CHP İl Başkanlığı Cuma Pazarı`nda bir araya gelerek asgari ücret ile arasında yüksek bir fark olan enflasyon karşısında halkın ezilmesine karşı basın açıklamasında bulundu. Burada konuşan İl Başkanı Metin Ümit Ural, "Erdoğan`ın başkanlığındaki iktidar savruluyor ve yönetilemiyor. Bir an önce seçim kararı vererek, toplumun gerçek duygularının sandığa yansımasını sağlamaları gerekiyor" dedi. Merkez İlçe Eğitim Sekreteri Nursevim Azap ise asgari ücrete gelen zammın açlık ve yoksulluk sınırının altında olduğunu belirterek, "Siz işçilerle alay mı ediyorsunuz? Bu zamla hangi işçi geçinebilir?" diye tepki gösterdi. Yapılan açıklamanın ardından CHP heyeti TÜİK enflasyon oranının yüzde 78,6 gerçek enflasyonunun ise yüzde 175,6 olduğunun yazılı olduğu broşürleri pazarda dağıttı. Pazar esnafı ve alışverişe gelen vatandaşla sohbet eden CHP`liler, halkın talep ve isteklerini dinledi.
"Asgari ücret enflasyonu kraşılamıyor"
CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, "Halkımızın sorunlarını dile getirebilmek için toplandık. Ülkemiz savruluyor. Bütün gerçekleriyle ortada. Asgari ücrete zammı ise bunun bir örneği. Asgari ücrete yapılan zam yüzde 29.4`tür. Bu zam `Az mıdır? Çok mudur?` diye tartışmıyoruz. Konu, asgari ücret zam oranının az olması değil. Asgari ücrete zamdan kaynaklı, o farkla enflasyon farkının karşılanıp karşılanamaması. Siz asgari ücrete yüzde 50 zam da yapsanız, enflasyon yüzde 200 ise o zam, enflasyonu karşılamıyorsa biz bunu dile getirmek zorundayız. Buradaki konu asgari ücrete yapılan zammın yetersizliği değil, yönetilemeyen ülkenin gerçekleridir" dedi.
"Yoksulluk sınırı kontrol edilemeyecek seviyede"
Kirada yaşayan vatandaşın yüzde 93`ünün mutsuz olduğunu kaydeden Ural, "İktidar, iktidara gelirken ne dedi? `Yoksulluğu, yolsuzlukları ve yasakları kaldıracağız. Yok edeceğiz` dedi. Peki savrulan ekonomide en önemli konu nedir? Yoksulluktur! Yoksulluk sınırı kontrol edilemeyecek seviyede. Kirasını bile ödemekte zorluk çeken insanımızın mutsuzluğundan bahsediyoruz. Aldığımız veriler şunu gösteriyor; kirada oturan halkımızın mutlu ve mutsuzluk oranı tespit edilmiş. Yüzde 93`ü kira ödemekte zorlanan bir toplumla karşı karşıyayız" sözlerine yer verdi.
"Erdoğan`ın başkanlığındaki iktidar savruluyor"
Ural son olarak şu sözlere yer verdi, "Merkez bankası kuru kontrol edebiliyor mu? Maliye Bakanı enflasyonu kontrol edebiliyor mu? Yapamıyor. TÜİK enflasyon oranımız yüzde 40`larda olacak dedi. 6 ay sonra tekrar revize ederek, yüzde 50 enflasyon oranını açıklayarak yüzde 60`ların üzerine çekti. Tüm bunları topladığımızda sonuç; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan`ın başkanlığındaki iktidar savruluyor ve yönetilemiyor. İktidar çoklu organ yetmezliği yaşamaktadır. Derhal bu işi bırakmaları gerekiyor. Bir an önce seçim kararı vererek, toplumun gerçek duygularının sandığa yansımasını sağlamaları gerekiyor. Toplum karar verecek. Halkımızın sesin olarak, `Bir an önce seçim kararı alın. Geliyor gelmekte olan` diyoruz."
"Asgari ücret karın doyurmuyor"
Pazar yerinde yapılan açıklamada konuşan Merkez İlçe Eğitim Sekreteri Nursevim Azap, Ocak ayında asgari ücretin 4 bin 250 TL olmasına karşın gelen zamlarla maaşların eridiğini ifade ederek, "Elektrikten doğalgaza, kiradan gıdaya, iğneden ipliğe her şeye yüzde 100-150 zam geldi. 1 Temmuz`dan itibaren geçerli olmak üzere asgari ücrete yüzde 30 oranında gelen zam ile beraber asgari ücret 5 bin 500 TL olması hiçbir anlam ifade etmiyor. Hiçbir karnı doyurmuyor" sözlerine yer verdi.
"Yapılan zam işçiler için alay konusudur"
Açlık ve Yoksulluk Sınırının 2022 Temmuz ayında dört kişilik bir aile için 6 bin 840 TL`ye yükseldiğini dile getiren CHP`li Azap, "Gıda harcaması ile giyim, konut, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı diğer adıyla yoksulluk sınırı ise 22 bin 279 TL`ye çıktı. Yapılan zam işçiler için alay konusudur. Tek bir kişinin yaşam maliyetine bile yetmeyen asgari ücret sadece hükümete patronlara ve onun işbirlikçi sendikasına yaramıştır" dedi.
"Aylık 41 adet ekmek eksik alıyoruz"
Asgari ücretin 4 bin 250 TL iken 3 TL olan ekmekten 1416 adet alınabildiğini kaydeden Azap, "Asgari ücret 5 bin 500 TL oldu. Ekmek ise 4 TL. Şuan 1375 adet ekmek alabiliyoruz. Bu durumda aylık 41 adet ekmek eksik alıyoruz. Soframızdan ekmeğimizi çaldılar. Enflasyondaki artış devam edecek, kayıplar da devam edecek. Bu ücrette milyonlarca işçinin yılsonuna kadar hayatını sürdürebilmesi mümkün değil" sözlerine yer verdi.
"Ekonomi politikaları halkı uçurumdan aşağı yuvarlıyor"
CHP`li Azap sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Ekonomi felakete doğru giderken bütün temel mal ve hizmetlerin fiyatı her gün yükseliyor. İktidarın uyguladığı ekonomi politikaları halkı adeta uçurumdan aşağı yuvarlıyor. Gerçek enflasyonun yüzde 175`leri bulduğu, hayat pahalılığının emekçilerin belini büktüğü bir süreçten geçiyoruz. Ancak iktidar buna rağmen pembe tablolar çizmeye, ekonominin durumunu `gözlerdeki ışıkla` örtmeye çalışıyor. 2022 yılı bütçesi daha 6 ayını doldurmadan erimiş durumda. Bu aslında uygulanan ekonomi politikalarının iflas ettiğinin net bir göstergesidir."
"Emekçilerden toplanan vergiler zenginlerin fonlanması için kullanılıyor"
Emekçilerin enflasyon karşısında ezildiğinin altını çizen Azap, "Maaşları mum gibi eriyen memurların, işçilerin, emeklilerin enflasyon üzerinde zam talebine karşı `bütçeye ek yük biner` bahanesini öne süren iktidar, faiz ödemeleri için 89,4 milyar lira, kur korumalı mevduat içinse 40 milyar lira ayırabiliyor. Üstelik 2022 yılı bütçesinde olmamasına rağmen şimdiye kadar 21,5 milyar lira kaynak KKM`ye zaten aktarılmıştır. Yani emekçilerden toplanan vergiler zenginlerin fonlanması için kullanılmaktadır. Siyasi iktidar sermayeyi bin bir şekilde fonlarken, emekçileri enflasyon altında ezim ezim ezmektedir. İktidar emekçileri sadece vergi kaynağı olarak görmekte, sermaye sınıfını fonlamak için ek vergilerle bütçe gelirlerini arttırmanın hesaplarını yapmaktadır" diyerek ekonomi politikalarına tepki gösterdi.
"İktidar; siyaseten iflas etti"
Derinleşen yoksulluğa karşı halkın sandıkta cevap vereceğini belirten Azap, "Toplanan vergilerin sermayenin hizmetine sunulması, bilhassa yandaş sermayenin buradan aslan payını alması, işçi ve emekçi kitlelerinse derin bir yoksulluk içine sürüklenmesi iktidarın bilinçli bir tercihidir. Tek adam rejimi altında işçi sınıfının sırtından elde edilen kaynaklar adeta yağmalanmaktadır. Asgari ücreti enflasyona eşitleyemeyen, işçisini enflasyon altında ezdiren iktidar; siyaseten iflas etmiş ve sandık zamanı gelmiştir. Millet, sandıkta bunun hesabını soracak. Geliyor gelmekte olan" dedi.
(Damla Yeltekin)
(1).jpg)
(1).jpg)
(1).jpg)
(1).jpg)
(1).jpg)
(1).jpg)
(1).jpg)
(1).jpg)
(1).jpg)
