Vali Yrd. Dağ’dan özür diledi!

Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz Atikhisar Kır Şenliği`nin organizasyonunu sağlayan Kent Konseyi adına, Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ`a gönderdiği mektupta özür diledi. İl Genel Meclisi CHP Grubu Başkanvekili ve Çevre Platformu eski Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant`ın açıklamalarını ve şenliğe katılan vatandaşların protestolarını “saygısızlık” olarak değerlendiren Yavuz`un “özrü” tepki çekti.

1193
 
 
Saim Yavuz’un Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ’dan kent konseyi adına özür dilediği yazısı valilikten gelen bir bildirimle basına ulaştırılması kafalarda soru işareti uyandırdı.Kent iradesini savunmak adına yola çıkan Kent Konseyinin böyle bir özrü kent halkıyla direkt olarak paylaşmadan bürokratik resmiyetin çarkları ile kent halkı ile paylaşılmak üzere valilik tarafından servis edilmesi başta olmak üzere,Kent Konseyi Başkanının böyle bir tasarrufu kent konseyi adına hiç kimseye danışmadan kullanması tepkilerin daha da gelişmesine neden oldu.Kent halkının iradesinin yok sayıldığı katılımcı demokrasi ilkelerinin ayaklar altına alındığı ve her şeyden önemlisi böylesi bir değerlendirmenin direkt olarak Çanakkale halkı ile kent konseyi tarafından paylaşılması gerekirken Valilikten gelen bir açıklamayla kent halkına ulaşması, Kent Konseyi’nin samimiyetini tartışmalı hale getirirken ağızlarından sivilleştirmeyi düşürmeyenlerin ‘nerde kaldı sivillikleri’ sorgusu gündeme bomba gibi düştü. Çanakkale Valiliği`nden dün gönderilen bilgide, Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz`un 6 Mayıs tarihinde Çanakkale Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ`a gönderdiği mektupta, şenlikte yaşananları Vali Yardımcısı Dağ`ın şahsına yapıldığını kabul ettiği, bu yapılanların “asla kabul edilemez” ve “saygısız” tavır olduğunu ifade ettiği ortaya çıktı. Yavuz, Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ`ın açıklama yaptığı gün gönderdiği mektubunda, “06.05.2014 tarihli, 3097 sayılı `Atikhisar Kır Şenliği`yle ilgili açıklamanızı okudum. 4. Atikhisar Kır Şenliği`nde tarafınıza yapılanların `her ne nedenle olursa olsun` asla kabul edilemez ve saygısız bir tavır olduğunu öncelikle söylüyor ve duyduğunuz üzüntüyü paylaşıyor ve sizden Kent Konseyi ve şahsım adına özür diliyorum. Konuyla ilgili Kent Konseyi Yürütme Kurulu ile etkinlikte yer alan Çevre Meclisi Yürütme Kurulu Perşembe günü (Çevre Meclisi Başkanı kent dışında olduğundan) toplanıp, durumu değerlendirerek sonucu sizinle ve basın yoluyla kentli hemşerilerimizle paylaşacağımızı bilginize sunarım. Saim Yavuz/Kent Konseyi Başkanı” ifadelerine yer verdi.
 
 
Yavuz kime sordu?
Kent Konseyine uzun yıllardır başkanlık eden Saim Yavuz`un, bu mektubu kaleme almadan önce böylesine hassas ve önemli bir konuda, konunun taraflarını Kent Konseyi ilkeleri çerçevesinde dinlemeden, yeterince tartışmadan, Kent Konseyi Genel Kurul ve yönetimine sormadan böylesi bir tavır geliştirmesi manidar karşılandı. Kent Konseyi adına, kentin birçok demokratik kitle örgütünü içinde barındıran Çanakkale Çevre Platformu ve İl Genel Meclisi`nin ana muhalefet partisi konumunda olan CHP Grubu Başkanvekili Hicri Nalbant`ı karşısına alan bir açıklamaya imza atan Yavuz`un, şenliğe katılmamasına rağmen, şenlikte yaşanan bir tartışmanın tarafı olması anlaşılır bulunmadı.
 
 
Oysa ki Nalbant, “kimseyi hedef almadım” demişti
Kent Konseyi Başkanı Yavuz`un, Dağ`ın şahsına ve konumuna olarak yapıldığını algıladığı olay ile ilgili, olayın birinci dereceden tarafı olan Nalbant, “Konuşmam sırasında, su kaynaklarımız, ormanlarımız , tarım alanlarımız kısacası yaşam alanlarımız ile ilgili son gelişmelerden bahsettim. Bu arada, adını vermediğim, isim bildirmediğim bir bisiklet gurubunun maden şirketlerinin formasını giyip Bergama‘ya kadar gittiklerini, hatta madencilerin düzenlediği mangal partilerine katıldıklarını, bunlar yetmiyormuş gibi şirketin adını taşıyan formalarla `şehitlere saygı` bisiklet turuna katılıp, altın tekelleri lehine kafa karıştıran beyanda bulunduklarını ifade ettim. Daha sözümü bitirmeden, bir bisikletçi kürsünün yanına gelip tehdit vari el hareketi ile konuşmama müdahale etti ve aramızda kısa süreli bir tartışma yaşandı. Sonradan, Vali Yardımcısı olduğunu öğrendiğim bu kişinin, benim sözümü keserek tartışma yaratmak yerine tertip komitesinden söz isteyerek, düşüncelerini ifade etmesi uygun olurdu. Ancak Sayın bisikletçinin, orada bulunanlarla kıyafeti de uygun olmadığı halde `ben Vali Yardımcısıyım deyip tartışmaya girmesi doğru değildir” ifadelerini kullanmıştı. Nalbant`ın altını çizdiği kimseyi hedef almadığı ve özellikle ilgili bisiklet gurubunun adını bile söylemediği konuşmasına rağmen, ortada özür dilenecek herhangi bir durum olmamasına rağmen, özür dilemesi gerekli birisi var ise onunda konuşmaya müdahale eden Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ olması gerekirken SaimYavuz’un özrü ve sonrasında bu özrün valilik vasıtasıyla basına servis edilmesi kafalarda soru işaretlerine yol açtı.
 
Orada iki bisiklet grubu vardı
Nalbant`ın konuşması ve sonrasında yaşananlar haber merkezimiz tarafından da dakika dakika takip edilmişti.Nalbant`ın isim vermeden, özellikle “Bir bisiklet grubu” olarak başladığı konuşmasını yaptığı sırada diğer bisiklet grubundan hiçbir ses çıkmamasına rağmen, Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ`ın da aralarında bulunduğu 18 Mart Bisiklet Grubu`nun “Aramızda görmek istemiyoruz” tepkisinin ardından alandan ayrılması dikkat çekmişti. Bir bisiklet grubu dururken, diğer bisiklet gurubunun söylenenleri üzerine alarak alanı terk etmesi zaten o anda’ suçlu ayağa kalktı’ şeklinde yorumlanmıştı.
Paylaş