Yine de ağır basan görüş; bir Truva atını bile gizleyecek kadar hukuksuzluğa imza atan bir kişiden bunu anlamasını beklemek anlamsız olur şeklinde idi.
Gerçekten şöyle bir baktım üniversite içersindeki Truva atını saran kararlara ve gazete haberlerine; böylesi bir hukuksuzluklar zincirinin aktörü olan bir kişinin bu sergiden bir şey anlamasını beklemek mantıksız olur.
Bu kadar hukuksuzluğun aktörü olan bir kişi belli bir plan ve program ve amaç için bu uygulamaları yerine getirmiştir.
Öyle tesadüfen sıradan bir yöneticinin normal akış içersinde karşılaşabileceği olaylar değil yaşananlar.
Adeta kendinden olmayan herkesi yok etmek adına kurgulanmış bir imha politikasının ürünü yaşananlar.
Üniversite personelinden taşeron işçisine, öğrencisinden, öğretim üyelerine kadar sürdürülen bu imha politikasıyla yetinilmemiş; kentin çeşitli aktörleri ve özellikle de basın ile sürdürülen çatışmaya dönüştürülmüş bir kurgu var ortada.
Çok doğal olarak böylesi bir bilinçli örgütlü bir çabanın sonuçları olarak “Başka Truva Atı İstemiyoruz “ sergisine yansıyan sonuçlardan bu kişinin bir anlam çıkarması söz konusu olamaz.
Zaten sergi öncesi, Eğitim-Sen tarafından özellikle öğretim üyelerine karşı sürdürülen haksızlıklar konusu gündeme taşındığında verilen cevaptaki pişkinlik sanki böylesi olaylar yaşanmamış gibi vermiş olduğu cevap bu sergiden de bir şey anlamayacağının işareti olarak alınsa da sanat kavramının kendi değerlerinin dönüştürücülüğü boyutuyla bir gelişmenin yaşanması da ihtimal dâhilindedir.
Umarım ki böyle olur;ne de olsa hocamız Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan vekilidir, sanata karşı duyarlılığı oldukça fazladır !...
Bu arada bu imha politikalarına direkt maruz kalmış, ÇOMÜ’yü terk etmek zorunda bırakılmış öğretim üyelerinin mektupları ardı sıra gazetemize ulaşıyor, onları bir bir okuyucularımıza ulaştırıyoruz.
Ulaştıralım ki; yaşanan/ yaşatılan bu baskı karşısında ‘sütten çıkmış ak kaşık’ gibi yapılan savunmaların geçersizliği ortaya çıksın.
Bu arada 14 Aralık operasyonun bazı etkilerinin olabileceğini söyleyen arkadaşlar da var.
Onlar, daha çok bundan sonrasına ilişkin bir beklenti içersindeler.
Hükümetin ‘inlere girme’ operasyonunun bazı sonuçlarını bekleseler de buradan bir iş çıkmaz.
Dünün ortaklarının bu konudaki taktikleri çok farklı; hükümet cephesi yolsuzluk operasyonunu gizlemek adına hareket ederken, cemaat cephesinin de geçmişte birlikte yapmış oldukları operasyonlar konusunda kendilerini aklama adına hareket etmeleri bu kör dövüşün arkasındaki gerçek durum.
Buradan, Truva atını ilgilendirecek hangi sonuçlar çıkar sorusunun cevabı bundan sonraki gelişmelere göre şekillenecek gibi duruyor.
Bu durum ancak; AKP söylevlerini kendilerine rehber edinmiş rektör aday sayısının artabileceğine ilişkin bir beklentiyi şimdilik gündeme getiriyor.
Twitter fenomeni Fuat Avni önümüzdeki günlerde bu konuya ilişkin bir takım şeyler paylaşmazsa bu tartışmayı böylece kapatabiliriz.
Not: Bu tartışma hayali bir tartışma olup, tüm tarafların görüşü olan konular tarafımdan yapılmış beyin jimnastiğidir.
