Talan yasası geliyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 68 maddelik yasa teklifi şimdiden ortalığı karıştırdı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 68 maddelik torba yasa ile getirilen yeni düzenlemelerle Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisinin genişletilmesi, kıyılara yeni bir imar affı getirilmesi, 92’den önce yapılan kaçak yapılara af getirilmesi, yeni santrallerin kurulmasına alt yapı oluşturulması ve merasal alanların kentsel dönüşüme açılmasına tepkiler çığ gibi büyüyor.

621
Yasaya tepki gösteren CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, CHP Milletvekili Ali Sarıbaş ve Çanakkale Çevre Platformu Başkanı Hicri Nalbant, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan torba yasanın talan yasası olduğunu ve ülkenin bir rant ülkesi haline geldiğini ifade ederken yasa kamuoyunun gündeminde daha çok tartışılacağa benziyor.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 68 maddelik torba yasa ile getirilen yeni düzenlemelerle Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisinin genişletilmesi, kıyılara yeni bir imar affı getirilmesi, 92’den önce yapılan kaçak yapılara af getirilmesi, yeni santrallerin kurulmasına alt yapı oluşturulması ve merasal alanların kentsel dönüşüme açılmasına tepkiler çığ gibi büyüyor. CHP Milletvekili Serdar Soydan, CHP Milletvekili Ali Sarıbaş ve Çanakkale Çevre Platformu Başkanı Hicri Nalbant Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan torba yasanın talan yasası olduğunu ve ülkenin bir rant ülkesi haline geldiğini ifade ederken yasa kamuoyunun gündeminde daha çok tartışılacağa benziyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 68 maddelik yasa neleri içeriyor?
 
Kıyılara yeni bir imar affı getirilecek
Kıyılara yeni bir imar affı getirilecek. Sahillerde 10 metreye kadar yapılaşmaya izin çıkacak. Evinin değeri artan devlete para ödeyecek. Site ve AVM’lerde mescit zorunlu olacak.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Yapı Denetimi Kanunu’nun yeni baştan yazılması amacıyla başlayan çalışmadan 68 maddelik bir torba yasa çıktı. Kısa süre önce taslağı tamamlanan torba yasa, İmar Kanunu, Mera ve Orman Kanunu, Kıyı Kanunu başta olmak üzere çok sayıda yasada kritik ve çok tartışmalı değişiklikler öngörürken, kamuoyunda büyük tartışma yaratacağı tahmin ediliyor. 2013 bütçesinin görüşmelerinin tamamlanmasının ardından en kısa sürede Meclis’e sevkedilmesi planlanan Torba Yasa Taslağı’nda bugüne kadar zaman zaman zaman gündeme gelen ancak bir türlü hayata geçirilemeyen bir dizi değişiklik öngörülüyor.
92’den önce yapılan kaçak yapılara af
Yasa taslağının en tartışmalı hükümlerinden biri kıyalarda 1992 yılına kadar yapılmış kaçak yapılara af getirmesi oldu. Buna göre yasa taslağı, özellikle kıyı ve sahil şeridinde 11 Temmuz 1992 tarihinden önce inşa edilmiş yapıların korunmasını ve bunlara yapı ruhsatı verilmesini öngörüyor.
Taslağın bu haliyle yasalaşması halinde, özellikle Bodrum, Antalya, Marmaris gibi turizm bölgelerinde çok sayıda yapı kaçak olmaktan kurtulacak, bu yapılara af getirilmiş olacak.
Kıyılar doldurulacak santral yapılabilecek
Kıyı Kanunu’nun “Yapı yasağı ve kıyıda yapılacak yapılar” başlıklı kıyıları koruyucu ve yapıları yasaklayıcı hükümleri değiştirilerek, sahillere artık enerji santrali kurulabilmesine olanak sağlanıyor. Mevcut yasadaki, “Kıyıda, imar planı kararı ile iskele, liman, barınak, yanaşma yeri, rıhtım, dalgakıran, köprü, menfez, istinat duvarı, fener, çekek yeri, kayıkhane, tuzla, dalyan, tasfiye ve pompaj istasyonları gibi, kıyının kamu yararına kullanımı ve kıyıyı korumak amacına yönelik alt yapı ve tesisler yapılabilir” hükmü genişletildi. Bu hükme, “Ulaşıma yönelik yapı ve tesisler ile park ve açık alan düzenlemeleri, üretim, teşhir, pazarlama, depolama ve yetiştirme tesisleri kamu kurum ve kuruluşlarında işletilen akaryakıt istasyonları ve enerji tesisleri” de eklendi. Böylece hükümet, yasal olarak da bir engel kalmayacağından kıyılara büyük depolar, istasyonlar ve en önemlisi enerji santralleri kurabilecek. Bu düzenleme, özellikle hükümetin nükleer santral projeleriyle ilişkilendiriliyor. Yine aynı taslakta, kıyıları doldurma ve bu alanı kullanma hakkı genişletilirken, Şehircilik Bakanlığı’nın yetkisi genişliyor.
Silahlı Kuvvetler’in arazileri Maliye’ye
Torba yasa taslağının 18. maddesiyle İmar Kanunu’nun 11. maddesinde değişiklik yapılarak, askeri bölgelerle ilgili radikal bir düzenlemeye gidiliyor.
Buna göre mevcut yasada imar planlarında meydan, yol, park, yeşil saha, otopark, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan yerler, Hazine ve özel idarenin teklifiyle belediyelere devredilebiliyor. Ancak bu durumdan “Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait gayrimenkuller ile askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ile ülke güvenliği ile doğrudan doğruya ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait harekat ve savunma amaçlı yerler” hariç tutuluyor. Yani askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ile ülke güvenliği ile doğrudan doğruya ilgili TSK’ya ait harekat ve savunma amaçlı yerlerin, Hazine ya da özel idarenin teklifi de olsa hiçbir şekilde belediyelere devredilmesi mümkün olamıyordu. Yeni taslakta ise, askeri yerlerin hariç olmasını sağlamayan hükmü kaldırıyor. Böylece “askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ile ülke güvenliği ile doğrudan doğruya ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait harekat ve savunma amaçlı yerler” de aynı prosedürle belediyelere devredilebilecek.
Meralar kentsel dönüşüme açılıyor
Bir veya birkaç köye ve beldeye hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya öteden beri bu amaçla kullanılan araziler, yeni taslak bu haliyle yürürlüğe girerse, büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacak. Köylünün mera alanları kentsel dönüşüm için Şehircilik Bakanlığı tarafından kamu yararı” gerekçesiyle alınarak, başka kurumlara tahsis edilebilecek.
Yeni taslakla, mevcut Mera Kanunu’nun “Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz” hükmüne ekleme yapılıyor. Taslakta, kentsel dönüşüm için rezerv alan oluşturmak amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “kamu yararı” kararı alınarak, 15 gün içinde bu alanların mera vasfının değiştirileceği ve ilgili kurum ile kuruluşlara devredileceği, hüküm altına alınıyor.

Değeri artan evden ekstra yüzde 45 pay
Mevcut taslak, daha önce de gündeme gelen değer artış payının da hayata geçirilmesini öngörüyor. Buna göre yapılan yatırımlarla bir bölgedeki taşınmazlarda değer artışı olursa, o bölgede taşınmazı olan vatandaşlardan, artan değerin yüzde 45’i kadar para alınacak. Değer artış payı denilen bu paranın yüzde 30’unu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı alacak. Geri kalan yüzde 70’i plan değişikliğini onaylayan idareye aktarılacak. Ancak eğer plan büyükşehir belediye sınırları içindeyse, bu tutar büyükşehir belediyesi ve ilgili ilçe belediyesi arasında eşit olarak paylaştırılacak. Eğer değer artışına yol açan plan değişikliği bakanlıkça onaylanmışsa, değer artış payının tamamı bakanlığa ödenecek.
Site ve AVM’lere zorunlu mescit
Yasa taslağının en dikkat çekici hükümlerinden biri de çok konut içeren sitelerde, mescit kurma zorunluluğu getirilmesi. Taslak bu haliyle yasalaşırsa, bağımsız bölümü 100’den fazla olan konut kullanım alanlarında, park ve spor alanı gibi mescit kurma zorunluluğu getirilmiş olacak. Taslakla, mevcut İmar Kanunu’na şu madde ekleniyor: “100’den fazla bağımsız bölümü bulunan konut alanlarında, alışveriş merkezi, işhanı, büro yönetim binası gibi umumi ve resmi binalarda, sanayi tesislerinde düğün salonu, lokanta, gazino, sinema, tiyatro, müze, kütüphane ve kongre merkezi, yurt binaları, spor tesisleri gibi sosyal ve kültürel yapı ve tesislerde eğitim yapılarında hastane ve benzeri sağlık tesislerinde havaalanı liman terminal, tren garı, metro istasyonu gibi ulaşım yapı ile tesislerinde oteller ve benzeri turizm tesislerinde çalışanların ve müşterilerin ihtiyaçlarının amacıyla mescit, bebek emzirme yeri, çocuk bakım ve oyun alanı; milli park, tabiat parkı, bölge parkı, mesire alanı piknik alanı açık spor alanları gibi yerlerde ise mescit, bebek emzirme yeri ve umumi hela için gerekli mekan ayrılır.”

50 metrelik kıyı çizgisi 10’a iniyor
Bugüne kadar çok tartışma yaratan benzer düzenlemelerin Anayasaya aykırılık nedeniyle yüksek mahkemeden dönmesine rağmen, söz konusu taslakta radikal bir adım atılarak, sahil şeridi imara açılıyor. Mevcut Kıyı Kanunu’nda, “Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir” hükmü değiştirilerek, yeni taslakta sahil şeridinde, kıyı kenar çizgisine 10 metre mesafede yapılaşmaya izin veriliyor. Taslakta yer alan düzenleme şöyle: “Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar, kıyı kenar çizgisinden kara yönünde en fazla 10 metrelik mesafede genel olarak deniz seviyesine göre 5 metre yükselen yerlerde veya dar kıyılarda kıyı kenar çizgisine en fazla 20 metre, diğer alanlarda en fazla 50 metre yaklaşabilir.“
 
Soydan: “Gerekli direnci göstereceğiz”
CHP Milletvekili Serdar Soydan: “ Tasarı komisyona gelince karşı çıkacağız ve halkın çıkarlarını korumak için elimizden gelen tüm direnci göstereceğiz.. Bu bir katliam ve cinayettir. Bu Türkiye’yi öldürmektir. Yapılmaması gereken yerlere termik santrallerin yapılması, Kazdağları’nda altın işletmecilerine ruhsat verilmesi yaşam alanlarını yok etmektir.AKP döneminde millet yolsuzluklarla tanıştı ve yolsuzluklar yasallaştırılır hale geldi. Hükümet yolsuzluklarını TOKİ aracılığı ile yapmaktadır, TOKİ hükümetin asli geçim kaynağı olmuştur, hükümet bu amacını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eli ile gerçekleştirmektedir. Korunması gereken yerler bir bir elden çıkarılmakta ve ülkenin tüm varlıklarına el konmaktadır. Ülke adeta bir rant ülkesi haline getirilmiştir. Cumhuriyetin en zor zamanlarında fedakarlıklarla oluşturulmuş fabrikalar AKP yandaşlarına peşkeş çekilmiş, araziler talan edilmiştir. TOKİ Bakanlığı tarafından atılan adımlarla Türkiye ciddi bir tehdit ve tehlike altına girmiştir. Millet artık bu AKP Hükümeti’nin gerçek yüzünü görmeli, tepki göstermeli ve sandıkta oy vermemelidir.”
 
Sarıbaş: “Bu bir çeşit talan şeklidir”
CHP Milletvekili Ali Sarıbaş: “Afet Dönüşüm Yasası ile birlikte yetkileri eline alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı şimdi bu yetkilerini kullanmaya başlıyor. Ne çevre bırakacaklar, ne bir yer. Meraları kentsel dönüşüme açacaklar, istedikleri yere istediklerini yapacaklar. Türkiye’nin rant alanına sahip yerlerini talan etmek için kuralları değiştirecekler. Buna tepki koymak kadar doğal ne olabilir ki? Bu doğal ve bakir kalmış Çanakkale’de de alanların yok edilmesi anlamını taşır. Zaten makro düzeyde bir enerji planı olmayan ülkede yeni enerji santrallerinin kurulması demek. Bu bir çeşit talan şeklidir. Yabancılara satış ve 2B’den sonra talanı gerçekleştirme safhasına geldiler. Buna hayır demeliyiz ve bu talanın karşısında dimdik durmalıyız.”
 
Nalbant: “Bir talan yasası daha geliyor”
Çanakkale Çevre Platformu Başkanı Hicri Nalbant: “Bu tür gelişmelerin olacağını bekliyorduk, ama bu kadarını beklemiyorduk. Santrallerin yasak olduğu halde bazı bölgelere kurulması ile ilgili yaşanan sıkıntılar ortada. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan 68 maddelik torba yasa hakkında şunu söyleyebiliriz. Özetle bir talan yasası daha geliyor. Maden yasası gibi yasalar zaten var. Kural tanımazların, yasa tanımazların, kendini güçlü görenlerin yapacağı iş budur. Meraların yok olması, kıyı kenar çizgisinin 10 metreye düşmesi anlaşılamaz. Bu bir anlamda yasa tanımazlara da af anlamına gelir. Devletin otoritesi sarsılmış, parayı veren her şeyi yapar mantığı hakim olmuştur. Bu zamana kadar bu kurallar ve yasalar boşuna mı konmuştur? Şu anda zeytincilik yasasını da zorluyorlar, çünkü bu yasa madencilik ve termik santrallere takılıyor.”
Paylaş