Çan Belediye Başkanı Bülent Öz, gözaltı sürecinin ardından ilk kez konuştu. Hakkındaki iddiaların hiçbir hukuki alt yapısı olmadığına vurgu yapan Öz, "Bilirkişi bu evrakları incelememişken sanki dava bitmiş gibi ve hüküm verilmişçesine yargısız infaza başlanmıştır. Vakit kaybetmeden belli basın organları ile irtibat suikastlığına, haysiyet cellatlığına, kirli algı operasyonlarında bir yenisi daha eklenmiştir. Bize yapılan siyasi bir operasyondur. Biz bu iftiraların, algı oyunlarının sebebini biliyoruz. Kaybedilen yerel seçimlerin hazımsızlığıdır. Halkın iradesine saygısızlık devam etmektedir. İtibar cellatları, bizleri karalayarak, kendi yolsuzluklarını aklayamazlar. Suçumuz Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı olmak mı? CHP`li Belediye olmak mı?" dedi.
"Dikkatler başka tarafa mı çekilmek istenmiştir?"
"İddiaya göre Çan Türkiye kömür işletmelerinde AKP il yöneticisinin adının karıştığı kömür skandalı patlak vermiştir. Kamuoyunun konuştuğu bir siyasi danışmanın da bulunduğu iddia edilen bu skandaldan AKP`li bir kişinin devletin 30 bin ton kömür üzerinden menfaat elde etti basına yansımıştır. Basına düşmeden önce bu kömür yolsuzluğu ile ilgili iddialar sosyal medya üzerinden ifşa edilmiştir. Fakat sonra bu hesaptaki yazışmalar o gece kaldırılmıştır. Yazışmalar yayınlandıktan sonra neden hemen kaldırıldı" diye soran Başkan Öz, hakkındaki soruşturmaların bu iddiaların hemen ardından başlatıldığını ifade ederek, "Çan`da kömürle ilgili bu büyük yolsuzluk iddialarının hemen ardından, 3 hafta önce arama ve gözaltı için herhangi bir gerekçe yokken, dosya içeriği değişmemişken, ifadeye çağrıldığında pekala gidebilecekken, sabahın 6.45`inde çocuğumun ve eşimin yanında gözaltına alınmamı kamuoyunun vicdanına bırakıyorum" dedi. Öz, gözaltı operasyonu için, "Acaba burada dikkatler başka tarafa mı çekilmek istenmiştir? Bu bir gündem saptırmada değil de nedir? Kömür yolsuzluğunu kapatma adına, gündem mi değiştirilmiştir? 3 haftada ne değişmiştir? Yoksa siyasi bir güç baskı mı yapmıştır" diye sordu.
"Tek dertleri kişileri akıllarınca itibarsızlaştırmaktır"
Soruşturmanın ilk aşamalarında tanıkların dinlendiğini ve gözaltı kararına gerek duyulmadığını ifade eden Öz, "Bilirkişi bu evrakları incelememişken sanki dava bitmiş gibi ve hüküm verilmişçesine yargısız infaza başlanmıştır. Vakit kaybetmeden belli basın organları ile irtibat suikastlığına, haysiyet cellatlığına, kirli algı operasyonlarında bir yenisi daha eklenmiştir. Bu tip haberleri yapanların hepsi sözde basındır. İğrenç gündemleri, kirli iftira kampanyaları, linç etme usulleri aynıdır. Tek dertleri kişileri akıllarınca itibarsızlaştırmaktır. Bazı eller siyasi algı operasyonu, sözde basın ise tetikçilik yapmaktadır" sözleriyle tepki gösterdi.
"Benden 1 milyon TL istemiş ve şantaj yapmıştır"
İddeaların resmi evraklarla çürütüleceğini ifade eden Öz, kendisine şantaj yapıldığını iddia ederek, "Yarım bıraktığı işleri, bitirilmiş gibi gösterilmesini isteyen, ismimi kullanarak ihalelerin kendisine verilmesini talep eden malum kişi, hiçbir menfaat sağlayamayacağını anlayınca, elinde belgeler olduğunu ve bunları savcılığa vereceğini belirtip benden 1 milyon TL istemiş ve şantaj yapmıştır. Sunulan belgelerin, hiçbir hukuki kıymeti olmadığı ortadadır" sözlerine yer verdi.
"İç İşleri Bakanlığı soruşturmaya neden izin vermedi?"
Öz, usulsüzlüklerin peşine düştüklerin ifade ederek , "Ortaya çıkan kamu zararları için davalarımızı açtık. Bir önceki dönemde, 2018 yılında, termal otel satış ihalesinde hem müfettiş hem de mahkeme tespitiyle toplamda 6 milyon TL`yi bulunan kamu zararı tespit edilmiştir. Biz davamızı açtık. İç İşleri Bakanlığı maalesef soruşturma izni vermemiştir. Neden vermediğini sormak istiyorum. Bu bizim dönemimizde olsa bizi sokakta gezdirmezlerdi. Oysa bugün bizimle ilgili bir şey yokken, bilirkişi raporu yokken, sabahın 6.45`inde benim ve iki müdürümüzün eşlerimizin ve çocuklarımızın yanından gözaltına alınabiliyoruz. Suçumuz Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı olmak mı? CHP`li Belediye olmak mı" diye sorarak tepki gösterdi.
"Dokunulmazlığının nedeni AKP`li olmak mı?"
Başkan Öz, şu şekilde devam etti; "Hakkında usulsüzlük, görevi kötüye kullanmak, zimmet ve sahte fatura gibi suçlamalar bulunan Umurbey Belediyesi`nin AKP`li eski belediye başkanı hakkında iddiaların ortaya çıkmasından bu yana 3 yıl geçti. Elini kolunu sallayarak gezdi, hala da geziyor. Dokunulmazlığının nedeni AKP`li olmak mı? Sıra bize geldiğinde mesnetsiz iddialar karşısında gözaltına alınmamızın sebebi, CHP`li belediye olmak mı? Bilirkişi raporlarıyla tespit edilmişken AKP`li başkanlara neden soruşturma izni verilmiyor?"
"İddiaların nedeni, kaybedilen yerel seçimlerin hazımsızlığıdır"
CHP`li Öz benzer iddiaların olduğunu vurgulayarak, "Türkiye genelinde ve Çanakkale`de daha fazla örnek var. Bize yapılan siyasi bir operasyondur. Biz bu iftiraların, algı oyunlarının sebebini biliyoruz. Kaybedilen yerel seçimlerin hazımsızlığıdır. Halkın iradesin e saygısızlık devam etmektedir. Bizler dün olduğu gibi bugünde, kurumları temsil eden insanları baskı ile sindirmeye çalışanlara karşı durduk. Tehdit ile geçim sağlamaya çalışanlara fırsat vermedik" diye söyledi.
"Hukuksuzluğa hiçbir zaman prim vermedik"
Haksızlığa karşı durduklarını kaydeden Öz, "Çıktığımız bu yolda haksızlığa, hukuksuzluğa hiçbir zaman prim vermedik. Rant teklifleriyle gelenleri reddettik. İtibar cellatları, bizleri karalayarak, kendi yolsuzluklarını aklayamazlar. İnanıyoruz ki adalet er geç tecelli edecektir. Bizlerin, belediyeden menfaat elde etmediğimiz görülecektir. Belgeler, doğruluğunu ortaya koyacaktır. Bizim alnımız açıktır. Seçimden sonra söylediğim sözü hatırlatıyorum; `Halkımızdan aldığımız desteği, güveni boşa çıkarmayacağız` dedik. `Aldığımız oyları haram etmeyeceğiz. Yargılanmak da bu dönemin şanındandır` dedik. İşimiz gücümüz, Çan`dır diyoruz ve çalışmaya devam ediyoruz" diye konuşmasını sonlandırdı.
(Damla Yeltekin)