Süleyman Soylu Çanakkale’de

AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Türkiye`de yapılabilecek en önemli sistemlerden bir tanesinin parlamenter sistemi değiştirmek ve Türkiye`yi başkanlık modeline getirebilecek anlayışla bütünleştirmek olduğunu söyledi.

384
Biga Bilgi Evi Sosyal Tesisleri`ndeki ‘Siyaset Akademisi’ toplantısının ardından partisinin Çanakkale İl Başkanlığı`nı ziyaret eden Soylu, 2014 seçimlerinden sonra kimseye ‘aman hakkı’ bırakılmaması gerektiğini anlattı. “Niçin aman hakkı bırakmayalım” diyen Soylu; “Birileri heveslenmesin cumhurbaşkanlığı seçimi için. Sandıkları öyle oylarla dolduralım ki öyle her kapıya gidelim ki Türkiye`de 10 yıldır ülkenin dönüşümünü sağlayan, bu milletin sevgilisi olan insanı cumhurbaşkanlığına halkın oyuyla taşıyalım” diye konuştu.
 
Başkanlık sistemi
Soylu, Türkiye`de parlamenter sistemi onarmanın, bir şekilde yarına daha iyi çıkabilecek noktaya getirebilmenin mümkün olmadığını savunarak, bunun için Türkiye`nin başkanlık sistemiyle karşı karşıya kalması gerektiğini bildirdi. “Çanakkale`nin derdini hep Ankara`ya gidip anlatmaya çalışacağız, böyle bir sistem dünyanın hiçbir yerinde, gelişmiş hiçbir ülkede kalmadı” diyen Soylu, yerelleşmenin arttığı, yerel inisiyatifle beraber, her ilin kendi kararını verdiği ama yasama, yürütme ve yargının, ayrı olduğu, her birinin birbirine karşı sorumlu olduğu başkanlık sistemini Türkiye`ye getirmek zorunda olduklarını söyledi. Türkiye`nin başkanlık sistemiyle kişi başına geliri 35-40-45 bin dolar olan birinci lig ülkelerinin arasına girebileceğine dikkati çekerek, parlamenter sistemin bürokrasinin mengenesinde kaldığını ileri sürdü. Soylu, şöyle devam etti: “Onu oradan çıkarıp almamız, tedavi edebilmemiz bugün mümkün değildir. AK Parti, parlamenter sistem içinde Türkiye`ye yapabileceği katkıyı en büyük ölçüde yapmıştır. Bu saatten sonra Türkiye`yi taşıyabilecek temel nokta, tüm hizmetlerin hepsini gerçekleştirebileceği, sadece yeryüzünde, Avrupa`da, Güney Amerika`da değil, uzayda bile Türkiye`ye yapılabilecek en önemli sistemlerden bir tanesi, parlamenter sistemi değiştirmek ve Türkiye`yi başkanlık modeline getirebilecek anlayışla bütünleştirmektir.”
 
“Ergenekon” davası
“Ergenekon” davasına da değinen Soylu, şunları kaydetti: “Dün Türkiye`nin en önemli siyasi davalarından bir tanesi olan Ergenekon davası için orada, Silivri`de neredeyse mahkemeyi basabilecek cürette ortaya konulan bir anlayışı tüm Türkiye seyretti. Bir meşru siyasi parti için bu doğru bir yaklaşım mı- Yasama meclisinde her türlü meseleyi anlatma, her türlü bağımsız ve özgür şekilde değerlendirme fırsatı olan bir siyasi partiyi, her şeyi konuşan bir siyasi parti için soruyorum... Bugün gazetelerde çıktı, ya KCK davası için BDP de on binlerce insanı oraya taşır ve o mahkemeyi kuşatırsa Türkiye`de hukukun üstünlüğünü kim savunur. Çoğun, fazlanın veya bir şekilde bir araya gelmiş haklı-haksız, adaletli-adaletsiz, insanların mahkemeye yapacağı baskı anayasamıza da aykırıdır, hukukun üstünlüğüne, siyasetin etiğine, ahlakına da aykırıdır. Daha henüz mahkeme tamamlanmadan, kimin suçlu, kimin suçsuz olduğu bilinmeden mahkemeye yapılacak baskı, anayasamızın 138`inci maddesine aykırıdır.”
Paylaş