Şimdi neredeler?

Çanakkale Bienali etkinlikleri kapsamında kente gelen Yazar-Yönetmen ve Bir Zamanlar Yayıncılığın sahibi Osman Koker, 1915 öncesi ve Cumhuriyeti ilk yıllarındaki nüfus sayımlarına göre Türkiye`nin neredeyse her yerinde halkların bir arada yaşadığını ifade etti. Çanakkale`nin de aralarında bulunduğu neredeyse tüm illerde Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin, Bulgarların, Levantenlerin, Süryanilerin, Keldanilerin, Nasturilerin, Ezidilerin ve Türklerin bir arada kardeşçe yaşadığı rakamlarla anlatılırken, katılımcılar, “Şimdi nerede bu eski dostlarımız, komşularımız?” demekten kendilerini alamadılar.

728
 
 
Bu yıl 4`üncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Çanakkale Bienali etkinlikleri kapsamında kente gelen yazar-yönetmen, araştırmacı ve Bir Zamanlar Yayıncılığın sahibi Osman Koker, “Birinci Dünya Savaşı Öncesinde Türkiye’de Kültürel Çeşitlilik ve Çanakkale” adlı sunumunu Mahal Sanat`ta gerçekleştirdi. Koker, Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonu’nda bulunan, Osmanlı şehirlerinin 20. yüzyıl başındaki fotoğraflarının yer aldığı 10 bini aşkın kartpostal arasından seçtiği 100 kadar kartpostalın eşliğinde, farklı şehirlerde yaşayan Rumları, Ermenileri, Yahudileri, Bulgarları, Levantenleri, Süryanileri, Keldanileri, Nasturileri, Ezidileri anlattı. Sunumunda Çanakkale’ye özel bir yer ayrılan Koker, Çanakkale merkezi, Gelibolu, Eceabat, Gökçeada ve Bozcaada’dan 50 kadar kartpostal üzerinden bu yerleşim yerlerinin Birinci Dünya Savaşı öncesi sosyoekonomik yapısı ve kültürel çeşitliliği hakkında veriler sundu. Sunumunda Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında yapılan nüfus sayımlarını da ekleyen Koker, izleyenlerin akıllarında soru işaretleri bıraktı. Sunumunun öncesinde gazetecilere açıklamada bulunan Koker, “Birinci Dünya savaşı öncesinde Türkiye sınırları içerisinde nasıl bir kültürel çeşitlilik vardı? Çanakkale Birinci Dünya savaşı öncesi nasıl bir şehirdi? Onu anlatıyorum. Çanakkale’den de 50 kadar kartpostal göstereceğim. Geçmişteki farklılıklara tahammülsüzlük gösterenler zaten günümüzde de farklılıklara tahammülsüzlük gösteriyorlar. Yaptığımız iş bir diğer anlamda eğitim faaliyeti” dedi.
 
 
Nerede o komşularımız?
Koker, 1914`te yapılan nüfus sayımına göre Türkiye`nin nüfusunun 16 milyon olduğunu ifade ederken, bu sayının 12 buçuk milyonunun Müslümanlar, 3 buçuk milyonunun ise diğer gruplar olduğunu söyledi. 1914 sayımına göre 1 milyon 730 bin Rum, 1 milyon 170 bin Ermeni, 180 bin Yahudi yurttaşın yaşadığı topraklarda, 1927 sayımına göre ise 13 milyon 260 bin Müslüman, 340 bin diğer inanışlardan halkın yaşadığını söyledi. Koker`in verdiği rakamlara göre ise, 1924`te sayısı 1 milyonun üzerinde olan Ermeni ve Rum vatandaşların sayısında büyük bir düşüş meydana geldiği görülüyor. Öyle ki 1 milyon 730 bin Rum vatandaşın, 1927 sayımlarına göre sayısı sadece 110 bin olarak belirlenirken, 1 milyon 170 bin olan Ermeni yurttaşın sayısının ise 100 bine gerilediği gözlendi. 1965 sayımında ise Rum vatandaşların sayısı 73 bin, Ermeni vatandaşların sayısının ise 80 bin olduğu kayıtlara geçti. 2014 yılında ise 75 milyon olan Türkiye nüfusunun 74 milyon 908 bininin Müslüman, 92 bininin ise diğer inanışlar olduğunu ifade eden Koker, Türkiye`de 60 bin Ermeni`nin, 2 bin Rum`un, 20 bin Yahudi`nin ve 10 bin Süryani`nin yaşadığının kayıtlara geçtiğini söyledi.
 
Çanakkale`de de durum farklı değil!
1914 nüfus sayımına göre ise Çanakkale merkezde 13 bin 596 Müslüman’ın yaşadığının kayıt altına alındığını söyleyen Koker, bunların dışında 4 bin 358 Rum, bin 269 Ermeni, 2 bin 961 Yahudi`nin yaşadığını ifade etti. Koker, Ezine, Ayvacık, Bayramiç, Biga, Lapseki, Gelibolu, Eceabat`taki sayım sonuçlarında da yine Müslümanlar başta olmak üzere çeşitli inanışlara ait yurttaşların bulunduğunu ifade etti. Çanakkale`de özellikle Gelibolu`da 16 bin, Eceabat`ta ise 10 binin üzerinde Rum vatandaşın bulunduğunun kayıtlarda olduğunu ifade eden Koker, Ermeni vatandaşların, Çanakkale Merkez, Ezine ve Gelibolu`da yoğunluklu olarak yaşam sürdüklerini, Yahudi yurttaşların ise Çanakkale merkez ve Gelibolu`da yoğunluklu olarak yaşadıklarını belirtti.
 
Kafalarda soru işaretleri kaldı?
Koker`in resmi belgelere dayanarak ortaya çıkardığı bu durumun ardından, Çanakkale ve ilçelerinde çeşitli inanışlara tabi olan yurttaşlara ait yapıların bile birçoğunun korunamadığı ifade edilerek, “Peki nereye gitti o komşularımız?” demekten kendilerini alamazken, mübadele başta olmak üzere çeşitli nedenlerle yüz binlerce insanının Anadolu`yu terk ettiği gerçeği hatırlandı. Geride ise, Koker`in sunumunu yaptığı kartpostallardaki o kareler, ya da büyük bölümü yıkılıp `traşlansa` da onlara ait eski yapılar kaldı.
Paylaş