Verem Bulaşıcı mı, Öldürür mü? İşte Verem Hakkında Bilmeniz Gerekenler!

Verem, akciğerler başta olmak üzere vücudun çeşitli organlarını etkileyebilir ve bulaşıcı özelliği nedeniyle toplum sağlığını tehdit eder. Verem öldürür mü, verem bulaşıcı mı? Bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını bu haberde bulabilirsiniz.

1876

Verem, yüzyıllardır insanlığın baş belası olan ve tedavi edilmediğinde ölümcül sonuçlara yol açabilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Verem, akciğerler başta olmak üzere vücudun çeşitli organlarını etkileyebilir ve bulaşıcı özelliği nedeniyle toplum sağlığını tehdit eder. Peki verem nasıl bulaşır, belirtileri nelerdir, tedavisi nasıl yapılır ve veremden korunmak için neler yapılmalıdır? İşte verem hakkında bilmeniz gerekenler!

Verem Öldürür mü?

Verem, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ancak tedavi edilmediğinde, ölümcül sonuçlara yol açabilir. Verem, dünyada en çok ölüme neden olan bulaşıcı hastalıklardan biridir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, 2022 yılında dünyada yaklaşık 1,4 milyon kişi verem nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Verem, özellikle HIV/AIDS gibi bağışıklık sistemi zayıflatan hastalıkları olan kişilerde ölüm riskini artırır. Verem, ayrıca ilaçlara dirençli verem (MDR-TB) veya çoklu ilaçlara dirençli verem (XDR-TB) gibi komplikasyonlara da neden olabilir. Bu tür veremler, tedavi edilmesi daha zor ve daha pahalı olan verem türleridir. Bu nedenle, verem belirtilerini fark eden kişilerin, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması ve tedaviye başlaması hayati önem taşır.

Verem Bulaşıcı mı?

Verem, bulaşıcı bir hastalıktır. Veremli bir kişi, öksürme, hapşırma, konuşma gibi yollarla bakteriyi havaya saçar. Bu havayı soluyan sağlıklı kişiler, bakteriyle enfekte olabilir. Ancak her enfekte kişi, verem hastası olmaz. Bazı kişilerde, bağışıklık sistemi bakteriyi baskılar ve hastalık belirtisi göstermez. Bu kişiler, latent (uyku) veremli olarak adlandırılır. Latent veremli kişiler, bakteriyi başkalarına bulaştırmazlar. Ancak bağışıklık sistemi zayıfladığında, bakteri aktif hale geçer ve hastalık ortaya çıkar. Bu kişiler, aktif veremli olarak adlandırılır. Aktif veremli kişiler, bakteriyi başkalarına bulaştırabilirler.

Verem bulaşıcılığı, hastalığın tipine, şiddetine, tedavi durumuna ve temasın süresine ve yakınlığına göre değişir. Genellikle, veremli bir kişiyle en az 6 saat süreyle aynı ortamda bulunmak, verem bulaşması için yeterli kabul edilir. Veremli bir kişi, tedaviye başladıktan sonra genellikle 2-3 hafta içinde bulaştırıcılığını kaybeder. Bu süre zarfında, veremli kişilerle yakın temas etmekten kaçınmak gerekir. Veremli kişiler, öksürme, hapşırma, konuşma gibi durumlarda ağızlarını ve burunlarını kapatmalı, mümkünse maske takmalıdırlar. Veremli kişilerin kullandığı eşyalar, sık sık temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.

Verem Nedir?

Verem, Mycobacterium tuberculosis adlı bakterinin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu bakteri, solunum yoluyla vücuda girdiğinde, genellikle akciğerlerde iltihaplanmaya ve doku hasarına yol açar. Verem, akciğer dışında da beyin, kemik, böbrek, lenf bezleri, cilt gibi organ ve dokularda da görülebilir. Bu duruma ekstrapulmoner verem denir.

Verem, bulaşıcı bir hastalıktır. Veremli bir kişi, öksürme, hapşırma, konuşma gibi yollarla bakteriyi havaya saçar. Bu havayı soluyan sağlıklı kişiler, bakteriyle enfekte olabilir. Ancak her enfekte kişi, verem hastası olmaz. Bazı kişilerde, bağışıklık sistemi bakteriyi baskılar ve hastalık belirtisi göstermez. Bu kişiler, latent (uyku) veremli olarak adlandırılır. Latent veremli kişiler, bakteriyi başkalarına bulaştırmazlar. Ancak bağışıklık sistemi zayıfladığında, bakteri aktif hale geçer ve hastalık ortaya çıkar. Bu kişiler, aktif veremli olarak adlandırılır. Aktif veremli kişiler, bakteriyi başkalarına bulaştırabilirler.

Verem Belirtileri Nelerdir?

Verem belirtileri, hastalığın tuttuğu organa ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterebilir. En sık görülen belirtiler şunlardır:

  • 2 haftadan uzun süren öksürük
  • Balgamda kan görülmesi
  • Ateş, gece terlemesi, titreme
  • İştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik
  • Göğüs ağrısı, nefes darlığı
  • Lenf bezlerinde şişme
  • Eklem ve kemik ağrısı
  • Baş ağrısı, bulantı, kusma, nöbetler
  • Ciltte kızarıklık, yara, ülser

Verem belirtileri, bazen başka hastalıklarla karıştırılabilir. Bu nedenle, bu belirtilerden herhangi birini yaşayan kişilerin, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli tetkikleri yaptırması gerekir.

Verem Tanısı Nasıl Konur?

Verem tanısı, hastanın şikayetleri, fizik muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri ile konur. Verem tanısında kullanılan yöntemler şunlardır:

Deri testi: Bu test, verem basili ile karşılaşıp karşılaşmadığını gösterir. Deriye verem basili içeren bir madde enjekte edilir. 48-72 saat sonra, derideki reaksiyon ölçülür. Deride belirli bir büyüklükte şişlik oluşması, verem basili ile enfekte olunduğunu gösterir. Ancak bu test, latent veremli kişilerde de pozitif çıkabilir. Bu nedenle, bu testin sonucu tek başına yeterli değildir.

Balgam testi: Bu test, balgamda verem basilinin olup olmadığını gösterir. Hastadan alınan balgam örneği, mikroskop altında incelenir. Balgamda verem basilinin görülmesi, aktif verem olduğunu gösterir. Ayrıca, balgam örneği kültür yöntemi ile de değerlendirilir. Bu yöntem, verem basilinin hangi ilaçlara duyarlı olduğunu belirler.

Kan testi: Bu test, kanda verem basili ile ilgili antikorların veya antijenlerin olup olmadığını gösterir. Bu test, deri testine göre daha duyarlı ve özgüldür. Ancak bu test de, latent veremli kişilerde de pozitif çıkabilir.

Akciğer filmi: Bu test, akciğerde verem basili nedeniyle oluşan iltihaplanma, hasar veya kalsifikasyon gibi değişiklikleri gösterir. Akciğer filmi, verem tanısında önemli bir yöntemdir. Ancak akciğer filmi, verem dışındaki bazı hastalıklarda da benzer bulgular verebilir. Bu nedenle, bu testin sonucu da tek başına yeterli değildir.

Bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Bu testler, akciğer filmine göre daha detaylı görüntüler sağlar. Verem basili nedeniyle oluşan değişiklikleri daha net gösterir. Ayrıca, akciğer dışındaki organlarda verem basili nedeniyle oluşan değişiklikleri de gösterir.

Verem Tedavisi Nasıl Yapılır?

Verem tedavisi, ilaç tedavisidir. Verem tedavisinde, birden fazla ilaç birlikte kullanılır. Bu ilaçlar, verem basilini öldürür veya çoğalmasını engeller. Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar şunlardır:

  • İzoniazid
  • Rifampisin
  • Pirazinamid
  • Etambutol
  • Streptomisin

Verem tedavisinin süresi, hastalığın tipine, şiddetine ve ilaçlara duyarlılığına göre değişir. Genellikle, verem tedavisi 6 ay sürer. Bazı durumlarda, tedavi süresi 9 ay veya daha uzun olabilir. Verem tedavisinde, ilaçların düzenli ve doğru şekilde kullanılması çok önemlidir. İlaçların atlanması, dozun azaltılması veya erken bırakılması, verem basilinin ilaçlara direnç kazanmasına ve tedavinin başarısız olmasına neden olabilir. Bu nedenle, verem tedavisi, doktorun önerdiği şekilde ve sürede uygulanmalıdır.

Verem tedavisi sırasında, hastanın beslenmesine, dinlenmesine ve bağışıklık sistemini güçlendirmesine de dikkat etmesi gerekir. Hastanın bol sıvı alması, C vitamini açısından zengin besinler tüketmesi, sigara ve alkol kullanmaması, stresten uzak durması, verem tedavisine yardımcı olur.

Veremden Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?

Veremden korunmak için, şu önlemler alınabilir:

Verem aşısı

Verem aşısı, BCG (Bacillus Calmette-Guerin) adı verilen bir aşıdır. Bu aşı, verem basilinin zayıflatılmış bir formunu içerir. Bu aşı, doğumdan sonra bebeklere yapılır. Verem hastalığı gelişmesini önler veya hafifletir. Aşı, veremden tamamen korumaz, ancak özellikle çocuklarda ciddi komplikasyonları önler. Aşı, verem riski yüksek olan kişilere de yapılabilir. Aşı, verem tanısında kullanılan testlerin sonucunu etkileyebilir. Bu nedenle, aşı olan kişilerin, verem testi yaptırmadan önce doktorlarına aşı durumlarını bildirmeleri gerekir.

Veremli kişilerden uzak durmak

Veremli kişiler, tedaviye başladıktan sonra genellikle 2-3 hafta içinde bulaştırıcılıklarını kaybederler. Bu süre zarfında, veremli kişilerle yakın temas etmekten kaçınmak gerekir. Veremli kişiler, öksürme, hapşırma, konuşma gibi durumlarda ağızlarını ve burunlarını kapatmalı, mümkünse maske takmalıdırlar. Veremli kişilerin kullandığı eşyalar, sık sık temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.

Verem taraması yaptırmak

Verem taraması, verem basili ile enfekte olup olmadığını gösteren bir testtir. Verem taraması, verem riski yüksek olan kişilere önerilir. Verem riski yüksek olan kişiler şunlardır:

  • Veremli bir kişiyle yakın teması olanlar
  • HIV/AIDS gibi bağışıklık sistemi zayıflatan hastalıkları olanlar
  • Şeker hastalığı, böbrek hastalığı, kanser, organ nakli gibi kronik hastalıkları olanlar
  • Alkol veya uyuşturucu bağımlılığı olanlar
  • Sigara içenler
  • Yetersiz beslenenler
  • Hapishane, bakımevi, sığınma evi gibi kalabalık ve hijyenik olmayan ortamlarda yaşayanlar

Verem taraması, deri testi veya kan testi ile yapılabilir. Verem taraması sonucu pozitif çıkan kişiler, verem hastası olmayabilirler. Bu kişiler, verem tanısı için daha detaylı tetkikler yaptırmalıdırlar.

Verem, tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ancak tedavi edilmediğinde, ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, verem belirtilerini fark eden kişilerin, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması ve tedaviye başlaması hayati önem taşır. Veremden korunmak için, verem aşısı, verem taraması ve veremli kişilerden uzak durmak gibi önlemler alınabilir. Verem, hem bireysel hem de toplumsal bir sorundur. Veremle mücadele, herkesin ortak sorumluluğudur. Veremle ilgili bilinçli olmak ve bilinçlendirmek, veremle savaşmanın en etkili yollarından biridir.

(HABER MERKEZİ)
Paylaş