Vekillerden referandum değerlendirmesi

579

 Ülke gündeminde uzun süredir tartışmalara neden olan ve AKP ile MHP’li milletvekilleri oyları ile mecliste kabul edilen Anayasa paketini geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onaylamasının ardından referandum tarihi de belli oldu. 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan Anayasa referandumu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paketi onaylaması ile ilgili Çanakkale Milletvekilleri CHP’li Avukat Muharrem Erkek ve Bülent Öz ile AKP’li Bülent Turan ve Ayhan Gider gazetemiz Çanakkale OLAY’a açıklamalarda bulundular. Süreç ile ilgili gazetemize konuşan CHP Çanakkale Milletvekili Avukat Muharrem Erkek, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumda herkesin sandık başına gitmesi gerektiğini belirterek; “16 Nisan’da referandum gerçekleşecek. Herkes sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalı. Bu herkesin ülkesine karşı bir ödevi. Biz sandıklara sahip çıkacağız, bu konuda hiç kimsenin endişesi olmasın. Herkes mutlaka sandığa gidip oy kullansın ve oyunun takipçisi olsun. Zaten ‘Hayır’ oyu önde olduğu için AKP şu anda agresif ve kötü bir dil kullanıyor. Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın söylemlerine de bu yansıyor. Onların derdi başkanlık. Bizim derdimiz ise ülkenin demokratikleşmesi, hukuk devleti olması, özgürlükler. Ülkede ne olursa olsun, felakete bile sürüklense bu başkanlığı almak istiyorlar. Ama şu anda sivil toplum örgütleri olsun, siyasi partiler olsun, üniversitelerin içerisindeki cesur, aydın insanlar olsun çok güçlü bir hayır platformu var. Bu süreçte insanlar bazı gerçekleri gördü. 1 Kasım’dan önce tek başına iktidarı verin terör, kaos bitsin dediler, ama halk tek başına iktidarı verdiği halde terör, kaos bitmedi, aksine daha da arttı. İstikrar tek başına güç, tek başına iktidar demek değildir. İstikrar, demokratik sistemin sürekliliğini ifade eden bir şeydir. O yüzden Türkiye’nin tek adama, otoriterleşmeye değil, ortak akla, meclisin üstünlüğüne, demokratikleşmeye ihtiyacı var. Bu referandumdan ‘Hayır’ çıkacaktır. Çünkü, ‘Hayır’ hiç kimsenin partisi değil, Türkiye kazanacak, özgürlük kazanacak. Onun için ‘Hayır’ diyoruz” dedi.

 
“Bilinçli olarak gerginliği arttırmak isteyecekler”
Erkek, referanduma kadar AKP’nin süreci kızıştırmaya çalışacağını ifade ederek; “Referanduma kadar Erdoğan ve AKP bilinçli olarak gerginliği arttırmak isteyecekler. Bazı kitleler meydanlara çıksın, insanlar polisle karşı karşıya gelsin isteyecekler. Bu bilinçli olarak yapılmak istenecek. Onun için gayet bilinçli olacağız. Çalışmalarımızı çok sakin ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Onlar bizi ayrıştırmak, kutuplaştırmak istedikçe, onlar toplumu germek istedikçe, bizler tam tersine bu kutuplaştırmayı gidereceğiz. Çünkü AKP’nin tavırlarında da belli oluyor. İnsanları tahrik etmeye çalışıyor. Çünkü yaptıkları işler akıl dışı. Ülkenin aydın insanlarını, akademisyenlerini ihraç etmek, bunlar akıl dışı işler. Camiye siyaseti sokmak, kutsal din duygularını siyasete alet etmek, din adamlarına propaganda yaptırmak, bunların hepsi akıl dışı işler. Onun için biz sakinlikle, akılla hareket edeceğiz. Bu referandumun sonunda da ‘Hayır’ çıkacak” dedi. 
 
“Bu Türkiye’nin meselesi”
CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz, beklenen onayın geç de olsa geldiğini belirterek; “Cumhurbaşkanının beklenen onayı çıktı ve referandum tarihi olarak 16 Nisan kararı verildi. Tabi bu kararın geç onaylanması nedeni ile kamuoyunda soru işaretleri vardı. Cumhurbaşkanı bu kararı geri mi döndürecek diye akıllarda bir soru oluşmuştu. Ama Cumhurbaşkanının bu konuda kararlı olduğunu genel kurul görüşmelerinde de gördük. Dolayısı ile bunu kabul edeceği zaten belli idi. Kararın sonrasında biz dün PM üyeleri ve milletvekilleri ile birlikte bir toplantı gerçekleştirdik. Bununla ilgili yol haritalarımızı belirledik. Tabi bu süreçte sahaya çıkacağız. Bu süreçte en başta söyleyeceğimiz şey, bu bir parti meselesi değil. Dolayısı ile CHP olarak bu süreçte parti bayrakları ve rozetleri ile değil, sahaya Türk bayrakları ile çıkacağız. Çünkü bu Türkiye’nin meselesi. Kendileri bir sistem değişikliği dese de, biz bunun bir rejim değişikliği olduğunu vurguluyoruz. Çünkü yasama, yürütme ve yargının, yani kuvvetler ayrılığını bırakıp, kuvvetler birliğine geçiş yapacak bir Anayasa değişikliği olacak. Tüm belirleyici unsurun bir zümrede toplandığı, yani milletvekillerini bir kişinin belirleyeceği, Bakanlar Kurulunu bir kişinin belirleyeceği, yargının, hakimler ve savcıların bir zümre tarafından belirleneceği bir yapı olacak. Milli egemenliğin açıkça son bulduğu bir süreci yaşayacağız. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum, ‘Atatürk’ün Anayasasına dönüyoruz. Atatürk’ün dönemine dönüyoruz’ gibi toplumu yanıltan, her zaman olduğu gibi bir algı yönetimi ile yalan söyleyen bir anlayışa şunu söylemek gerekir, Mustafa Kemal Atatürk hiçbir şekilde tek adam olmamıştır. Sadece Sakarya Meydan Savaşı öncesinde, 1921’de 3 aylığına meclis tarafından Başkomutanlık yetkisi verilmiştir. Hatta Mustafa Kemal Atatürk de bunu istememesine rağmen bu yetkiler kendisine zorla verilmiştir. Sonrasında ise 3 ay sonra bu yetkileri meclise devretmiştir. Mustafa Kemal Atatürk hep sözlerinde meclis için, Türkiye meclis tarafından yönetilecektir, milletin iradesi mecliste olacaktır demiş, sözleri ve eylemleri ile de bunu her zaman vurgulamıştır. Dolayısı Atatürk’e tek adam diyenler yalan söylüyorlar. Maalesef bu Anayasa değişimi ile ülkenin tüm yönetimi bir zümreye bağlanmak isteniyor” dedi. 
 
“Düzenlemelerin sadece bir kişinin yararına olduğunu unutmayalım”
Açıklamasında ‘Evet’ oyu vermeyi düşünenlere de seslenen Öz; “Bu mesele Recep Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Kim olursa olsun biz buna karşıyız. Dünyada herkes fani. Recep Tayyip Erdoğan yarın öbür gün olmadığında, yerine nasıl geleceği belli olmayan bir kişinin ülkeyi nasıl yöneteceğini bilemeyiz. O yüzden ülkenin yönetimi, milli egemenliği temsil eden mecliste olmalıdır. Bu kabul edilirse milletvekillerinin ve meclisin hiçbir değeri kalmayacaktır. O yüzden bu sisteme karşı olduğumuzu vurguluyoruz. Evet vereceklere şunu söylemek gerekir, bu referandumdan ‘Hayır’ çıktığında Erdoğan yine Cumhurbaşkanı, AKP yine iktidarda. Dolayısı ile bu bir siyasi parti seçimi değil, AKP’nin CHP’nin seçimi değil, özellikle bunu belirtmek istiyorum. Bu paketin içerisinde memleket yararına, milletin yararına bir tane madde yok. Ne özgür basın var, ne özgür bir toplum var, ne sendikalar var, ne sendikaların özgürce çalışabilmeleri ile ilgili bir madde var. Ne işçi var, ne çiftçi var. Bunlar ile ilgili bir tane dahi olsun bir düzenleme yok. Bütün düzenlemelerin sadece bir kişinin yararına olduğunu unutmayalım. Bu süreç içerisinde bunları vatandaşlarımız ile paylaşacağız ve sonunda da ‘Hayır’ çıkacağına inancımız tam” dedi.
 
Bülent Turan; sağduyu vurgusu yaptı
TBMM Grup Başkanvekili ve AKP Çanakkale Milletvekili Avukat Bülent Turan ise, MHP ile AKP’nin uzlaştığını ifade ederek, “Ak Parti olarak başından bu yana bütün siyasi partilerin üzerinde mutabık olduğu yeni bir anayasa ve yeni bir yönetim sistemi için elimizden gelen her türlü çabayı sarf ettik. Ancak ne yazık ki uzlaşma masasını terk eden, daha işin başında “şu konuları tartışmam” diyen siyasi partiler ortaya çıktı. Biz ise, bu dayatmacı anlayışa karşı çıktık. Sonuçta dört partinin üzerinde uzlaştığı bir metin ortaya çıkmadığı için iki parti bir araya gelerek bir anayasa değişikliği üzerinde uzlaştık. Meclis’teki anayasa görüşmelerini artık geride bıraktık. Cumhurbaşkanımızın anayasa değişiklik teklifini Resmi Gazete’de yayınlamasının ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nın referandum tarihi olarak 16 Nisan’ı vermesinden sonra artık parti olarak referanduma kilitlenmiş durumdayız. Anayasa değişiklik teklifi daha görüşme aşamasındayken de bizler, herkesin farklı düşünebileceğini ifade ederek, evet verenin de hayır verenin de bu ülkenin evlatları olduğunu dile getirdik. Yani evet veren de hayır veren de kendince memleketin geleceğini düşünüyor. Ancak buna karşın, “Meclis’te bu değişikliğe evet verenler ihanet edenlerdir” dediler. Bütün provokatif söylemlere rağmen, referandum sürecinde AK Parti olarak sağduyumuzu müdafaa edeceğiz” dedi. 
 
“Gelecekte istikrarsız yönetimler oluşmasın diye” 
“Türkiye, büyük bir reform süreciyle karşı karşıya bulunuyor” diyen AKP’li Turan, “Ak Parti, 2002`de başlattığı sessiz devrim sürecini bu paketle bir ileri aşamaya taşıyor. Türkiye`yi kısa ömürlü, istikrarsız hükümetlerin yönettiği bir ülkeden çıkararak kalkınmış, gelişmiş, müreffeh bir ülke haline dönüştürmek bizim elimizde. Özellikle 15 Temmuz sürecinde güçlü siyaset kurumunun ne kadar önemli olduğunu bizzat tecrübe ettik. Referandumda oylayacağımız anayasa paketi de, siyaset kurumuna güç katan, bürokratik vesayeti ortadan kaldıran bir yapıya sahiptir. Bu bakımdan değişikliğin devleti sağlam temeller üzerine oturtan, demokratikleşme ivmesini yukarı çeken bir tarza sahip olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Mesele Tayyip Erdoğan ya da AK Parti meselesi değil. Tayyip Erdoğan zaten şu anda çok güçlü bir lider. Milletin selameti için, gelecekte istikrarsız yönetimler oluşmasın diye böyle bir değişikliği gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bundan böyle iş, millete intikal etmiş durumdadır. Millet, evet de derse, hayır da derse başımızın tacıdır. Sonuç ne olursa olsun, referandumdan sonra da bir arada yaşamaya devam edeceğiz. Bundan dolayı konuşurken, fikirlerimizi ifade ederken kullandığımız kelimelere, kavramlara dikkat etmemiz büyük bir önem arz ediyor. Ümit ederim ki, referandum sürecinde herkes bu hassasiyetle hareket eder” ifadelerini kullandı. 
 
“Milletimiz karar versin”
Süreç hakkında açıklamada bulunan AKP Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider ise; “Anayasa değişikliği paketi TBMM’den geçti. Cumhurbaşkanının onayı da zaten rutin bir süreçtir ve bu paket onaylandı. Gerek Sayın Cumhurbaşkanımız, gerek biz parti olarak güvendiğimiz bir tane yer var, o da sandıktır, halkın kendisidir. Dolayısı ile ne meclisteki AKP ve MHP grubunun, ne de Cumhurbaşkanının halktan korkan bir hareket yapması beklenemezdi. Hepimiz üzerimize düşen görevi yaptık. Şu anda söz ve karar milletin. Milletimiz ne derse o olacak. Bizim isteğimiz kimsenin birbirine çamur atmadan, hakaret etmeden, olmayan şeyler ile birbirini suçlamayan bir süreç geçirmesi. Herkesin Türk milletine yakışır bir şekilde hareket etmesini istiyoruz. Herkes argümanlarını anlatsın ve milletimiz karar versin” dedi. (Seçkin Sağlam)
Paylaş