18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 97. yılı nedeniyle TBMM’de bir konuşma yapan CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan; “Çanakkale Savaşlarını benzersiz kılan, İşgalci devletlerin dönemin en muazzam savaş gemileri ve binlerce askeri ile boğazı kuşatıp arsızca saldırması değil, Gökten yağmur gibi yağan ateşe göğsünü siper eden aziz Mehmetçiktir. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, bitmek tükenmek bilmeyen düşman mermilerinin sesi değil, Yaralı düşman askerini sırtına alarak onu düşman mevziisine kadar götürerek, işgalci askerlere insanlık dersi veren kahraman Mehmetçiktir. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, cepheye gönderdiği oğluna “ya şehit ol, ya gazi” demek suretiyle, vatanın her bir karış toprağını evladının canından üstün tutan Türk analarıdır. Üzerinde yaşadığımız bu kutsal vatan topraklarını bizlere armağan eden, milletimizin varlığının, birliğinin ve beraberliğinin ölümsüz sembolleri aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, şükranlarımı sunuyorum.
İçte ve dışta dost, düşman tüm cihan bilmelidir ki; Atalarımızın emaneti olan yurt topraklarını sonsuza değin koruyacak, çağdaşlaşma çabalarını sürdürecek, laik ve demokratik Cumhuriyet`i yeni eserlerle daha da yücelterek, geleceğe taşıyacağız. Çünkü bu, gururumuz ve kıvanç kaynağımız şehitlerimize borcumuzu ödeyebilmenin tek yoludur” dedi.
Soydan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bugün kendinde sermaye, yetki ve makam bulunup hukuksuzluk, adaletsizlik yapanlar biliniz ki, zamanın kendini yenilmez sanan Birleşik Donanmasına, mağrur armadasına benziyorsunuz. Bugün de Bir Nusrat Mayın Gemisi çıkar sizi tarumar eder. Ve bilin ki, her zaman, kendini güçlü sananlar kazanmaz. Unutmayınız ki, bir davaya inananlara top tüfek sökmez. Kirli ittifaklar, asker üstünlüğü, teknik imkânlar Mehmetçiğin göğsünde, o gün söndürülmüştür. Yani, 1915 in mermileri bugünün iftirası olsa, 1915’in topu tüfeği 2012’nin tehditleri, dinlemeleri olsa, dünün hilesi bugünün hukuk tanımazlığı, 1915’in esir alınmışlığı, 2012’nin hapishaneleri olsa, yine de sökmez. Bir kere adandı mı bir yürek bir davaya ve bir baş verildi mi bir ülkü uğrunda, Hiçbir şey yıldıramaz. Ölümü bile hafife alan, tarihi meydan okuma, bize bu dersi verir. TBMM de yaşanan son olaylar bir kez daha göstermiştir ki, bugün, başta bu kutsal çatının altında görev yapan bizlerin ve tüm milletimizin sevgiye kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Gelin bunu, 18 Mart şehitleri anma günü vesilesiyle halkımıza, tüm dünyaya hep birlikte gösterelim.”