Ünüvar ile Çanakkale’ye dair...

Çanakkale Belediyesi`nin yeni Belediye Başkan Yardımcısı olarak göreve başlayan ve Sosyol işler, kültür ve sağlık konusunda yetkilendirilen CHP`li Belediye Meclis üyesi Rebiye Ünüvar, gazetemiz Çanakkale OLAY`ın sorularını yanıtladı. Hem kendisinden, hem de belediyedeki görevinden bilgiler veren Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, kent ve toplumun her alanındaki kadın yaşamına dair görüşlerini de gazetemiz aracılığı ile paylaştı. Öğretmenlik ve öğretim görevlisi olarak uzun yıllar hizmet verdiğini ifade eden Ünüvar, ülke sorunlarına dair düşünceleri olduğunu ve CHP saflarında siyasete katıldığını ifade ederek, CHP`nin sosyal demokrat yapısının, toplumun kadına biçtiği ve mevcut siyaset yapısının da göz ardı ettiği kadının siyasette var olmasına neden olduğunu söyledi. Uzun yıllar, Çanakkale Belediyesi ile iç içe projeler ürettiğini, özellikle 2011 seçimlerinde CHP`de aktif görevler aldığını belirten Ünüvar, siyasetin gençleşmesi noktasında ise; “Gençliğin yaratıcı fikirlerinden, enerjisinden ve dinamizminden faydalanmak gerekir. Ancak bu fayda sadece fikir bazında ve sadece gençlik kollarında çalışma şeklinde olmamalı yerel yönetimde, il ve ilçe yönetimlerinde yer almaları sağlanmalı, özellikle gençlerle iletişim kurmanın yolları üzerine kafa yorulmalı, somut projelerle desteklenmelidirler” dedi.

 

“Benim Belediye Başkan yardımcısı olmam aslında dışarıdan bakıldığında hemen oluvermiş ve çok da hızlı gelişmiş bir süreç gibi algılanabilir” diyen Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, “Ben üniversitedeki görevim gereği uzun yıllar Çanakkale’de toplumun her kesimine yönelik öğrencilerimle birlikte Halk Eğitimleri planladım. Belediyenin sosyal yaşam evlerinde, halk eğitim merkezlerinde, ilköğretimlerde, köylerde bir sağlık eğitimcisi olarak ihtiyaç analizleri yapıp, ihtiyaçların önceliklerine göre eğitimler yapma ve bu sırada da toplumla etkileşme fırsatı buldum. Partime üye olduğum andan itibaren de kadın kollarında aktif olarak çalıştım, partililerimizle etkileşim içinde oldum ve kent gönüllüsü olarak belediye hizmetlerinin yürütülmesine destek faaliyetlerinin içinde oldum. Belediyemize çeşitli projeler sundum. Kısacası ben zaten belediye çalışmalarının uzun zamandır içindeydim” ifadelerini kullandı.

 

Rebiye Ünüvar: Ben Sağlık Meslek Lisesini bitirdikten sonra 3 yıl hemşirelik yaptım, daha sonra Sağlık Eğitim Enstitüsü ve Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesinden mezun oldum. Mezuniyet sonrası İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şubesinde bir yıl kadar görev yaptıktan sonra eşimin 1996 yılında Çanakkale’ye atanması üzerine ben de eş durumu tayini ile Sağlık Meslek Lisesine meslek dersleri öğretmeni olarak atandım. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde Sağlık Yüksekokulu’nun açılması üzerine Öğretim Görevlisi olarak üniversitede görev yapmaya başladım. Bu süreç içerisinde ÇOMÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimlerinde Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisinde yüksek lisansımı yaptım. 2012 yılı itibarıyla çalışma hayatımı tamamladığım için emekli oldum. 15 yaşında bir oğlum var.

 

Rebiye Ünüvar: Kamusal alanda çalışmam nedeniyle aktif siyaset yapamasam da ülkemde olup bitenlere kafa yoran ve özellikle 2007-2008 yıllarından itibaren daha fazla olmak kaydıyla ülkemde olup bitenlere karşı günlük yaşam kalitemi de etkileyecek şekilde yaşanan süreçlere üzülüyor ve kaygılanıyordum. 2010 yılı iyice tutuklamaların ve adaletsiz olduğuna inandığım yargılamaların, özgürlüklerin kısıtlanmasının üst düzeyde yaşandığı bir dönemdi ve ben 2547 nolu YÖK kanunun müsaade ettiği şartlarda CHP üyesi oldum. 2011 genel seçimlerinde de olmak üzere partimde aktif olarak çalıştım. Bu arada belediye kent gönüllüsüyüm ve belediyenin hizmetlerinin tanıtımı, yürütümü ile ilgili hizmetlerde aktif olarak yer aldım. Bu kentte siyaset yapmanın hem kolay hem de oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Kentimizin sosyal demokrat yapısı nedeniyle aynı dili konuşmanın kolaylığını ve aidiyet duygusunu yaşıyorum. Parti içi demokrasinin gereği olarak grup siyaseti yapmak, partiye hem dinamizm hem de farklı fikirlerin tartışarak en iyiye ulaşmayı sağlamaya yardımcı olurken, zaman zaman da bunun farklı boyutları yaşanabiliyor ve bir grupla siyaset yaptığınız da başka bir grup tarafından dışlanabiliyor ve iletişim çatışmaları yaşayabiliyoruz. Bu da toplamda enerji parçalanmasına, yerel siyasetin, partinin genel politikalarının tabana ulaştırılmasına ve kent siyasetine yön verecek politika ve stratejilerin engellenmesine ya da yetersiz kalmasına neden oluyor diye düşünüyorum. Siyasetin gençleşmesi elbette tartışmasız `evet` diyebileceğim bir konu. Gençliğin yaratıcı fikirlerinden, enerjisinden ve dinamizminden faydalanmak gerekir. Ancak bu fayda sadece fikir bazında ve sadece gençlik kollarında çalışma şeklinde olmamalı yerel yönetimde, il ve ilçe yönetimlerinde yer almaları sağlanmalı, özellikle gençlerle iletişim kurmanın yolları üzerine kafa yorulmalı, somut projelerle desteklenmelidirler. Örneğin her deneyimli siyasetçi yanına genç ya da gençler alarak ona mentörlük yapması gibi. Ancak partinin gençleştirilmesi deneyimli, bilgi birikimi olan siyasetçileri de ötelemek, onları değersizleştirmek anlama taşımamalı. Ben şahsım adına gençlere yönelik projelerin ve gençlerin partimizde gönül bağı kurmalarının sağlanmasına çok gayret edeceğim. Zaten Belediye Başkanımızın da belediye bünyesinde bir gençlik birimi oluşturulması ve üniversiteli gençlerin belediyenin her alanında yer almaları, projelerini getirmeleri ve onların fikirlerinden yararlanmanın yollarının aranması konusunda çok samimi bir isteği var. Çok yakında gerçekleştireceğiz.

 

Rebiye Ünüvar: Kadının siyaset ve karar mekanizmalarında var olması tam da sizin dediğiniz gibi kadının toplumsal rollerinin çözümlenmesinden yani toplumdaki varoluş biçiminin analizinden geçmektedir. Çünkü kadına cinsiyetinin biçtiği, çocuk doğurmak, evde olmak, çocuğa bakmak ve diğer ev işlerini yapmak gibi roller verilmektedir. Siyasetin içinde olsa da bu ancak, sokak sokak, ev ev gezmek ve eşinin siyasi isteği doğrultusunda siyasi tercihler yapma noktasından öteye gitmemektedir. Oysa siyasi partilerde görev alacak kadınların; kendilerini yukarıya taşıyabilmeleri için en yakınlarındaki eşleri dahil, erkeklerle mücadele edebilme gücünü kendilerinde bulmaları gerekir. Aslında bu söylediklerimi erkek cinsiyete karşı ötekileştirici ya da kadın çalışmalarını azımsayıcı bir anlamda söylemiyorum. Dünya nüfusunun yarısının kadın olduğu gerçeğinden hareketle yetki, karar alma süreç ve mekanizmalarına kadının katılımı büyük önem taşımaktadır. Kadının her düzeyde yönetime etkin katılımı sağlanmadan, karar alma süreçlerine toplumsal cinsiyet ana yaklaşımı yerleştirilmeden kalkınma ve çağdaşlık hedeflerine ulaşılamayacağı açıktır. Bu gereklilik hem ulusal siyaset hem de yerel siyaset için geçerlidir. CHP’nin cinsiyet kotasının bir sonucu olarak 4 kadın meclis üyesi olarak en azından yerel siyasette bulunmayı bir şans olarak görüyorum. Çünkü yerel siyasette var olmak, bir kadın olarak yerelde kendi sorunlarımızı da dile getirip, yerel çözümlerin bir parçası olma şansını sağlayacaktır.

 

Rebiye Ünüvar: Öncelikle bu soruyu bana sorduğunuz için teşekkür ediyorum. Benim Belediye Başkan yardımcısı olmam aslında dışarıdan bakıldığında hemen oluvermiş ve çok da hızlı gelişmiş bir süreç gibi algılanabilir. Haklı tarafları da olabilir ancak, bu aslında hemen gelişmiş ve çabucak oluşmuş bir süreç değil. Ben üniversitedeki görevim gereği uzun yıllar Çanakkale’de toplumun her kesimine yönelik öğrencilerimle birlikte Halk Eğitimleri planladım. Belediyenin sosyal yaşam evlerinde, halk eğitim merkezlerinde, ilköğretimlerde, köylerde bir sağlık eğitimcisi olarak ihtiyaç analizleri yapıp, ihtiyaçların önceliklerine göre eğitimler yapma ve bu sırada da toplumla etkileşme fırsatı buldum. Partime üye olduğum andan itibaren de kadın kollarında aktif olarak çalıştım, partililerimizle etkileşim içinde oldum ve kent gönüllüsü olarak belediye hizmetlerinin yürütülmesine destek faaliyetlerinin içinde oldum. Belediyemize çeşitli projeler sundum. Kısacası ben zaten belediye çalışmalarının uzun zamandır içindeydim. Belediye Başkanımızın böyle bir teveccühü karşısında bana düşen tüm zorluklara rağmen bu görevi kabul etmekti. Zorluk dememin nedeni bana verilen görevin bilinci içinde olmak ve yüklediği sorumluluğun ağırlığını üzerimde taşımaktan ötürü. Sonuç olarak ben Sayın Belediye Başkanımızın akrabası ya da bir tanıdığı değilim, Çanakkale’de hiçbir akrabam yoktur. Bu göreve layık görülmemin nedeni gerçektende çok çalışmayı sevmem ve bunun da Sayın Başkanımızın nezdinde karşılık bulmasından kaynaklı olsa gerek.

 

Rebiye Ünüvar: Sosyal İşler ve Kültür Müdürlüğü ile Sağlık İşleri Müdürlüğü bana bağlı.

 

OLAY: Göreve gelir gelmez kendinizi kentin en büyük organizasyonlarından Troia Festivali`nin içinde buldunuz, zorluk çektiniz mi? Bu yılki festivali nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rebiye Ünüvar: Evet göreve gelir gelmez gerçektende dev bir organizasyonun içinde buldum kendimi. Ancak son derece şanslıydım. Çünkü hem organizasyon becerisi hem de festival hazırlama deneyimi yüksek bir kültür müdürümüz var. Özel Kalem Müdürlüğü aynı şekilde deneyimli ve organizasyona katkı sunuyordu. Ben başladığında zaten festival her şeyiyle düşünülüp tüm organizasyon tamamlanmıştı. Bu nedenle ve daha önceden de belediye çalışmalarına dahil olmam ve birimde çalışanları tanımam dolayısıyla hiç zorluk çekmedim. Çalışan arkadaşlarım da benim hızlı bir şekilde oryante olmamı sağladılar. Bana sadece festivale eşlik etme ve izleme keyfi düştü. Bana göre 51. Troia Festivali tadına doyulmaz ve entelektüel düzeyi yüksek bir festivaldi. Bu sadece benim değil kamuoyunun da beğenisi böyle diye düşünüyorum. Bana hala festivalle ilgili inanılmaz pozitif geri bildirimler geliyor. Bunun için Sosyal İşler ve Kültür Müdürümüz Özlem Eryiğit ve birim çalışanlarına ne kadar teşekkür etsem azdır. Festivalin benim için en unutulmaz tarafı da Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan’ın açılış konuşmasıydı. 18 Mart konuşmasından sonra bir kez daha büyülendim diyebilirim.

 

Rebiye Ünüvar: Bu soruyu sorduğunuza göre bir farklılaşma beklentiniz var. Nasıl bir farklılaşma istiyorsunuz bunu sizden de geniş bir zamanda dinleyebilirim. Kültürel ve sanatsal etkinliklerin yapılmasında mekanlar çok önemli. Bu yıl İÇDAŞ kongre merkezinin olması ve yakında belediyemizin kazandıracağı yeni salonlar nedeniyle daha geniş kapsamlı ve geniş katılımlı etkinlikler planlamayı düşünüyoruz. Etkinlikleri duyurma yöntemlerimizi geliştirmeyi ve gerek katılımcı bütçe anlayışı ile yapılan önümüzdeki 5 yılın stratejik plan yapma çalışmalarında, gerekse seçim öncesi başkanımızın toplumun çeşitli kesimleri ile etkileşimlerinden aldığımız iste ve talepleri de göz önüne alarak bir planlama yapmayı düşünüyoruz.

 

Rebiye Ünüvar: Bu aslında başlı başına bir röportaj konusu olabilecek bir soru. Ben elimden geldiği kadar özetleyerek düşüncelerimi açıklamak istiyorum. Kentin ekonomik olarak gelişimi üzerinde çok konuşulması gereken bir konu. Ancak ilk bakışta özelleştirilen ve özelleştirildikten sonra içi boşaltılarak satılan kapanmış fabrikaları, il dışına taşınmış müdürlükleri düşünürsek ciddi bir istihdam sorunu var. Yine sigortasız ve ev işçiliği yapan kadınların ve genç işsizlerin yüzdesi çok yüksek. Biz belediye olarak şu an bir çalışma içerisindeyiz. Kentimizin gelişmişlik haritasını yapmak için alt çalışmaları yapıyoruz. Gelişmişlik endekslerini değerlendirip ona göre hizmet politikalarımız şekillendirmek istiyoruz. Yani Çanakkale Belediyesinin mücavir alanındaki tüm evlere girip ailelerin ortalama gelirleri, eğitim durumları, işsizlik durumu, konut durumu gibi tüm gelişmişlik endekslerini görüp buna göre hem sosyal yardımları hem de istihdama öncülük edecek çalışmalar için sektörler arası işbirliği politikalarını geliştirmeyi hedefliyoruz.

 

Rebiye Ünüvar: Çanakkale’nin ‘özgürlüklerin ve barışın kenti’ olma hedefini gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Savaşların yaşandığı bir coğrafyadan barışın dilini oluşturmuş bir kent burası. Ben de bu şehirde yaşayan bir kadın olarak bunu hissediyorum. Kadın olarak yaşamın her yerinde olmanın tadını çıkarıyoruz bu şehirde. STK’lara bakın çoğunun başkanının kadın olduğunu göreceksiniz, sokaklara bakın her yerde kadınları özgürce dolaşırken göreceksiniz ve her daim eşi ile omuz omuza dolaşan bir belediye başkanı göreceksiniz. Bir şehirde ya da bir ülkede kadın özgürse insanlık özgür demektir. Bunu da uzun süre sosyal demokrat belediye ile yönetilmenin bir sonucu olarak görüyorum.

 

Rebiye Ünüvar: Çanakkale artık altyapı sorunlarını çözmüş, çevre koruma ile ilgili yatırımlarını tamamlamış bir kent. Gelecek Çanakkale için çevre güzelleştirme, sanat ve estetik değerler üzerine, turizme ve sportif faaliyetler gibi daha sağlıklı bir çevrede yaşmanın üzerine kurgulanacaktır diye düşünüyorum. Seçimden sonraki bu altı aylık dönemde 5 yıllık hedefinin fotoğrafını da ben değil tüm kentte yaşayanlarla birlikte çekti. Belediyemiz 5 yıllık stratejik planını katılımcı bütçe anlayışı ile yaptı ve tamamlamak üzere. Bunu yaparken toplumun tüm kesimleri ile stratejik plan toplantıları yaptı, anketler uyguladı ve halkın ihtiyaç ve önceliklerini tespit ederek gelecek 5 yılı planladı. Ben de bu çalışmaların içinde yer aldım ve geleceğin net fotoğrafını görebiliyorum. Tamamen tüm kentlilerin ihtiyaçları ve o ihtiyaçların öncelikleri göz önüne alınarak hizmetler yürütülecek. Tabi makro düzeyde merkezi hükümetin Çanakkale`ye yönelik planları ayrıca bir değerlendirme konusu. Örneğin boğaz köprüsü yapılması, Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının kurulması, Balıkesir- Çanakkale 1/100000 ölçekli Çevre Planı gibi.

 

Rebiye Ünüvar: Kendi etki alanımda olan belediye hizmetlerinin yürütülmesinde hizmetlerin halkı nasıl etkilediği konusunda nesnel değerlendirmeler yapacağımı, ihtiyaç odaklı ve toplumun her kesimini kapsayıcı çalışmaların içinde olacağımı, özelikle belediye hizmetlerine erişim güçlüğü çeken özel grupları (yaşlılar, çocuklar, engelliler) her daim göz önünde tutacağımı, toplumun en önemli dinamiklerinden biri olan üniversite ve STK’lar ile kamu kuruluşları ile işbirliği içinde olacağımı, gençlerin yaratıcı fikirlerinden her daim yaralanacağımı, kadınların sosyal hayatta, siyasette var olmaları için çaba sarf edeceğimi ve istihdamlarına yönelik her türlü çalışmanın içinde olacağım, hiç kimsenin vazgeçilmez olmadığı bilincinde olduğumu, sihirli bir değneğim yok ama insanlara dokunacak kocaman bir yüreğe sahip olduğunu tüm kamuoyuyla paylaşmak isterim.