AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, ülke gündemi ile ilgili değerlendirmede bulundu. F-35, S-400, Doğu Akdeniz, yeni askerlik teklifi, af tartışmaları, terörle mücadele gibi konuları Milliyet Gazetesi yazarı Abdullah Karakuş’a değerlendiren AKP Grup Başkanvekili Turan, af ile ilgili olarak; “Af gündemde olan bir konu. Fakat kolay bir konu değil. Toplum vicdanını, mağdurların yaşadıklarını ve ailelerinin duygularını görmezden gelemeyiz. Aftan ziyade Ceza İnfaz Yasası’ndaki bazı değişiklikler söz konusu. Bu konuda Bakanlığımızın ve milletvekillerimizin çalışmaları var” dedi. Turan, yeni askerlik sistemi ile ilgili olarak da; “Mevcut sistemi daha da güçlendirmek adına milli ve tarihi değerlerimiz doğrultusunda hareket ettik” dedi. Milletvekili Turan, F-35 ve S-400’leri de değerlendirerek; “ABD S-400 tedarikine bağlı olarak, Türkiye’yi F-35 programının sonlandırılacağı üzerinden tehdit ediyor. ABD’nin Arizona eyaletindeki Luke Hava Kuvvetleri Üssü’nde pilotlarımıza verilen eğitimi durdurmaları da bunun bir sonucu. Burada Türkiye değil, ABD anlaşmaya uymamıştır. F-35 anlaşmasını bozan ABD’yi uluslararası mahkemelerde tazminata mahkûm ettirme seçeneğimiz de masada” dedi. Gündemdeki FETÖ konularına açıklık getiren Turan, FETÖ’nün ABD’ye de bir tehdit unsuru olduğunu söyleyerek; “Bu örgütün ABD için de bir tehdit unsuru olduğunu ABD yetkililerine ilettik. ABD’nin, uluslararası sözleşmeler ve iki ülkenin imzaladığı anlaşmalar gereği şimdiye kadar adım atması gerekiyordu. Bu konuda halen bir gelişme olmamasını kabul etmemiz mümkün değil” dedi. Son olarak YSK tarafından 23 Haziran’dan yapılması kararlaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine değinen Turan; “23 Haziran’da milletimize başvuracağız. İstanbul bizim için çok değerli. Binali Yıldırım; tecrübeli, pratik, icraatçı ve başarılı bir isim. Binali Bey’i irfanına, izanına ve basiretine güvendiğimiz İstanbul halkına emanet ediyoruz” dedi.
“Askerlik hizmeti, ordumuz ve ülkemizin güvenliği her zaman öncelikli konumuz oldu”
Yeni askerlik kanunuyla güvenlik zafiyeti olmayacağını belirten Turan, teklifle ilgili bir kriz olmadığını ve bu hafta TBMM’den geçmesini beklediklerini dile getirerek; “Bizim asıl meselemiz öngörülebilir ve sürdürülebilir bir sistem olması. Şartlar değişti. Toplumun talepleri vardı. Eğitime ulaşma imkânı arttı. Teknik, teçhizat değişti. Bunları dikkate almamız gerekiyordu. Günümüz şartlarında yeni bir askerlik sistemi ihtiyacı ortaya çıktı. TSK’nın personel ihtiyacına cevap verecek, ülkemizin eğitimli insan gücü kaynağının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacak bir sistem amaçlıyoruz. Bu askerlik sistemimiz açısından önemli bir reformdur. Her ay celp dönemi olmasın istiyoruz. Bütün modelleri inceledik. Mevcut sistemi daha da güçlendirmek adına milli ve tarihi değerlerimiz doğrultusunda hareket ettik. Tüm paydaşların görüşlerini aldık. Burada sisteme zarar verecek, göz ardı ettiğimiz, güvenlik zafiyeti oluşturacak hiçbir şey asla söz konusu değildir. Askerlik hizmeti, ordumuz ve ülkemizin güvenliği her zaman öncelikli konumuz. Kanun Teklifinde olağanüstü bir süreç varmış gibi algılanıyor. Bu böyle değil. Askerlik gibi önemli bir konuda muhalefetin görüşlerini elbette önemsiyoruz. Yapıcı olmak kaydıyla katkılarını değerli bulur ve makul karşılarız. Muhalefetin birkaç konuda şerhi var, bunları tekrar gözden geçiriyoruz” dedi.
“Türkiye, tehditlerle dizayn edilebilecek bir ülke değildir”
AKP Grup Başkanvekili Turan; “Türkiye, ABD’nin birincil nitelikteki ortağı olduğu F-35 projesine, 2002’de uluslararası partner olarak katıldı. Yani Türkiye F-35’lerin sadece müşterisi değil, aynı zamanda üretim ortağıdır. Alacağımız F-35 sayısını 100’den 116 uçağa çıkardık. ABD S-400 tedarikine bağlı olarak, Türkiye’yi F-35 programının sonlandırılacağı üzerinden tehdit ediyor. ABD’nin Arizona eyaletindeki Luke Hava Kuvvetleri Üssü’nde pilotlarımıza verilen eğitimi durdurmaları da bunun bir sonucu. Burada Türkiye değil, ABD anlaşmaya uymamıştır. F-35 anlaşmasını bozan ABD’yi uluslararası mahkemelerde tazminata mahkûm ettirme seçeneğimiz de masada. ABD gibi bir ülkenin bu tür durumlar içine yer alması zaten son dönemde bozulan imaj ve itibarına olumsuz bir etki daha bırakacaktır. Türkiye, dünyada ve bölgesinde etkin ve güçlü bir ülke. Her zaman yeni yöntemler geliştirebilecek tarihi birikime ve kabiliyete sahiptir. Türkiye’nin S-400 konusundaki tavrı nettir. Bu kararı keyfi olarak değil ülkemizin güvenliği açısından aldık. Türkiye’nin bu duruşu milli bir duruştur. Rusya en geç 2 ay içinde S-400’leri teslim edecek. ABD’nin gönderdiği mektubun üslubu müttefiklik ruhuna da uygun değil. Gerekli çalışmaları yapıyor, cevabı hazırlıyoruz. Daha önce de dedik, bugün de diyoruz. Türkiye, tehditlerle dizayn edilebilecek bir ülke değildir. Türkiye kendi menfaatleri doğrultusunda karar alabilen bir ülkedir. Türkiye eski Türkiye değil. Kendi ordusuyla, milletiyle ve lideriyle tüm uluslararası platformda var olan, güçlü bir ülke. Kaldı ki günümüzde baskıya, zulme, haksızlığa ve kendisini diğer devletlerden üstün görenlere karşı ses çıkartan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro gibi az sayıda lider var. Daha önce de ABD Başkanı Lyndon Baines Johnson, 1964 tarihinde kamuoyunda Johnson Mektubu olarak bilinen mektupla Türkiye’den Kıbrıs Barış Harekâtını yapmamasını istemiş, silah ambargosuyla tehdit etmişti. Ancak Türkiye ne yaptı? Kararlı bir şekilde Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdi. Bölgemizde, güneyde ve Akdeniz’deki sıcak gelişmelere karşın ABD’nin insafını mı bekleyecektik? S-400 bir hava savunma sistemi. Biz bu sistemi saldırı amaçlı değil, ülkemizin savunması açısından alıyoruz” ifadelerini kullandı.
“FETÖ, ABD için de bir tehdit unsurudur”
AKP Milletvekili Turan; “Maalesef, bu kanlı darbe girişimini yapan örgütün elebaşı, darbedeki rolünden dolayı herhangi bir bedel ödemeden halen Pensilvanya’daki malikanesinde yaşamaya devam ediyor. Bu terör örgütü, halen ABD’de serbest bir şekilde faaliyet gösteriyor ve ticaret yapıyor. Sadece ABD’deki okullarından elde ettiği gelir yıllık olarak neredeyse 800 milyon dolar. Bu örgütün ABD için de bir tehdit unsuru olduğunu ABD yetkililerine ilettik. ABD’nin, uluslararası sözleşmeler ve iki ülkenin imzaladığı anlaşmalar gereği şimdiye kadar adım atması gerekiyordu. Bu konuda halen bir gelişme olmamasını kabul etmemiz mümkün değil. Türk yargı makamlarının ABD’ye dosyalarca delil, belge gönderdi. Bununla beraber iade talepnameleri iletildi. Bu belgeler farazi belgeler değil, onlarca somut deliller içeriyor. Türkiye ile ABD arasındaki zaman zaman oluşan adli talepler, hukuk çerçevesi içinde yerine getirildi. Geçtiğimiz gün FETÖ elebaşının iadesi için ABD’ye yeni belgeler verildi. ABD tarafından da aynı şeyin bekliyoruz” dedi.
“Ortak akılla ortaya konulmuş bir hukuk sistemi önceliğimizdir”
Milletvekili Turan; “Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi, 82 milyon aziz milletimizin ortak belgesidir. Çok önemli bir yargı reformu. Yargı Reformu ile ilgili ilk paketi çalışma dönemi bitmeden Meclis’e getirmeyi planlıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Atılacak adımlarla hem vatandaşlarımızın yargıya olan güvenini güçlendireceğiz hem de daha hızlı sürede yargılanmaların yapılmasını takip edeceğiz. HSK bünyesinde yargıda performans, ölçüm ve takip merkezi kuruyoruz. Uzun süren soruşturma ve davalar bu merkezde oluşturulacak sistem vasıtasıyla takip edilecek. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek, ortak akılla ortaya konulmuş bir hukuk sistemi önceliğimizdir. Yargı Reformu, AB sürecine de olumlu katkı sağlayacaktır. Türkiye, geriye gidiyor, ekonomik kriz var diyenlere karşı ekonomide, eğitimde, yargıda kısacası her alanda yaptığımız reformlarla cevap veriyoruz” dedi.
“AB, Türkiye’ye birçok konuda ikiyüzlü bir tutum ve çifte standart uygulamakta”
Milletvekili Turan; “AB, Türkiye’nin üyelik süreci başta olmak üzere Türkiye’ye birçok konuda ikiyüzlü bir tutum ve çifte standart uygulamakta. AB, terörle mücadelede ve darbe girişiminde NATO üyesi Türkiye’yi yalnız bırakmakta; Türk yargısından kaçan firarilere ev sahipliği yapmaktadır. AB üyeliği hala Türkiye için stratejik hedef konumunda. AB en büyük ticaret partnerimiz. Uzun yıllardır süren müzakereler söz konusu. Türkiye’nin üyeliği, birliğe de güç katacaktır. Ancak AB bizi almak istemiyorsa kararını vermeli, bu konuda net olmalı. Irkçılık ve İslamofobi gibi aşırı akımlar AB’nin bir arada yaşama kültürünün aşınmasına ve uluslararası alanda etkinliğinin ve güvenilirliğinin sorgulanmasına neden olmaktadır. AB’de bazı siyasilerin sorumsuzluklarından da kaynaklanan ırkçılık ve İslamofobi artmış durumda. İslamofobik siyaset üretenlere karşı tedbir alınmazsa yeni dönemin en büyük tehdidinin bu olacağı aşikâr” dedi.
“Her zaman terörle etkin mücadeleyi vurgulayan AB, teröre karşı kucak açmış durumda”
Milletvekili Turan; “Terör, tüm insanlığın muhatap kaldığı ya da kalabileceği ortak bir sorun. Terör konusunda ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ anlayışının yeri yok. Her zaman terörle etkin mücadeleyi vurgulayan AB, teröre karşı kucak açmış durumda. Terör örgütü PKK’nın uzantıları bazı AB ülkelerinde çok rahat mitingler yapmakta, faaliyetlerine devam etmektedir. Bu AB’nin savunduğu ideallerle ve sahip olduğu temel değerlerle örtüşmemektedir. Tüm dünya terörle mücadele konusundaki samimiyetini yeniden gözden geçirmelidir. Tüm dünya terör, ırkçılık ve İslamofobi ile birlikte mücadele etmeli. Bunun önlenememesi durumunda sadece belli coğrafyalar değil tüm dünya etkilenir” dedi.
“Milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir”
İstanbul Büyükşehir Başkanlığı seçimini değerlendiren Turan; “Milletimiz ne derse o. Keşke daha dikkatli olup bu süreci yaşamasaydık. Ancak oy sayımı sonrası aradaki farkın 29 binden 13 bine inmesi, CHP’nin başvurusuyla İl Seçim Kurulu’nun sayımı durdurması ve usulsüzlük yapıldığına dair çok sayıda belgenin ortaya çıkması bizi olağanüstü itiraz hakkımızı kullanmamıza mecbur kıldı. 23 Haziran’da milletimize başvuracağız. İstanbul bizim için çok değerli. Binali Yıldırım; tecrübeli, pratik, icraatçı ve başarılı bir isim. Binali Bey’i irfanına, izanına ve basiretine güvendiğimiz İstanbul halkına emanet ediyoruz. Seçime yüksek bir katılımın olması dileğimizdir. Seçimin sonucu ne olursa olsun büyük bir saygı ve demokratik olgunlukla karşılayacağız. Milletimizin takdiri her şeyin üzerindedir” dedi. (Haber Merkezi)
-Kaynak; Milliyet