“Zeytincilik biter”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın yaptığı yönetmelik değişikliği “zeytinlik saha”sını yeniden tanımlayarak 25 dekar (25 bin metrekare) altındaki zeytinlikleri, hidro elektrik santral (HES) inşaatlarına, turizm tesislerine ve konut yapılanmasına açmasının, zeytinciliğin bitirilmesi anlamını taşıdığını belirten Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus; “Zeytinlik sahalarının imara açılıp buralara termik santrallerin yapılması hoş olmaz. Bu tür işletmelerin ve fabrikaların kurulması o bölgedeki zeytinciliğin bitirilmesi anlamına gelir. Bundan da hem üreticiler hem de Çanakkale zarar görür” dedi.
“Zeytinlikleri talana açıyorlar”
Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Hicri Nalbant ise; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın yasadaki yönetmelik değişikliği ile birlikte zeytinliklerin tamamını talana açtığını söyledi. Zeytinlik sahalarının talana açılmasını büyük bir tehlike olarak nitelendiren Nalbant; “Ziraat Mühendisleri Odası hazırlıklarını yaptı ve yargıya başvuracak. Başka kurumlarda başvuracak. Sonuçta, bu yönetmelik değişikliği iptal edilecek. Ama endişemiz yönetmelik değişikliği iptal edilinceye kadar bazı zeytinliklerin zarar görmesidir” dedi.
Yeni `Zeytinlik saha` tanımı yönetmeliğiyle büyük bir kaosun önünü açan Gıda Tarım ve Ormancılık Bakanlığı, geçimini zeytin üretimi ile sağlayan çiftçileri tedirginliğe sürükledi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın yaptığı yönetmelik değişikliği “zeytinlik saha”sını yeniden tanımlayarak 25 dekar (25 bin metrekare) altındaki zeytinlikleri, hidro elektrik santral ( HES ) inşaatlarına, turizm tesislerine ve konut yapılanmasına açtı. Yönetmelikte yapılan bu değişiklik, Kazdağlarını ve civarındaki zeytinlikleri yapılaşma tehdidi karşısında bırakıyor. Bu tehdit nedeniyle sıkıntıya düşen üreticiler, zeytin sahalarının imara açılmasının son derece yanlış bir yöntem olduğunu ifade ettiler.
Ulus; “Zeytincilik biter”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın yaptığı yönetmelik değişikliği “zeytinlik saha”sını yeniden tanımlayarak 25 dekar (25 bin metrekare) altındaki zeytinlikleri, hidro elektrik santral (HES) inşaatlarına, turizm tesislerine ve konut yapılanmasına açmasının, zeytinciliğin bitirilmesi anlamını taşıdığını belirten Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus; “Çanakkale zeytinlik sahaları bakımından oldukça zengin bir il. Özellikle Ezine ve Ayvacık bölgesinde geçimini zeytinden sağlayan üreticiler var. Bu bölgelerde zeytinlik sahalarının imara açılıp buralara termik santrallerin yapılması hoş olmaz. Bu tür işletmelerin ve fabrikaların kurulması o bölgedeki zeytinciliğin bitirilmesi anlamına gelir” dedi.
“Üreticiler zarar görür”
İmara açılan zeytinlik sahalarına HES gibi çevreye zarar veren işletmelerin kurulmasıyla üreticilerin ciddi zarar göreceğini ifade eden Ulus; “Zeytincilik Çanakkale için önemli bir sektör. Sadece zeytin yok bunun zeytinyağı da var. İnsan sağlığına en faydalı ürünlerden bir tanesi. Eğer oralara sağlığa zarar verecek yapılar yapılırsa tabiî ki oralarda bulunan zeytinlerin kirlenmesi demektir. Bundan hem üreticiler hem de vatandaşlar son derece zarar görür. Zeytinlik sahalarının kirlenmesiyle birlikte insan sağlığına zarar verecektir. Bu nedenle bu tür arazilerden kaçınılması gerekir. Buralarda termik santral gibi çevreye zararı olan her türlü işletmenin kurulacağını da sanmıyorum. Çünkü zeytin olmayan bölgeler var. Oralarda bu tür işletmeler kurulabilir. Yani, zeytin olmayan alanların dışına kaydırılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Nalbant; “Zeytinlikleri talana açıyorlar”
Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Hicri Nalbant ise; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın yasadaki yönetmelik değişikliği ile birlikte zeytinliklerin tamamını talana açtığını söyledi. Zeytinlik sahalarının talana açılmasını büyük bir tehlike olarak nitelendiren Nalbant; “Bu yasa ile zeytinliklerin tamamı talana açılmıştır. Bu çok büyük bir tehlikedir. Ziraat Mühendisleri Odası hazırlıklarını yaptı ve yargıya başvuracak. Başka kurumlarda başvuracak. Sonuçta, bu yönetmelik değişikliği iptal edilecek. Ama endişemiz şudur. Yönetmelik değişikliği iptal edilinceye kadar bazı zeytinlikler zarar görebilir. Hem zeytinlerimiz hem de zeytin üreticileri bu yönetmelik değişikliğinden dolayı büyük bir zarara uğrar. Kazdağlarındaki ormanlar ve zeytinlerimiz olmasa Çanakkale’nin değeri hiçbir şey ifade etmez. Belki zeytin üreticilerini, ‘Zeytinlikleriniz para edecek ya da kolay satılacak’ gibi yanlış bir şekilde yönlendirebilirler. Yanılıyorlar o iş olmayacak” dedi.
“Çok uğraştılar fakat değiştiremediler”
Daha öncede yasanın ilgili maddesini değiştirmek için özellikle madencilerin uğraştığını ancak bunu başaramadığını kaydeden Nalbant; “3573 sayılı Zeytincilik Yasası’nın 20. Maddesi ‘Zeytinliklere 3 kilometre mesafeye kadar toz çıkaran, kimyasal atık bırakan, zeytinlerin gelişmesini önleyen hiçbir tesis kurulamaz’ diyor. Bu ifade son derece açıktır. Yasanın bu maddesini değiştirmek için özellikle madenciler çok uğraştılar. Fakat değiştiremediler. Geçtiğimiz yıllarda genel kuruldan geri çekildi. Şimdi ise yönetmeliğini değiştirmeye kalkıyorlar. Madde duruyor, yönetmeliğini değiştiriyorlar. Bunu da ne yazık ki, zeytinleri korumakla görevli bir bakanlığa yaptırıyorlar. Bu son derece üzüntü verici bir durumdur” şeklinde konuştu.
Nalbant sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çanakkale zeytin anlamında en şanslı illerinden bir tanesi. Bizler, zeytin yetişen bir bölgede yaşamaktan çok mutluyuz. Zeytin, mitolojide barışın, bereketin ve sağlığın simgesi olarak geçer. Kutsal ağaçtır. Hemen her şeyi değerlendirilir. Zeytin yağı derler o zeytin suyudur. Hiçbir yan etkisi yoktur. Çünkü sıkıldığı andan itibaren herhangi bir uygulama yapmadan tüketebilirsiniz. Çok değerli bir besindir.”
