İklim değişikliği ve kuraklığın etkisiyle son yıllarda buğday ekim dönemi Kasım ayına sarktı. Türkiye'nin önemli hububat üretim merkezlerinden birisi olan Edirne'de üreticiler, kuraklık nedeniyle buğday tohumlarının büyük bölümünü kuru toprağa ekti. Tarlalarını hazırlayıp yağmurun yağmasını bekleyen buğday üreticilerinin bazıları kuru toprağa ekim yapmak zorunda kaldı, bazıları ise az da olsa yağmurun yağmasını bekledi. Edirne'de etkili olan son yağışlar üreticinin yüreğine su serpti ve rahat bir nefes almasını sağladı. Yağışların etkisiyle buğday tohumlarının çıkışları sağlıklı şekilde gerçekleşti.
Yağmur yağışını dört gözle beklediklerini söyleyen Prof. Dr. Kaya, son 2-3 yıldır kuraklıktan dolayı küresel ısınmaya bağlı büyük sıkıntı çektiklerini söyledi. Geçen yıl da kuraklık yaşandığını belirten Prof. Dr. Kaya, bu yıl da aynı şekilde kuraklık yaşandığını ancak Ekim ayında gelen yağışların ilaç olduğunu söyledi. Yağmur yağdığı için üreticilerin tarlalarını hazırlama imkanı bulduğunu ve bu açıdan bunun çok önemli olduğunu aktaran Prof. Dr. Kaya, kurak bir sezon olması sebebiyle çiftçilere buğday ekimini Kasım başı ve ortalarına doğru yapmalarını tavsiye ettiklerini hatırlattı.
Çiftçilerin kurak toprağa ekim yaptığını ve buğdayların yüzde
95'ine yakın bir kısmının ekildiğini ifade eden Prof. Dr. Kaya,
son yağışların buğdaya iyi geldiğini belirterek çıkışlarına
yetecek ve toprağı baskılayacak kadar yağış olduğunu
vurguladı.
Buğdayda önemli olan bir diğer noktanın ise Kasım ayı içerisinde
bu çıkışların tamamlanması ve arkasından gelen bu havalarla da
kışa 3-4 yapraklı devrede girmesi olduğunu dile getiren Prof. Dr.
Kaya, "Daha küçük kalırsa karsız olan donlarda bu kökleri ve
zayıf gelişmiş bitkiler zarar görebilir. Daha önce ekilip
çıksaydı kışa çok gelişmiş bir halde gireceği için karsız
donlarda yine donma ihtimali yüksek olacaktı. Bizim istediğimiz
bitkinin 3-4 yapraklı devreden fazla ya da aşağı olmamasıdır"
dedi.
Bir önceki yıl son 70 yılın en kurak kışının yaşandığını söyleyen
Prof. Dr. Kaya, geçen yıl da az yağışlı ve en sıcak kışlardan
birisi olduğunu aktardı. Bu yıl yağışların güzel olduğuna değinen
Prof. Dr. Kaya, yağışların bu şekilde devam etmesi ile güçlü bir
sezon olabileceğini belirtti.
Eskiden Balkanlardan gelen soğuk havanın Edirne'den girip
Kars'tan çıktığını belirten Prof. Dr. Kaya, "Ama maalesef
sonbahar yağışları olsun, kış yağışları olsun yaz yağışları gibi
oldu. Edirne'ye yağıyor, Lüleburgaz'a yağmıyor, Kırklareli'ne
yağıyor, Tekirdağ'a yağmıyor. Bu açıdan yağışlarda bir
dengesizlik var. Aynı yere aynı yağış düşmedi. Yeteri kadar yağış
düşmeyen yerlerde dalgalı bir çıkış söz konusu oldu. 15-20
milimetre kadar bir yağış arka arkaya geldi inşallah her yere
yeteri kadar yağış düşmüştür. Bu yağışlar çıkışlar için yeterli
olacaktır. Bu da bitkileri kışa iyi bir gelişmiş devre olarak
gireceğini düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.