Uslan; “Ölmek var, dönmek yok”

Türkiye genelinde olduğu gibi Çanakkale`de de işçiler, kıdem tazminatına göz diken AKP hükümetini protesto etmek için sokaklara dökülecek. Kıdem tazminatı haklarına sahip çıkmak için protesto eylemleri yapmayı hedefleyen DİSK Genel İş Sendikası`na bağlı işçiler, meydanlara inerek hükümete; “Kıdem tazminatıma dokunma” diye haykıracak.

747
DİSK Genel İş Sendikası Çanakkale Şube Başkanı Erdinç Uslan, AKP hükümetinin Kıdem Tazminatlarının kaldırılması yada fona devredilmesiyle ilgili çalışmalarına sert tepki gösterdi. AKP hükümetinin kıdem tazminatlarını kaldırılmasıyla ilgili gündemi tekrardan alevlendirdiğini belirten Uslan; “Bundan yaklaşık 2 yıl önce ulusal istihdam stratejisi adı altında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`na taslak halinde sunulan bir strateji planı var. Bu planın içerisinde kıdem tazminatının kaldırılması var. Kıdem tazminatlarının kaldırılmasını büyük sermaye grupları talep etmekte. Türkiye`ye yatırım yapmak isteyen ve Türkiye`deki iş gücü maliyetini düşürmek niyetinde olan dış sermaye, yani kapitalistler Türkiye`deki iş gücünü nasıl aşağıya çekeriz diye düşünürlerken, herhalde bunu bulmuşlar. Bu geçiş süreçleri Türkiye`de hep sancılı olduğu için devletin bulmuş olduğu ara bir formül var. Biz bu fonu, ara formül olarak değerlendiriyoruz” dedi.
 
“Kıdem tazminatını öteliyorlar”
“Ortaya bir fon çıkarttılar. Bir yıl sürekli çalışan bir işçinin, haketmiş olduğu kıdem tazminatı aylık kazancı kadardır. Örneğin bin lira ile çalışan bir işçimiz, 12 ay boyunca cebine 12 bin lira para girer. Ama bunun bin lirası da kıdem tazminatı olarak hakkıdır. Şimdi, aylık olarak %3 kesinti yapılacak” diyen Uslan; “Bin liradan 30 lira kesilecek. 12 ayda 360 lira fona para yatırılacak. Bu durumda hakkı olan yani bin liraya bin lira yerine, bin liraya 360 liraya düşmüş yani 3`te birine düşmüş olan bir kıdem tazminatı hakkı ortaya çıkacak. Ancak başka bir sorun var. Oda şudur; İş Kanunu gereği kıdem tazminatı hakkı bir yılda kazanılıyor. Yani bir yıl çalıştığında İş Kanunu gereği kıdem tazminatı alma hakkın var. Bu devlette çalışsın, sendikalı olsun yada sendikasız olsun hiç önemli değil. Nerde çalışırsa çalışsın hiç problem değil, bir yıl sürekli çalışmışlığı sigorta primleriyle belgelenmiş olan arkadaşın kıdem tazminatı hakkı var. AKP hükümeti `Kıdem tazminatı alamayan milyonlarca insan var` diyor ve kamuoyuna yanıltıcı bilgi vererek `Ben kıdem tazminatı fonuna para vereceğim` diyor. Ama kanunda bir yılda alınabilecek olan bu kıdem tazminatı için taslakta şu an `On yıl para birikecek içeride. 10 yıldan sonra kıdem tazminatını almak isteyen fondan parasını alabilecek` deniliyor. Peki kardeşim benim otomatik olarak kıdem tazminatımı ötelemiş oldun. Belki ben 10 yıl çalışamayacağım. Girmiş olduğum iş yerinde belki süreklilik sağlayamayacağım. Ya da işyerim 5. senenin sonunda kapanacak. Ne olacak benim kıdem tazminatım? DİSK Genel İş Sendikası olarak biz; kıdem taminatıma dokunma. Kıdem tazminatımı elleme. Elleşme diyoruz. Bunu niye diyoruz? Kıdem tazminatı işçilerin iş güvencesidir. Kıdem tazminatı yıllanmış işçilerde yüksek rakamlara ulaştığı için işverenler yani patronlar kolayla kıdem tazminatından dolayı işçiyi kapının önüne koyamazlar” şeklinde konuştu.
 
“İnsanların gözlerine baka baka yalan söylüyorlar”
Getirilmek istenen kıdem tazminatı fonuyla, insanların iş güvencesi hakkı olan kıdem tazminatı hakkını tamamen ortadan kaldırmak için AKP hükümetinin insanların gözlerine baka baka yalan söyleyerek bu haklarını ellerinden almaya çalıştığını kaydeden Uslan şu şekilde konuştu: “Kıdem tazminatını ne olduğu belli olmayan bir ucube fonu gibi ortaya atarsanız, diğer akıbeti belli olmayan fonlar gibi, bu fonunda akıbetinin ne olacağını bilmiyoruz. Fona bir para yatırılmaya başlanacak ve göz boyamak için ev almak isteyen fondan parasını alacak diyorlar. Asgari ücretle çalışan birisinin eline hemen hemen bin lira gibi bir para geçmektedir. Bin lira maaş alan bir kişinin, yıllık 360 lira fonda parası birikecek. 10 sene de bu fonda 3 bin 600 lira para birikecek. Bu parayla hangi evi alacaksın be insafsız. 3 bin 600 lira içeride birikmiş parayla hangi evi alabilir siniz? Dolayısıyla yalanın bir tanesi bu. Diğer yalan ise `15 milyon çalışan var Türkiye`de, biz bunların hepsini kıdem tazminatından faydalanır hale getireceğiz` diyorlar. Peki bizde, bu insanlara çalıştıkları halde sigorta primini yatırmayan, kıdem tazminatını hak ettikleri halde kıdem tazminatını vermemek için işe girerken istifa mektubu imzalatan, bu arkadaşların üzerine giydikleri kıyafetlere kadar zimmetleyen patronların üstüne niye gitmiyorsun. Niye peki bu patronlar istedikleri gibi daha rahat bir pozisyonda duracakken işçinin hak etmiş olduğu bir hakkı 3`te bire indiriyorsun` diyoruz. Kıdem tazminatını bire bir tut, fona mı geçirecen nereye geçireceksen geçir, ama düşürme. Hatta yapabiliyorsan 30 günlük ücreti 60 güne çıkartta görelim. Herkese kucak açtığına o zaman kanaat getirelim. Diyelim ki, evet Türkiye Cumhuriyeti`nin başındaki AKP zihniyetindeki hükümet 30 günlük ücreti 60 güne çıkarttı. İki katına çıkarttı ve fon kurdu herkesi de kucakladı diyelim ve en başta da biz destek verelim. Ama sen ne yapıyorsun? Kıdem tazminatı fonuyla kıdem tazminatı hakkını yani insanların iş güvencesi hakkını tamamen ortadan kaldırmak için ara bir yapı kuruyorsun ve bu ara kurduğun yapıda insanların gözlerini boyaya boyaya, gözlerinin içine baka baka yalan söyleye söyleye bu haklarını ellerinden alıyorsun.”
 
“Patronlar, işçi çıkartmaktan korkmayacak”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yıl sonuna kadar özel istihdam büroları aracılığıyla geçici işçi temini, kıdem tazminatı, taşeron işçiliğin yeniden tanımlanması ve geçici sürelerle çalışmayı kolaylaştıran bir iş yaşamı düzenlemesi hazırladığını açıklamıştı. Kıdem tazminatı yükünün fona devredildiği andan itibaren işverenlerin yani patronların, işçi çıkartmaktan korkmayacağını dile getiren Uslan; “Neden? İşçiyi, çıkartabilmesi için onun kıdem tazminatını ödeyip kapının önüne koyabiliyordu. İki yıl çalıştırmışsa maliyeti kaç lira ise veriyordu ve gönderiyordu. Şimdi, nasıl olsa fonda. Patron seni işten atıyorum dese, işçi `Beni işten atamazsın` diyebileceği hiç bir şey yok. Bu tamamen sermayeye ve patronlara hizmet eden bir anlayıştır. AKP`nin gerçek yüzünü gösteren bir anlayıştır. Özel İstihdam Bürolarını kurmaya kalktılar. Özel İstihdam Bürolarını kuruyorlar. Bu bürolar sayesinde de kiralık işçi yöntemine geçiyorlar. Taşeronun yerine kiralığa geçiyorlar. Ne olacak. Bir belediye başkanı, gidecek istihdam bürosuna `Benim şu caddede asfalt işim var. 6 aylığına bana 30 tane adam ver` diyecek. Maaliyeti neyse ödenecek ve 6 aylığına işçiler kiralanacak. İşçileri kiralayan kurum, çalıştırdığı işçilerin sigorta primini ve fonunu ödemeyecek. Herşey özel istihdam bürosunda bitecek. Özel istihdam bürosunu açanlar köşe olacak. Bundan çok zengin olacak insan çıkacak. Köleliğin başka bir boyutu. Bunun yanına bir şey daha eklediler. Şimdi, bir de bölgesel asgari ücret uygulaması çıktı. Asgari ücreti bölgesel belirleyecekler ve her bölgeye de farklı ücret uygulanır hale gelecek. Burda da göcü tersine döndürmeyi hedefliyorlar. 1., 2. ve 3. derece öncelikli iller kapsamında olan illerde asgari ücret yüksek olacak, diğer illerde ise asgari ücret daha düşük olacak” dedi.
 
“Kıdem tazminatıma dokunma”
Türkiye genelinde olduğu gibi Çanakkale`de de işçiler, kıdem tazminatına göz diken AKP hükümetini protesto etmek için meydanlarda bir araya gelecek. Kıdem tazminatı haklarına sahip çıkmak için protesto eylemleri yapmayı hedefleyen DİSK Genel İş Sendikası`na bağlı işçiler, meydanlara inerek hükümete; “Kıdem tazminatıma dokunma” diye haykıracak. DİSK Genel İş Sendikası olarak `Direnişçi` adı altında bir kampanya başlattıklarını ve bu kampanya kapsamında meydanlara inerek kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya çalışan AKP hükümetini protesto edeceklerini vurgulayan Uslan şu şekilde konuştu: “DİSK olarak `Direnişçi` adı altında bir kampanya başlattık. Biz bu başlatılan kampanyanın devamlılığında önümüzdeki günlerde başkanlar kurulunu gerçekleştirdikten sonra Çanakkale`de de eylem planımızı hayata geçireceğiz. AKP hükümetine karşı çeşitli protestolarımız olacak. Çeşitli etkinliklerimiz olacak. Ölmek var, dönmek yok. Tazimanatı vermek yok.”
Paylaş