Soydan’da toprağın akıbetini sordu...

CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, Türkiye’deki toprak kaybı ve kirliliğin nedenlerinin araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla TBMM’ye araştırma önergesi verdi.

624
Son yıllarda yaşanan iklim değişikliklerinin erozyon, çölleşme, kuraklık ve çevre duyarlılığından yoksun plansız ve çarpık sanayileşme sonucu nedeniyle ormanlar, bitki örtüsü, hava, su, toprağın ciddi tehdit altında olduğunu belirten CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, “Yaşamın ve doğanın vazgeçilmez bir parçası olan toprak hızla kirlenmekte ve süratle yok olmaktadır. Ülkemizde toprak kaybının ve kirliliğinin nedenlerinin araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını arz ederim” dedi.
 
TBMM’ye sunduğu araştırma önergesinin gerekçesini de açıklayan Soydan; “Canlı türlerinin büyük bir bölümünün yaşam ortamı olan toprak, çevre ve insan açısından önemli özellikler taşımaktadır. Toprak, canlıların besin kaynağını oluşturan ortam olarak, kendisi doğal bir kaynaktır. Bir başka deyişle, canlı doğal kaynakların varlığını sürdürebilmesi için hava ve su ile birlikte vazgeçilmez, cansız doğal kaynaktır. Toprak, su kaynaklarının potansiyelini koruma, flora ve faunayıbarındırma, çevre-bilimsel dengenin sağlanması açılarından temel çevre ögesidir. Toprak, doğal çevre değerlerinin yanı sıra, yapay çevreyi, insan uygarlıklarını da barındırmaktadır. İnsanoğlu yaratılışından bu yana toprakla uğraşmıştır. Toprak sorunlarının bir kesimi doğal olaylardan ya da toprağın yapısından kaynaklanırken, büyük bir kesimi de insan müdahalesinden ileri gelmektedir.
 
Ülkemizin toplam alanının % 98,3’ü kara, % 1,3’ü su yüzeyinden oluşmaktadır. Sahip olduğumuz en büyük doğal varlık olan topraklarımızın korunması, dengeli kullanılması ve geliştirilmesini amaçlayan girişimlerin; toprağın sahip olduğu değerlerin, gelişen bilim ve teknolojinin imkânlarını da kullanarak detaylı bir şekilde tanımlanması, özelliklerinin çok iyi belirlenmesi, haritalanması ve veri tabanı oluşturularak buna dayalı planlamaların yapılması ile mümkündür. Bir parmak derinliğinde bir toprak tabakasının oluşması için asırlar geçmesi gerekmektedir. Olumsuz şartlar bir iki mevsimde bu tabakayı yok edip okyanuslara taşıyabilir. Topraktan oluşmuş yerkabuğu,  kendisini oluşturan bu tabakayı süratle kaybetmektedir.
 
Ülkemizde, akarsularla birlikte alandan taşınan toprak, ABD’nin 7, Avrupa’nın 17 ve Afrika’nın 22 katı daha fazla düzeydedir. Fırat Nehri yılda 108 milyon ton, Yeşilırmak 55 milyon ton toprak taşımaktadır. Her yıl Keban Barajı’na 32 milyon, Karakaya Barajına 31 milyon ton toprak birikmektedir. Erozyonla yılda 90 milyon ton bitki besin maddesi toprak birlikte yitirilmektedir. Her yıl tarım alanlarından 500 milyon ton, tüm ülke yüzeyinden 1,4 milyar ton verimli üst toprak, erozyonla kaybedilmektedir. Kaybedilen bu topraklar, 25 cm kalınlığında, yaklaşık 400 bin hektar genişliğinde bir araziye eşdeğerdir. Amaç dışı arazı kullanımı, hatalı tarım teknikleri, kent, sanayi, ulaşım ve benzeri yatırımların yanlış konumlanması süreci erozyonun hızını artırmıştır.
 
Afet nitelikli erozyon yetmezmiş gibi, tarım arazileri, özelliklede verimli tarım arazileritarım dışı kullanımlarla açık bir saldırı ve talanla karşı karşıya kalmıştır. Bu doğrultuda; yaşamın ve doğanın vazgeçilmez bir parçası olan toprak hızla kirlenmekte ve süratle yok olmaktadır. Ülkemizde toprak kaybının ve kirliliğinin nedenlerinin araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını ihtiyaç bulunmaktadır” dedi.
Paylaş