Vural; "Sektördeki durgunluğun aşılacağına inanıyoruz"

1010

 Türkiye’nin ekonomik lokomotifini oluşturan inşaat sektöründe durgunluk yaşandığı haberleri bir gerçek… Çanakkale içinse özelikle İstanbul ve Ankara’dan gelen müteahhitlik firmalarının girdi maliyetlerinin artması ve arsa sahiplerinin yüksek oranda pay istemesi gibi sebeplerle girişimlerini geri çektikleri belirtiliyor. Çanakkale Müteahhitler Birliği Başkanı Hakan Vural, inşaat sektörünün Türkiye ve Çanakkale’deki son durumunu gazetemiz Çanakkale OLAY’a değerlendirdi.   Son dönemde yaşanan siyasi gelişmeler ve mevsimsel şartların tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektörünü de olumsuz etkilediğini belirten Vural, sektörde yaşanan durgunluğun bahar aylarına doğru biteceğine inandığını ifade etti. Çanakkale’nin son dönemde öne çıkan ve göç alan şehirler arasında olduğunu belirten Vural, aynı zamanda inşaat firmalarının da bu sebeple Çanakkale’yi tercih ettiğini söyledi. Tüketicilerin konut alımlarında firma profillerini dikkatli incelemeleri gerektiğini vurgulayan Vural, konut alımını etkileyen en önemli etkenlerden birinin de kredilerdeki yüksek faiz oranları olduğunu dile getirdi. Vural, son günlerde gündemde olan müteahhitlik firmalarının sayısının azaltılacağı, yalnızca inşaat sektörü ile ilgilenen firmaların müteahhitlik yapmasına devam edebileceği ile ilgili haberlere ise; “İnşaat sektöründe ki teknik kadrolara zorunluluk getirilebilir. Sermaye yapısı şartı konabilir. Her müteahhitlik grubu için asgari konulmuş sermaye şartı getirilebilir. Bunlar getirilerek sektör zapturapt altına alınırsa ülkemiz kazanır” dedi. 

“Çanakkale Türkiye’nin öne çıkan şehirlerinden”

Çanakkale’nin son dönemde Türkiye’nin gündeminde olan şehirleri arasında olduğunu ifade eden Vural; “Şehrimiz gerek yapılmakta olan Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü ile gerek 2018 yılı Troia etkenlikleri ve tamamlanmakta olan Troia Müzesi ile ülkemizin gündeminde olan önemli bir şehir. Ayrıca, medeni bir kent olması, şehirde oluşan uzlaşı ve hoşgörü ortamı aynı zamanda doğal coğrafi özellikleri şehrimizi bir adım öne çıkartıyor. Bu durum ise doğal olarak ülkenin diğer kentinde yaşayan dostlarımız şehir değiştirmek istediklerinde şehrimizi tercih ediyorlar. Bununla birlikte sektöre dışarıdan gelen bazı dostlarımız oluyor. Bunları da dikkatli izliyoruz. Her kişinin kendi bölgesinde ağırlığı vardır. Kendi bölgesinde güçlüdür. Eğer dışarıdan gelen bu firmalar burayı tercih ediyorlarsa acaba böyle bir zafiyet var mı diye bizde temkinle izliyoruz.  Ancak halkımız kimden ne alacaksa iyi bir müteahhitten almalı ve yatırımını doğru yapmalı. Şu anda ülkemizin gündeminde sektörle ilgili bir tartışma var. Acaba projeden mi yoksa bitmiş konut mu almak daha avantajlı diye bir tartışma var. İki konu ile ilgili farklı görüşler var. Bu noktada firmanın kimliği, yapısı ve yaptığı işlere bakmak çok önemli. Bu zamana kadar yaptığı işler ve referanslar çok önen arz ediyor. Bu üçlü bacağa iyi bakmak gerekiyor. Bu zamana kadar yaptığı işleri tutturan iyi bir firma profiliniz oluşuyor ise tüketici konut alımını sonlandırıyor” dedi. 
 
“Yüksek kredi faizleri ve siyasi gelişmeler sektörde durgunluk yarattı”
Konut piyasasında işlerin durgun geçtiğini belirten Vural, bu durumun birkaç nedeni olduğunu belirterek; “Konut alımını etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi de kredi faizlerinin yüksekliği. Ancak buda göreceli bir durum. Faizler şu an yüksek ama bu ülkede aylık yüzde 10 faizlerden gelmiş bir ekonomi olduğunu da göz ardı edemeyiz. Bu noktada eğer böyle bir ihtiyaç varsa tüketici yasasını ve ne şekilde korunduğunu iyi biliyorsa bu alımı gerçekleştirmekten geri durmuyor. Özetle konut piyasasında işlerin sakin geçtiği görülmekte. Bu ülkemizin şu an yapmakta olduğu harekât ve dengeli konjonktürle ilgilidir. Ayrıca mevsimsel etkilerle yakından ilişkilidir. Bahar ayları ile beraber operasyon başarı ile sonuçlandığında piyasadaki tüm dengeler yerine oturacaktır. Kanaatimiz bu yöndedir. İnşaat sektörünün gerçek temsilcileri olarak sektörümüze güveniyoruz ve önünü açık görüyoruz. Bu bağlamda iyimserliğimizi muhafaza ediyoruz” dedi.
 
“Her müteahhitlik grubu için asgari konulmuş sermaye şartı getirilebilir”
Vural, müteahhitlik firmalarının sayısının azaltılacağı ve yalnızca inşaat sektörü ile ilgili firmaların müteahhitlik yapmaya devam edeceği konusu ile ilgili olarak; “Bugün berber, kasap, terzi… vs açarken ustalık belgesi gerekiyor. Herhalde ustalık belgesi istenmeyen tek meslek müteahhitlik. Müteahhitlik için sadece bir belge kaydınızın olması yeterli. Hiçbir teknik altyapı, mesleki bilgi ve birikim, sermaye etki etmiyor. Bu tamamı ile yanlış bir uygulamadır. İlgili firmaların bu ürünü bugün üretmesi esas değil, ‘20 yıl sonra ben bunu üretirim’ diyebileceği, müşterisinin taleplerini giderebileceği şekilde yerinde kalması, hizmet vermesi esastır. Aynı zamanda inşaat sektöründe ki teknik kadrolara zorunluluk getirilebilir. Sermaye yapısı şartı konabilir. Her müteahhitlik grubu için asgari konulmuş sermaye şartı getirilebilir. Bunlarla sektör zapturapt altına alınırsa ülkemiz kazanır. Yoksa rüzgar durduğunda kimisi kaçar, kimisi göçer. Mağdur kesim ve insanlar yaratılmış olur. Ülkeye de yazık, tüketiciye de yazık. Böyle bir çalışmaya inanıyorum. Bir an önce hayata geçmeli” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş