Lapseki Dumanlı Köyü merasında inşa edilen Rüzgar Enerji Santrali için açılan yolda, dünyada ve ülkemizde kanserojen olduğu kabul edilen asbest maddesi ortaya çıktı. Yöre halkının sağlığını tehdit eden bu durum nedeniyle Çanakkale İl Genel Meclis üyeleri teyakkuza geçti. 2011 yılında ÇOMÜ Göğüs Hastalıkları Bölümü, Yerbilimcileri, , Yol-Fizik Dalı ve Sağlık il Müdürlüğü tarafından bölgede yapılan çalışmalar neticesinde "asbest ile kanserin ilişkisi" vardır sonucu varılmasına karşın, 2014 yılında Çanakkale Valiliği tarafından bölge için ÇED Gerekli değildir raporunun nasıl verildiği merak konusu oldu. Öte yandan şirketin ruhsat alanı dışında ve imar izninin olmadığı alanlarda çalışmalar gerçekleştirmesi tepki çekerken, şirketin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın adını kullanarak bölgede hakimiyet kurmak istediği iddia edildi. Kanser vakalarının ve kansere bağlı ölümleri artış gösterdiği bölgede, yöre halkının sağlığı tehlike altında...
Daha önce İl Genel Meclisi gündemine de getirilen konuyla ilgili, CHP Çanakkale İl Genel Meclisi üyesi ve Çevre Komisyon Başkanı Nejat Önder, CHP Lapseki İl Genel Genel Meclisi Üyesi Ali Özkan Aldemir, CHP Bayramiç İl Genel Meclisi Üyesi ve Köye Yönelik Hizmetler Komisyonu Başkanı Zeki Sezer, AK Parti Lapseki İl Genel Meclisi Üyesi Halil Özer, AK Parti Biga İl Genel Meclisi üyesi Saim Yılmaz, AK Parti Lapseki İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Engin ve MHP Yenice İl Genel Meclisi Üyesi Recai Ertan bölgeye giderek incelemelerde bulundular. Konuyla ilgili yapılan konuşmalarda şu ifadelere yer verildi...
Önder: "İşletme kaçak bir şekilde devam ediyor"
CHP Çanakkale İl Genel Meclisi üyesi ve Çevre Komisyon Başkanı Nejat Önder: "Burada bir asbestli malzeme söz konusu. Onun olduğu yere de rüzgar gülü projesi var. Burada çalışan insanlara asbest maddesi rüzgardan toz olarak ağızdan teneffüs edildiğinde ciğere yapışır. 2011 yılında da yolların ve Dumanlı Köyü`ndeki kokunun asbestle sıvanmış olmasından dolayı ve Dumanlı Köyünde 9 ölümden 5`inin kanserden kaynaklı olmasından dolayı İl Sağlık Müdürlüğü, ÇOMÜ Göğüs Hastalıkları bölümü yer bilimcileri ve jeofizik dalı başta olmak üzere burada bir bilimsel çalışma yapıldı. Sağlık Bakanlığına gönderilen numunelerden sonra buradaki asbestin kanser akalarıyla bağlantısı olduğunu, ilgili olduğu ve zararlı olduğu söyleniyor. Zaten hepimiz biliyoruz ki 50 ülkede asbest malzemesinin kullanımı yasaktır. Buna dayalı da ön izin ile kullanılan bu malzemeden dolayı 1 milyona yakın insanın öleceği tahmin edilmektedir. Biz de insan sağlığı önemli diyoruz. Tamam yenilebilir enerji olsun karşı değiliz ama insan sağlığını tehdit eden böyle bir yapılaşma olduğu için buradayız. İşletmenin hiçbir yerden izin almadığını başladığını biliyoruz. İmar müdürümüz iki kez bu işletmenin işleyişini durdurmasına, mühürlememize rağmen maalesef mühürler feshedilerek işletme kaçak bir şekilde devam ediyor. "
Karaduman: "Üzeri en az bir metre kapatılacak"
Dumanlı Köyü Muhtarı Erol Karaduman: "Asbest söylentisi var ama tam ne olup olmadığını bilmiyoruz. Biz bunun şirketten sözünü aldık, üzeri en az bir metre kapatılacak. 15 bin metreküp toprak getirilip buranın üzeri kapatılacak. Bunun da sözünü aldık. İnsan sağlığına zararlı mıdır değil midir devletimizin takdiri."
Özer: "Olayın takipçisi olacağız"
AK Parti Lapseki İl Genel Meclisi Üyesi Halil Özer: "Dumanlı Köyümüzün merası içerisindeyiz. Bu bölgede yapılacak olan rüzgar güllerinin yol geçişi sırasında yapılan kazı çalışmalarında asbeste rastlandı. Daha önce 2011 yılında asbestle alakalı bölgede çalışma vardı. Biz de hem yerinde görmek hem de firma yetkililerinden ve köy muhtarımızdan bilgi almak adına bugün bölgeye geldik. Bölge köylerimizin zarar görmemesi için elimizden gelen ne varsa yapmaya hazırız. Firma yetkilileri muhtarımıza asbest çıkan yeri toprakla kapatacaklarına dair söz vermişler. Çıkan toprağı da başka yerde kullanmadıklarını, depo ettiklerini daha sonra tekrar gömeceklerini söylemişler. Vatandaşlarımızın zarar görmemesi adına olayın takipçisi olacağız. Konu hassasiyetle yakından takip ediyoruz. Ne gerekiyorsa yapılması için, siyaset üstü tüm partilerle birlikte destek vererek elimizden gelen gayreti hep birlikte göstereceğiz."
Acar: "Arkamızda Cumhurbaşkanı var dediler"
Beyçayır Köyü Muhtarı Zühtü Acar: "Bizim köyün halkı bunu istemiyor. Millet hasta olup ölüyor bu toprak yüzünden. Bizim köyden de şirket arazi aldı. Yol falan yaptılar, sonra işlem durdu. Muhtarlığın kendi arazisini de istimlak ettiler, ben paramı alamadım daha. Adam paranı vereceğim diyor, vermiyor. Toprak sahiplerini de korkuttular. Siz arazinizi 15`e vermezseniz biz istimlak yapar 7`ye
alırız, dediler. Arkamızda Cumhurbaşkanı var, Cumhurbaşkanlığı kanunu var dediler."
Dereli: "Arazimizi alıp parasını da ödemediler"
Arsa sahibi Hüseyin Dereli ise şirket tarafından arazisinin parasının verilmediğini söyledi. Dereki: "Arazinize hiç zarar vermeyeceğiz dediler, ama arazimizi alıp parasını da ödemediler. Bütün sözleri yalan oldu. Arsamı vermem deyince, cumhurbaşkanlığı hızlı kamulaştırma ile yerinizi her türlü alırız, dediler. Ya verirsin, ya da istimlakla ucuza gider dediler. Biz de inandık, yeri verdik" dedi.
Kavak: "Şikâyet etmek zorunda kaldık"
Çalışmalara yakın bir bölgede yaşayan Kenan Kavak ise şirketi şikayet ettiğini söyledi. Kavak; " Burada asbestli toprağı kazıyorlar, o da insan sağlığına zararlı olduğu için şikâyet etmek zorunda kaldık. Toprak kazıldığında asbest bembeyaz çıkıyor ortaya, rüzgârla her yere savruluyor. Biz de bu bölgede yaşıyoruz. Asbestli toprağı kamyonlarla başka bölgeye taşıyorlar. Bu hastalığı bu şekilde yayıyorlar. 4 Mart`ta şikâyette bulunduk. Daha önce bu bölge kazıldı asbestli olduğu öğrenilince kapatıldı. Dumanlı köyünde bu yüzden ölen insanlar ve hala hasta olan insanlar var. Şimdi tekrar bu toprağı açığa çıkartıyorlar" dedi.
(Atakan Alkış)