"Tarih, Mumcu'yu haklı çıkarttı"

1115

 Araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu, ölümünün 26’ncı yılında da unutulmadı. Mumcu, 24 Ocak 1993 yılında arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmişti. Mumcu’nun failleri hala bulunamadı. Mumcu, ülke genelinde olduğu gibi Çanakkale’de de anıldı. Mumcu için, Prof. Dr. Türkan Saylan Sosyal Tesisleri’nde panel düzenlendi. Panele, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, CHP YDK üyesi Serdar Soydan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, CHP ilçe ve belde belediye başkanları, ilçe ve belde belediye başkan adayları ile çok sayıda Çanakkaleli vatandaş katıldı. Panelin konuşmacıları CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek ve Dil Derneği Başkanı Yazar Sevgi Özel oldu. Milletvekili Erkek, Mumcu’yu ölümünün 26’ncı yılında şükranla andığını ifade etti. Kişiliği ve karakteri bakımından Mumcu’nun örnek alınması gereken bir kişi olduğunu söyleyen Erkek, vatandaşlara Mumcu’yu unutmadıkları için teşekkür etti. Daha sonra düzenlenen panel kapsamında söz alan Dil Derneği Başkanı yazar Özel, Mumcu’nun ölmeden önce söylediklerinin ne kadar doğru olduğunun şimdi anlaşıldığını söyledi. Mumcu’nun yazılarında, bugünleri gördüğünü, anlattığını söyleyen Özel, gençlere, genç siyasetçilere Mumcu’nun kitaplarını okumaları gerektiğini söyledi. Panel sonunda Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, panelistlere çiçek takdim etti.

 
“Mumcu silaha ve şiddete son derece kesin çizgilerle karşı çıkardı”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Av. Muharrem Erkek; “Ocak ayı, hepimiz için hüzünlü bir ay. Ocak ayında Uğur Mumcu, Hrant Dink, Muammer Aksoy, Gaffar Okkan, katledildi. Onun için yılın il ayını bizler, demokrasiye inanan insanlar, demokratlar hep buruk bir şekilde yaşıyoruz. Uğur Mumcu, hepimizin gençlik yıllarında okuduğumuz, bize ışık tutan çok önemli bir araştırmacı, gazetecidir. Aynı zamanda önemli bir hukukçuydu. Ankara Hukuk Fakültesinde asistanken, akademik kariyerini, sakıncalı piyade olarak tescillenmesi sebebiyle ve ceza alması sebebiyle bırakmak zorunda kalmıştı. Hukukçu olması, araştırmacı gazeteci olması, onun yazılarını, kitaplarını da çok önemli noktaya taşıdı. Uğur Mumcu’nun çok önemli katkıları oldu. Türk siyasi yaşamına, sol sosyal demokrat anlayışa, sol sosyal demokrasi kavramlarıyla ilgili tartışmalara, aydın tartışmalarına çok büyük katkıları oldu. Dikili’de yaptığı aydın tanımıyla ilgili yaptığı konuşma, çok önemliydi, tarihe bir not düşmüştü. Yine sol anlayışla ilgili çok önemli tespitleri vardı. Bazı sınırları vardı, bu sınırlardan birisi, mutlaka ve mutlaka bağımsızlıktı. İkinci sınırı da silahlı eylemlere karşıtlığıydı. Özellikle silahla mücadele olmayacağını vurgulamıştı. Mücadelenin mutlaka, demokratik yollarla, sivil toplumla, halkla yapılmalıydı. Fakat silaha, şiddete son derece kesin çizgilerle karşı çıkardı” dedi. 
 
“Hukuk devletine, adalete, bağımsız, tarafsız yargıya çok önem veriyordu”
CHP Çanakkale Milletvekili Erkek; “Uğur Mumcu’nun eserlerini, köşe yazılarını, bugün okuduğumuzda, bugün ile paralellik kurarız. Çünkü çok önemli bir öngörüsü vardı. Geleceği görüyordu, çok önemli tespitler yapıyordu. Özellikle solun, sosyal demokrasinin geleceğiyle ilgili tespitlerinin ne kadar haklı olduğunu, bugün hep birlikte görüyoruz. Bağımsızlık değince, temel ilkesi antiemperyalist olmaktı, buna çok önem veriyordu ve uşaklık hiç kimseye, hiçbir güce yapılmamalıydı. Ulusal onura, ulusal bağımsızlığa çok önem veriyordu. Hukuk devletine, adalete, bağımsız, tarafsız yargıya çok önem veriyordu. Yargının siyasallaşma sorunları her dönem yaşanıyordu, o zaman da bunlara önemli vurgular yapıyordu. Sol anlayışı, ulusal soldu. Ekonomide planlı bir devletçiliği, siyasette çoğulcu bir batı demokrasisini, ideolojide Kuvayi Milliye ruhuyla tam bağımsızlığı, Uğur Mumcu’dan öğrendik. 80’li yılların başında yazdığı bir yazısında Uçan Halı’dan bahsederdi. O zaman yaşanan ve bugün de yaşadığımız gibi gayri meşru ilişkiler, haksız kazançlar, rüşvetten bahsederdi. O zamanlarda Uçan Halı vardı, bugün de maalesef Uçan Saray’ı konuşuyoruz. Reformları yapamadığımız için, siyaseti demokratikleştiremediğimiz için, bağımsız ve tarafsız yargıyı, hukuk devletini tesis edemediğimiz için, eğitim ile istihdam arasında bir paralellik kuramadığımız için, planlama yapamadığımız için bugün, o gün yaşanan sorunları çok daha ağır bir şekilde yaşamaya devam ediyoruz. Uğur Mumcu’nun evinin önünde, katledildiği yerde anıtı vardır. O anıtın hemen dibine Başkent Elektrik, dev bir trafo yaptı. Çok başka yerlere yapabileceği halde, o anıtı gölgelemek için, Uğur Mumcu’nun fikirlerini gölgelemek için büyük bir saygısızlık yapıldı. Bununla ilgili çok sert bir şekilde mücadele vereceğiz.
 
“Tarih Uğur Mumcu’yu haklı çıkarttı”
Dil Derneği Başkanı yazar Sevi Özel; “Çanakkale, benim için de en önemli kentlerden birisidir. Çünkü Çanakkale, Mustafa Kemal’in aşığını parlatan, o ışığı bize yansıtan bir kenttir. 1915’te geçilmedi, geçit vermeyin. Bugün buruk bir gün, buruk anılarla toplandığımız bir gün. 26 yıldır Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü 24 Ocak’tan Muammer Aksoy’un öldürüldüğü 31 Ocak’a kadar bir hafta boyunca konuşuyoruz, duygu düşünce paylaşıyoruz, bu dayanışmayı, bu duygu düşünce paylaşımını ne yazık ki yılın bütün aylarına yansıtamıyoruz. Özellikle 16-17 yıldır hiç yansıtamadık. Bu nedenle çok uzun zamandır, topluma yoksulluğa, eğitimsizliğe sürükleyenler, halkın inancını sömürenler, yaşamın her alanında egemen olmayı başarıyorlar. Hukukun üstünlüğünün göz ardı edilmesi, eğitimin dinselleştirilmesi, üniversitenin dilini yutması, yoksulluk, yolsuzluk, basının büyük bölümünün saray sözcülüğüne soyunması, sözde aydınlarla sanatçıların fırıldaklığı, tek sesli siyasetin baskınlaşması, Cumhuriyetin bütün kazanımlarını çiğnenmesi, tek tek satılması, kadınlara, çocuklara cinsel saldırılar, kadınlara yönelik sapıkça yargılar, çocuk, kadın ve işçi cinayetleri, Atatürk’ün vasiyetinin çiğnenmesi, ülkenin durumu gibi ortak dilimiz Türkçenin de sıkıntı ve sarsıntı içinde olması. Tarih, ‘Cumhuriyet erdemdir, benim manevi mirasım, akıldır bilimdir. Yurtta barış, dünyada barış’ diyen Mustafa Kemal’i her gün haklı çıkarıyor. Tarih, ‘Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdır’ diyen İsmet Paşa’yı her gün haklı çıkarıyor. Tarih, yürekli, onurlu, dürüst bir Atatürkçü olan canı pahasına adalet ve demokrasi savaşını veren Uğur Mumcu’yu 26 yıldır haklı çıkarıyor. Düşündüğü için, laik cumhuriyetin değerlerine sahip çıktığı için öldürülen aydınları, kimileri ile duygu, düşünce paylaşma olanağı bulduğum için mutluyum” dedi. 
(Baykal Sağlam)
Paylaş