Soydan, maden şirketlerinin peşini bırakmıyor

CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, çok uluslu maden şirketlerinin çevreye olan etkilerinin tespit edilmesi ve meydana çıkan sorunların çözümü için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla TBMM`ye araştırma önerge verdi.

691
Türkiye`de faaliyet gösteren çok uluslu maden şirketlerinin çevreye olan etkilerinin tespit edilmesi ve meydana çıkan sorunların çözümü için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98`inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İç tüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını talep eden CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, gerekçesiyle birlikte TBMM`ye sunduğu önergede şu ifadelere yer verdi: "Kalkınma hamlesinde yol almış olmak, ülkenin yabancı sermaye için çekiciliğini artıran bir etmendir. Yabancı yatırımların azgelişmiş ülkelerin kalkınmaları bakımından iddia edildiği gibi ciddi bir etkisinin bulunmadığı birçok ülkede yaşanılan örneklerle görülmektedir. Çünkü, çok uluslu şirketlerin ülkelere girişlerindeki amaç, girdikleri ülkelerin kalkınmasına katkı koymak değil, şirket için kârlı bir etkinliği gerçekleştirerek kazançları ile birlikte ülkelerine geri dönmektir. Bu nedenle özellikle kimya, madencilik, termik ve nükleer enerji gibi kirletici endüstrilerde faaliyet gösteren uluslararası şirketler gelişmiş ülkelerde ekonomik ve siyasal sorunlarla karşılaştığından ve atıkların bertarafı siyasal ve ekolojik bir sorun haline dönüşmesinden dolayı kendilerine `sorunsuz` mekanlar, ülkeler aramaktadırlar. Bu doğrultuda son yıllarda çevresel anlamda ciddi riskler taşıyan Uluslar arası madencilik şirketleri ülkemizde çalışmalarını ve faaliyetlerini artırarak devam etmektedir. Özellikle son 10 yılda Hükümetin yaptığı yasal düzenlemelerle madencilik şirketlerinin ülkemizde faaliyet göstermeleri teşvik edilmiş ve faaliyet göstermeleri için her türlü kolaylık sağlanmıştır. Hükümetin izlediği kalkınma modeli sürdürülebilir ekonomik kalkınma modelinden uzak olduğu için çevreyi ve doğayı koruma ve kollama değil daha çok kullanma anlayışı hâkim olmaktadır. Hükümetin çevreye karşı bu tehlikeli anlayışı, maden şirketlerin faaliyet gösterdiği alanlarda tam bir doğa katliamının sergilenmesine neden olmaktadır. Şirketlerin faaliyet alanlarında geri dönüşü mümkün olmayan çevresel tahribatlar yaşanmaktadır. Özellikle Çanakkale ve Balıkesir ili sınırlarında bölgede yaşayan 2,5 milyon insanın su kaynaklarının merkezi, oksijen deposu, dünyanın kültür ve tarih mirasının bulunduğu eşsiz coğrafyanın kalbinde, Kaz Dağlarında faaliyet gösteren maden şirketleri bölgede tam bir çevre katliamına neden olmaktadır. Yine, Manisa Turgutlu Çal Dağında maden şirketlerinin faaliyetleri sırasındaki doğa tahribatı bölgenin üretim deposu, verimli toprakları, Gediz Ovasında ciddi tehditler oluşturmaktadır. Ülkemizin eşsiz coğrafyasında geleceğimiz olan havamızı, suyumuzu toprağımızı tehdit altında bırakan maden şirketlerinin faaliyetlerinin yaratacağı geri dönüşü mümkün olmayan çevre tahribatlarına izin vermemek amacıyla, ülkemizde faaliyet gösteren çok uluslu maden şirketlerinin çevreye olan etkilerinin tespit edilmesi ve meydana çıkan sorunların çözümü için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasına ihtiyaç bulunmaktadır."
Paylaş