurunun öne çıkarıldığı, korku egemenliği altında seçimlere hazırlanma gibi bir gündem karşımızda. Ülke, cumhuriyet tarihinin başlarındaki şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile açıkça Türkiye’deki üretici ve Amerikan tekelleri arasında tercih yapmak gibi bir noktaya getirildi. Böyle bir dönemde hepimizin ihtiyacı, karşılıklı görüşmeler, gerçekten birlikte mücadelenin görülmesi ve ortak bir demokrasi gücünün oluşturulmasıdır” dedi.
“Bu ülkede kim demokrasi istiyorsa onlarla birlikte ilişkilerimizi güçlendireceğiz”
EMEP’e yaptıkları ziyarette konuşan CHP İl Başkanı Güneşhan, 2019 seçimlerinde her kesim ile birlikte ortak iş birliği yapmak istediklerini dile getirirken; “CHP İl Yönetimi olarak göreve gelir gelmez Türkiye’nin en önemli sorununun demokrasi sorunu olduğunu, bunun mutlak suretle aşılması gerektiğini vurguladık. Daha sonra, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra asıl darbe girişiminin 20 Temmuz’da olduğunu ve OHAL ile birlikte mevcut iktidarın otoritesini daha da güçlendirmek için kendisine muhalefet olan grupları hedef aldığını üstüne basa basa söyledik. Önümüzdeki süreç, çok zorlu bir süreçtir. 2019’da yapılacak olan seçimlerde halkımız, ya ‘demokrasi’ diyecek ya da ‘tek adam rejimi’ diyecek. Biz, bu ülkede demokrasiye inanan, temel hak ve özgürlüklere inanan, hukukun üstünlüğüne inanan herkesle, her kesimle bir araya gelip 2019’da yapılacak olan özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birlik beraberlik içersinde hareket edip ortak iş birliği yapmak istiyoruz. Siz, EMEP olursunuz biz, CHP oluruz, öbür taraftan İyi Parti olur, diğer taraftan HDP olur kim bu ülkede demokrasi istiyorsa onlarla birlikte önümüzdeki süreçte ilişkilerimizi güçlendirmemiz gerekiyor” dedi.
(Eren Aşnaz-Seçkin Sağlam)
