"Sorunları yine biz çözeriz"

748

Seçim çalışmaları kapsamında ilçe ve köy ziyaretlerini sürdüren Ak Parti Çanakkale Milletvekili adayı Ayhan Gider, vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor. Gider, dün de Gazetemiz Çanakkale OLAY`ı ziyaret etti. Gazetemiz Sahibi Mehmet Özkurnaz ile bir araya gelen ve fikir alışverişinde bulunan Gider, burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gazetemizin sorularını yanıtlayan Gider, ilk olarak Ak Parti`nin Çanakkale`de birinci parti ile iki milletvekili çıkaracağını, kalan iki vekilliğin ise CHP ve İyi Parti arasında bölüşüleceğini dile getirdi. Gider, "Deprem felaketi yaşadık, bundan dolayı nispeten sakin bir seçim süreci geçiriyoruz, müzikleri kullanmıyoruz, çok gürültü yapmıyoruz, birebir insanlarla temas halindeyiz. Benim genel olarak gördüğüm tablo şu; sayın Cumhurbaşkanımız ilk turda görevine devam edecek. Oran tahmini yapmak istemiyorum, çok da önemsemiyorum, çünkü cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin esası 50+1`dir. Biz bunu alacağız ve Pazartesi günü kaldığımız yerden devam edeceğiz, ara vermeyeceğiz, boşluk vermeyeceğiz. Çanakkale özelinde de Ak Parti`nin birinci parti olacağını görüyorum. Ak Parti birinci olduktan sonra kalan vekillikleri de CHP ve İYİ Parti kendi aralarında paylaşırlar, onlar zaten ittifak ortağı oldukları için kendi aralarındaki problem, biz çok oraya girmeyelim" dedi.

"Kılıçdaroğlu `Aleviyim` diyorsa, Ak Parti`nin sağladığı iklim sayesindedir"
"Halkımızın muhakkak ki yirmi yıllık iktidarla ilgili eleştirileri, önerileri çok fazla" diyen Ak Partili Gider, "Ancak bunların hepsi daha iyiye ulaşmak için yapılan eleştiriler ve öneriler. Birebir aktif siyasetin içindeki muhalif partililer dışında, biz eleştiri sınırlarını aşarak tepki gösteren bir vatandaşımıza rast gelmiyoruz sahada. Çünkü yirmi yılda oluşturduğumuz bir iklim var. Bakın beni çok mutlu eden bir şey; kaç yaşına gelmiş, bugüne kadar Aleviyim diyemeyen Kılıçdaroğlu, Ak Parti`nin oluşturduğu iklim sayesinde Alevi olduğunu söyleyebildi. Bu, Recep Tayyip Erdoğan`ın çok büyük bir icraatıdır, insanlara bu özgüveni verdik çünkü biz dil, din, ırk, mezhep ayırtmaksızın hepimizin eşit yurttaş olduğunu savunuyoruz. Camia olarak da bunun en çok sıkıntısını çeken camialardanız geçmişte. Biz, kendi çektiğimiz sıkıntıyı başkasına çektirmeyiz. Bu insanlar varlar, ana dillerini konuşabiliyorlarsa, bunun nedeni Ak Parti`nin açtığı özgürlük ortamıdır. Mezhebini, dinini rahatça ifade edebiliyorsa, bunun nedeni Ak Parti`nin açtığı özgür ortamdır. Bunu gençler çok hatırlamayabilir, o günleri bilmeyebilirler ama Kılıçdaroğlu`na çok rahat söyleyebiliriz" dedi.

"Vatandaş, HDP-İyi Parti birlikteliğini içine sindiremedi"
Kırsal temasları ile ilgili olarak de bilgiler veren Gider, "Kırsal ziyaretlerinde en fazla gördüğümüz şu; vatandaş, HDP-İYİ Parti birlikteliğini içine sindiremedi. İYİ Parti ile HDP`nin arasına Kılıçdaroğlu`nun giriyor olması bunların yan yana geldiği gerçeğini değiştirmez. Seçim propagandasının özü diye bir fikri benimsemem, ben içimden ne hissediyorsam, ne görüyorsam onu söylüyorum. Çok samimi olarak söylüyorum; bugün PKK`nın kandilden açıklama yapıp destek bildirdiği Kemal Kılıçdaroğlu`na, HDP Genel Başkanı`nın `stratejik hedeflerimiz örtüşüyor` dediği Kemal Kılıçdaroğlu`na, MHP`yi yeterince ülkücü bulmadığı için parti kuran arkadaşlarım, (ki ben bu fikre katılırım katılmam, o değil mesele, onlar öyle söylemişler) destek olmalarını ben aklıma ve gönlüme sığdıramıyorum. Bunu nasıl bir akılla, nasıl bir duyguyla yapıyorlar bilmiyorum. Ha çıksınlar desinler ki `biz artık öyle düşünmüyoruz`, desinler ki `biz Demirtaş`ı salmak istiyoruz, Apo`yu salmak istiyoruz`, Hakkari Milletvekili Adayı`nın söylediği gibi; `biz de cezaevlerini patlatmak istiyoruz` desinler, hiçbir sözüm yok, bunları isteyebilirsiniz ama hem milliyetçiyiz hem şehitlerimizin kanı bizi üzüyor, boğuyor deyip arkasından bunları yaptığınız zaman bu bir çelişkidir. Saadet Partisindeki arkadaşlar diyorlar ki; `AK Parti`deki kadın haklarının düzenlemelerinden biz rahatsızız, bu fazla`, bunu kendilerine göre birçok gerekçeyle izah ediyorlar. Ben kabul etmesem de bunu anlayabilirim, seçimde bu söylenebilir. Çıkıp dersiniz evet bunlar fazla, eğer millet de size oy verirse iktidara gelirsiniz. Cumhuriyet Halk Partisi, LGBT haklarını sonuna kadar savunduğunu söylüyor, bunun için de muhakkak ki eşcinsel evlilikler var, o da onu söyleyebilir, bunda da bir problem yok, söyler, vatandaştan oy alırsa yapar ama bu ikisini aynı kalıba nasıl sokacaksınız. Benim hep vurgulamak istediğim şu; İYİ Parti`ye ya da CHP`ye vurmak değil, bu çelişkiyle bu memleketi nasıl yöneteceksiniz. Bakın bunlar çok temel argümanlar" dedi.

Davutoğlu ve Babacan`a sert eleştiri
"Çelişkiler bu masayı sallamıyor mu, yoksa artık yeter deyip bu masadan kalkanlar, bazıları tarafından masaya geri oturtuluyorsa mı?" diyen Gider, 6`lı Masaya ilişkin olarak ise, "Zaten tam da dikkat çekmek istediğim bu. Bu çelişkilerle bir masa ayakta duramaz, duruyorsa bunu ayakta tutan bir güç var demektir. Bu masaya soruyorsunuz; ortak hedefiniz nedir? Ortak hedef yok gibi bir şey, Recep Tayyip Erdoğan`ı cumhurbaşkanlığından indirmek, başka hedef yok. Bir siyasi partinin birini cumhurbaşkanlığından indirmek gibi bir hedefi olamaz, çok daha iyilerini yapmak için birini cumhurbaşkanı yapmak hedef olabilir ama bunların öyle bir hedefi yok. Şunu da kabullenmek istemiyorum; sadece üç beş milletvekilliği koltuğu için masada olanları da kabullenmek istemiyorum, o gerçekten zoruma gidiyor. Bu memlekette başbakanlık, bakanlık yapmış adamlar, CHP zihniyetine vura vura, kıza kıza o görevlerde bulunmuş adamlar, koltuklarını kaybettikten sonra, bakın ısrarla söylüyorum; koltuklarını kaybettikten sonra, (çünkü cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş referandumunda ikisi de sistemin lehine açıklama yaptı; seçimde çalıştıklarını söylediler) ne oldu birden koltuklar gidince cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kötü oldu?" dedi.

"Siyaset ciddiyet gerektirir"
Ekonomik sorunlarla ilgili ne düşündüğüne ilişkin soruya ise Gider, "Bir kere ekonomide problem yok demek hiç doğru bir tanım olmaz. Ekonomide problem var, ekonomide sıkışıklık var, dünyanın her yerinde var. Avrupa 2. Dünya Savaşı`ndan sonra en çok övdüğü şey; gıdayı vatandaşına ucuz vermekti. Avrupa ilk defa gıdada enflasyon yaşıyor, ette, buğdayda, sütte enflasyon yaşıyor. Daha önce bunun örneği yok, hatta biliyorsunuz bir dönem adamlarda tereyağı dağları oluştu, bedavaya Rusya`ya verdiler. Bu kadar üretim fazlası olan bir dönemden şu anda enflasyon olan döneme geçtik. Biz ekonomide problem yok demiyoruz, bizim söylediğimiz şu; problem var, dünya pandemi diye bir gariplik atlattı. İletim zincirleri koptu, lojistik karıştı, üretim bitti. Bunların hepsini yaşıyoruz. Bizim söylediğimiz şu, vatandaşa söylediğimiz, vatandaşın da kabul gördüğüne inandığımız yaklaşım şu; bu problemi Recep Tayyip Erdoğan mı, çözer Kemal Kılıçdaroğlu mu çözer? İnsanlar Recep Tayyip Erdoğan`ın koltuğuna Kemal Kılıçdaroğlu`nu yakıştıramıyor. Kemal Kılıçdaroğlu vaatlerle oluşan bir lider imajı yerine, bir karikatür imajını tercih etti. Ben Kemal geliyorum, Bay Kemal. Ya bir ciddiyet gerekir. Ciddi sorunlara ciddi çözüm gerekir" dedi.

"Doğalgaz çıkıyor, onu eleştiriyorlar, neden?"
"Her yerde söylüyorum; yirmi yıllık bir iktidar, bin tane hatamız vardır. Ekonomide, siyasette, hukukta, eğitimde bin tane hatamız vardır. Buyursunlar, eleştirsinler biz de cevap verelim" diyen Ak Parti Milletvekili Ayhan Gider, "İHA`ları, SİHA`ları eleştiriyorlar. Doğalgazı eleştiriyorlar... Doğalgaz çıkarmışız, bunun aleyhinde bir şey söyleme ihtiyacı hissediyorlar. Niye bir şey söyleme ihtiyacı duyuyorsun ki, bırak doğalgaz çıksın. Bak çalışıyorsun, iktidara geleceğim diyorsun, gelirsen sen de devam edersin. Çok sıkışında, biz İHA`ya SİHA`ya dokunmayacağız diyorlar. Yerli sanayiye dokunmayacağız, yerli silah sanayisini geliştireceğiz diyorlar, ondan sonra diyorlar ki; Amerikan şirketine Atatürk Havalimanı`nı vereceğim, niye? Bu eziklik ne, niye Amerikan şirketi, niye Türk şirketi değil? Bunların yerlilik ve millilik anlayışında bir sakatlık var. Bakın TOGG yaptık, diyor ki şu parçası İtalya`da yapılıyormuş, şu parçası Çin`de yapılıyormuş. TOYOTA Türkiye`de imal ediliyor, TOYOTA Türk arabası mı, asla değil Japon arabası. FIAT Türkiye`de üretiliyor, FIAT Türk arabası mı, hayır İtalyan, Renault Fransız, Türkiye`de üretiliyor ama! TOGG, Türk arabasıdır, parçaları konjonktüre göre farklı ülkelerde üretilebilir, Türkiye`de de üretilebilir, ancak TOGG Türk arabasıdır. Bununla uğraşmayın, bununla uğraşırken içinizde bir yer sızlasın desin ki; bu memleket devrim otomobilini 1960`ta üretti. Aşağı yukarı OPEL`le aynı tarihlerde, OPEL şu anda dünya devi! Dünya devleri üretmeni istemedi, sana baskı yaptı. Ya zayıftın ya da hain, bunun üretimden kalkmasının üçüncü bir açıklaması olamaz. Bugün de aynı şeyle karşı karşıyayız. Biz şunu isteriz; TOGG`u ürettiniz ama şunun JİP modülünü üretmediniz. Şunu da üretin. Bunu söyleyin bize" dedi.
(Atilla Akın)

Paylaş