Geçtiğimiz hafta TBMM Genel Kurulu`nda, cezaları onanan ancak Anayasa Mahkemesi`nde (AYM) dosyaları henüz karara bağlanmamış olan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğlulları ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven`in milletvekillikleri düşürüldü. Vekilliklerin düşürülmesi TBMM’de protestolarla karşılanırken, aynı zamanda tepkilere neden oldu. CHP Çanakkale İl Başkanı Metin Ümit Ural, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ile ilgili açıklamada bulundu. Demokrasi ve Millet İradesinin ayalar altına alındığını belirten İl Başkanı Ural, “Milletvekillerinin vekilliğinin düşürülmesi 20 Temmuz sivil darbe sürecinin yeni bir adımıdır” dedi. Yapılanı susturma ve yıldırma politikası olduğunu ifade den Ural, “Halkımızla beraber "Hak hukuk adalet" arayışımıza devam edeceğiz. Bu konuda ödenmesi gereken bir bedel var ise, bu bedeli öncelikle bütün Cumhuriyet halk partililer ödeyeceklerdir…” dedi.
“Vekilliğin düşürülmesi 20 Temmuz sivil darbe sürecinin yeni bir adımıdır”
İl Başkanı Ural açıklamasında; “Demokrasi ve Millet iradesi ayaklar altına alınmıştır. Milletvekillerinin vekilliğinin düşürülmesi 20 Temmuz sivil darbe sürecinin yeni bir adımıdır. Meclis tutanaklarına açıkça yansıdığı gibi Enis Berberoğlu hakkında siyasi ve askeri casusluk iddiaları nedeni ile düşürülmüştür. Her zaman ve her zamanki gibi sarayın medyatik trolleri devreye girerek mahkemenin bile suçlu bulamadığı casusluk suçuyla sabaha kadar sosyal medyada linç edilmiştir. Enis Berberoğlu, Anayasa Mahkemesi`ne başvurmuş ve Anayasa Mahkemesi`nin kararını beklerken ve Meclisi`nin geçmiş uygulama ve içtihatları da yok sayılarak demokrasinin uygulandığı ve milletimizin sandık iradesinden temsiliyet hakkını milletten alan Enis Berberoğlu`nun milletvekilliği keyfi baskılar ve anti demokratik işleyiş ile düşürülmüştür” dedi.
“Gözaltına alınması şahsi bir garezle yapılmıştır”
Berberoğlu’nun gözaltına alınmasının şahsi bir garezle yapıldığını belirten Ural; “Gece yarısı vekilimizin evinden apar topar gözaltına alınması tam bir zulümdür. Şahsi bir garez ile yapılmıştır. Açıkça bu Cumhuriyet ve demokrasi düşmanlığıdır. Vekilimizin tutuklanması üzerine genel başkanımız tarafından Ankara`dan İstanbul`a başlatılan Adalet yürüyüşünü hatırlatarak Adalet talebini bir kez daha yineliyoruz. Halkın demokratik iradesiyle mecliste görev verilen vekillerin siyasi dokunulmazlıklarına son verilmesine ve anti demokratik uygulamalar karşısında mücadelemiz devam edecektir. Saray yönetiminin baskılarına maruz kalarak korku yönetimini getiren zihniyete inat dimdik durarak "Hak hukuk adalet" diye haykırmaya devam edeceğiz” dedi.
“Bu bir susturma ve korkutma politikasıdır”
Yapılanların bir susturma ve korkutma politikası olduğunu belirten Ural; “Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan AKP`nin uyguladığı Tek Adam rejimi yönetimi ile bitirilen demokrasiyi ve kılıcını kör ettikleri adaleti halkımızla birlikte tekrar inşa ettiğimizi görmeleri karşısında yaşadıkları korku iktidarın partimize karşı savaş açmasına, her yerden saldırmasına neden olmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler çizgimiz den dışarı çıkmayacağız. Halkımızla beraber "Hak hukuk adalet" arayışımıza devam edeceğiz. Bu konuda ödenmesi gereken bir bedel var ise, bu bedeli öncelikle bütün Cumhuriyet halk partililer ödeyeceklerdir. Toplumu kutuplaştıran Cumhuriyet Halk Partisi`ni düşman gösterip siyasi kumpaslar kuran gerçek ötesi popülist siyaset ile ayakta kalacağını zanneden AKP hükümeti sandıkta kaybedecektir. Adalet bugün kendi başına geldiğinde değil, dün, bugün ve yarın herkes için talep edenlerin mücadelesi ile gelecektir. Biz CHP’liler olarak milletvekillerine karşı uygulanan bu anti demokratik uygulamayı kınıyor ve bu konuda her türlü bedeli ödemeye hazır olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz” dedi.
(Eren Aşnaz)
