Türkiye, son yıllarda yüksek enflasyonla boğuşan bir ekonomiye sahip. Enflasyon, fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artışı tanımlayan bir kavramdır. Enflasyonun yüksek olması, alım gücünü düşürür, gelir dağılımını bozar, yatırımları azaltır ve ekonomik istikrarı zedeler. Türkiye’de enflasyon oranı, 2023 yılında yüzde 36,1 olarak gerçekleşti. Bu oran, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yüzde 5 olan hedefinin çok üzerinde ve gelişmekte olan ülkelerin ortalamasının da oldukça yukarısında.
Enflasyon, tek başına yeterince ciddi bir sorun iken, Türkiye ekonomisi başka ekonomik kavramlarla da karşı karşıya. Bunlardan biri stagflasyon, diğeri ise şrinkflasyon ve skimpflasyon. Bu kavramlar, enflasyonun yanı sıra ürün ve hizmet kalitesinin düşmesi, gramaj ve ebatların küçülmesi ve ekonomik büyümenin yavaşlaması gibi olumsuz etkileri ifade ediyor. Bu kavramlar, Türkiye ekonomisinin karşılaştığı zorlukları ve değişimleri daha iyi anlamamızı sağlayacak ve ekonomiye dair geniş bir perspektif sunacak.
Stagflasyon, enflasyon ve işsizliğin aynı anda yüksek olduğu ve ekonomik büyümenin ise düşük veya negatif olduğu bir durumu tanımlar. Stagflasyon, ekonomik durgunluk (stagnation) ve enflasyon (inflation) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Stagflasyon, ekonomik teorilere göre pek mümkün görünmeyen bir olgudur. Çünkü genellikle enflasyon, ekonomik faaliyetin artmasıyla birlikte yükselirken, işsizlik ise ekonomik faaliyetin azalmasıyla birlikte yükselir. Bu nedenle, enflasyon ve işsizliğin aynı anda yüksek olması, ekonomik faaliyetin hem arttığını hem de azaldığını gösterir. Bu da bir çelişki oluşturur.
Stagflasyon, genellikle arz şokları, yanlış para ve maliye politikaları, yapısal sorunlar veya dış şoklar gibi nedenlerle ortaya çıkar. Stagflasyon, ekonomi için çok tehlikelidir. Çünkü hem enflasyonu hem de işsizliği düşürmek için uygulanan politikalar, birbirine zıt etkiler yaratır. Örneğin, enflasyonu düşürmek için faizleri artırmak, işsizliği daha da artırabilir. İşsizliği düşürmek için ise kamu harcamalarını artırmak, enflasyonu daha da yükseltebilir. Bu nedenle, stagflasyonu çözmek için hem arz hem de talep tarafında yapısal reformlar yapmak gerekir.
Türkiye ekonomisi, son yıllarda stagflasyon riskiyle karşı karşıya. Türkiye’de enflasyon oranı yüzde 36,11 iken, işsizlik oranı yüzde 13,92 olarak gerçekleşti. Ekonomik büyüme ise 2023 yılında yüzde 0,93 oldu. Bu rakamlar, Türkiye’nin stagflasyon eşiğine geldiğini gösteriyor. Türkiye’nin stagflasyondan kurtulması için, enflasyonu düşürmeye odaklanan sıkı para politikası, bütçe disiplini, yapısal reformlar ve güven artırıcı önlemler alması gerekiyor.
Şrinkflasyon ve skimpflasyon, enflasyonun bir sonucu olarak ortaya çıkan iki kavramdır. Şrinkflasyon, ürünlerin gramajlarının veya ebatlarının düşürülmesiyle gerçekleşen zımnî enflasyonu temsil eder. Ürünleri küçültüp fiyatı artmamış hissettirmenin bir stratejisi olarak karşımıza çıkar. Örneğin, bir paket çikolatanın ağırlığı 100 gramdan 80 grama düşürülürken, fiyatı aynı kalırsa, aslında ürünün kilo fiyatı yüzde 25 artmış olur. Bu durumda, fiyat artışı azalan gramajın arkasına gizlenmiş olur. Şrinkflasyon, özellikle gıda, temizlik, kozmetik gibi ürünlerde sık sık görülür.
Skimpflasyon ise şrinkflasyon kavramının hizmet sektörüne uygulamasıdır. Fiyat seviyesinin aynı kalsa da firmaların sunduğu hizmet veya ürünlerin kalitesinin veya miktarının azalmasını tanımlar. Örneğin, bir otelde konaklama fiyatı aynı kalsa da, oda temizliği, kahvaltı, internet gibi hizmetlerin kalitesi veya kapsamı düşürülürse, bu skimpflasyon olarak adlandırılır. Skimpflasyon, özellikle ulaşım, eğitim, sağlık, turizm gibi hizmetlerde görülebilir.
Şrinkflasyon ve skimpflasyon, Türkiye’de son yıllarda yaygınlaşan bir olgu haline geldi. Enflasyonun yüksek olması, üretici ve tüketici maliyetlerini artırdı. Bu da firmaları, maliyetleri düşürmek için ürün ve hizmet kalitesini azaltmaya yöneltti. Bu durum, tüketicilerin alım gücünü ve yaşam kalitesini olumsuz etkiledi. Şrinkflasyon ve skimpflasyon, enflasyonun gerçek boyutunu gizleyen ve tüketici haklarını ihlal eden bir durumdur. Bu nedenle, şrinkflasyon ve skimpflasyonla mücadele etmek için, tüketici bilincini artırmak, tüketici haklarını korumak, rekabeti sağlamak ve enflasyonu düşürmek gerekiyor.
(HABER MERKEZİ)