Serdar Soydan, Kazdağları için Ankara’dan seslendi

TBMM Çevre Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Çanakkale Milletvekili M. Serdar Soydan, son günlerde
ülkenin değişik bölgelerinde çevre sorunlarına karşı mücadelesini sürdüren halka destek verdi.

584
‘Korkutma ve yıldırma politikaları güdülüyor’
Türkiye’nin değişik illerinde ve özellikle Çanakkale’de gündeme gelen çevre sorunları ile ilgili basın açıklaması yapan CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, sağlıklı yaşam için mücadele eden vatandaşlara karşı güvenlik güçleri tarafından ciddi bir baskı, korkutma ve yıldırma politikası uygulandığını söyledi.
 
‘Her yer tehlike altında’
Soydan; “Tehlikeli nükleer santraller, kirletici taş ocakları, zehirleyen termik santraller, doğal yaşamı katleden HES ler, denizleri yok eden balık çiftlikleri, vahşi sömürünün simgesi altın madencileri doğayı yaşanmaz kılmaya başlamışlardır. İnsanı ve doğayı acımasızca, vahşice sömüren çarpık kentleşme ve sanayileşme politikalarına karşı, sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını savunanların mücadelesi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de değişik bölgelerinde sürmektedir” diyen Soydan, bu duruma karşı seyirci kalmayacaklarını söyledi.
 
CHP olarak çevre sorunlarına karşı mücadele eden halkın sonuna kada yanında olduklarını vurgulayan Soydan şu şekilde konuştu: “1915 yılında dönemin egemen güçleri tankları ve topları ile işgal edemedikleri dünya mirası olan Çanakkale bölgemizi, altıncı şirketleri ile geçebileceklerini, işgal edebileceklerini, havasını, suyunu, toprağını yok ederek Çanakkale’yi ele geçirebilecekleri hayal-lerine kapılmasınlar. Çanakkale 97 yıl önce olduğu gibi bugünde geçilmeyecektir. Çanakkale’den tüm ülkemize yayılacak çevre mücadelecilerinin meşalesi Anadolu’nun dört bir köşesine yayılarak suyumuzu, toprağımızı ve havamızı korumaya alacaktır”
 
Türkiye’nin değişik illerinde ve özellikle Çanakkale’de gündeme gelen çevre sorunları ile ilgili basın açıklaması yapan CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, sağlıklı yaşam için mücadele eden vatandaşlara karşı güvenlik güçleri tarafından ciddi bir baskı, korkutma ve yıldırma politikası uygulandığını söyledi.
 
Soydan; “Tehlikeli nükleer santraller, kirletici taş ocakları, zehirleyen termik santraller, doğal yaşamı katleden HES ler, denizleri yok eden balık çiftlikleri, vahşi sömürünün simgesi altın madencileri doğayı yaşanmaz kılmaya başlamışlardır. İnsanı ve doğayı acımasızca, vahşice sömüren çarpık kentleşme ve sanayileşme politikalarına karşı, sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını savunanların mücadelesi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de değişik bölgelerinde sürmektedir. Tüm baskı ve yıldırmalara karşı sağlıklı yaşam hakkını savunanlara, doğa ve çevre mücadelesi verenlere karşı güvenlik güçleri ve hukuk sistemi ciddi bir baskı, korkutma ve yıldırma politikası uygulanmaktadır. Çevre mücadelesi her yerde sert tedbirlerle sindirilmek, bastırılmak istenmektedir. Doğa ve çevre yağmasının zirveye ulaştığı 10 yıllık AKP iktidarı döneminde sağlıklı bir dünyada yaşam hakkını savunanlara yönelik yüzlerce tutuklama, gözaltı ve davalar açıldı, zaman zaman orantısız güçler kullanıldı. Hopa da, Eşme de Tortum da, Gerze de, Bergama da, Kayseri Sarız da, İzmir Efemçukuru’nda, Kaz Dağları’nda kısacası Anadolu’nun dört bir yanında toprağını, havasını, suyunu, kasabasını, köyünü yani yaşam alanlarını savunanlar baskılar, gözaltılar, tutuklamalar ve davalarla karşılaşmaktadırlar. Çevre direnişlerini destekleyen duyarlı bilim insanları, avukatlar, yerel yöneticiler, çevre haberi yapan gazeteciler yatırımcı şirketlerin açtıkları davalarla susturulmaya, sindirilmeye çalışılmaktadır” dedi.
 
“Çanakkale’de yaşananlar ibret verici”
Çanakkale’de yaşanan çevre sorunlarına değinen Soydan, uzun bir süredir gözlerini rant bürümüş yabancı madencilerin dolaştığını ifade etti. Özelikle tarihi ve coğrafyası ile dünyanın sayılı bölgelerinden birisi olan Çanakkale’de yaşananların ibret verici bir olayı gözler önüne serdiğini dile getiren Soydan; “Tarihi Coğrafyada, Kazdağı-Yöresi ve Biga Yarımadası’nda Yaşananlar Tüm Türkiye’yi tüm dünyayı ilgilendirmektedir. Havasını soluduğumuz, sularını içtiğimiz, meyvesini sebzesini peynirini yediğimiz Çanakkale bölgesinde uzun bir süredir gözlerini rant bürümüş yabancı madenciler dolaşıyor. Çanakkale ilinin hemen yanı başında, tepelerinde, dağlarında, yer altı ve yerüstü su havzalarının üzerinde cirit atan ‘Madenci Şirketler’ almış oldukları sondaj ruhsatları ile arsızca ve hayâsızca faaliyetlerine devam ediyorlar. Daha şimdiden gelinen noktada onlarca köyün ve Çan ilçesinin sokak çeşmelerinden akan sular bulanmış, yöre halkı para ile satın aldıkları damacana suyuna muhtaç bırakılmıştır.
 
Bugüne kadar Biga Elmalı,  Lapseki Şahinli,  Bayramiç Kuşçayırı,  Çan Söğütalan, Bayramiç Muratlar’da yöre halkı yan yana omuz omuza gelerek madencilik şirketlerini istemediklerini tutanaklar ile kayda geçirmişlerdir. 23.02.2012 tarihinde, Çan’ın Kızılelma Köyünün onurlu ve vatansever insanları dağlarında yapılması planlanan madencilik faaliyetlerini istemediklerine dair tutanaklarını komşu köyler adına muhtarları ile birlikte imzalamışlardır. Kısacası onlar da tarihe not düşmüşlerdir” diye konuştu.
 
“Çeşmelerimizden zehir akacaktır”
Çanakkale’nin su kaynağı Atikhisar Barajı’nın altın üretimi nedeniyle kirlenmesi halinde çeşmelerden zehir akacağını kaydeden Soydan; “İlgili yabancı firmalar yanlarına aldıkları yerli işbirlikçileri ile birlikte Çanakkale’nin Kirazlı Köyünde hukuk dışı, yasa dışı, yöre halkı ve Çanakkale halkının katılmasına izin verilmediği ‘ÇED Toplantısı’ yapmışlardır. Ağı Dağı ve Kirazlı altın işletmesi projesi tüm Çanakkale halkının, Çan, Bayramiç yöresi ve köylerinin suyuna, yaşam alanlarına, geçim kaynaklarına yapılan açık bir saldırıdır. Çanakkale’nin içme kullanma ve tarımsal faaliyetlerinde kullandığı su kaynağı Atikhisar Baraj Göleti, altın üretimin kaçınılmaz sonuçları olarak  arsenik, kurşun, bakır, cıva gibi ağır metallerle dolacak, göl ‘atık ve asit gölüne dönüşecek’ kısacası çeşmelerimizden zehir akacaktır” dedi.
 
“Halkın sonuna kadar yanındayız”
CHP olarak çevre sorunlarına karşı mücadele eden halkın sonuna kada yanında olduklarını vurgulayan Soydan şu şekilde konuştu: “1915 yılında dönemin egemen güçleri tankları ve topları ile işgal edemedikleri dünya mirası olan Çanakkale bölgemizi, altıncı şirketleri ile geçebileceklerini, işgal edebileceklerini, havasını, suyunu, toprağını yok ederek Çanakkale’yi ele geçirebilecekleri hayallerine kapılmasınlar. Çanakkale 97 yıl önce olduğu gibi bugünde geçilmeyecektir. Çanakkale’den tüm ülkemize yayılacak çevre mücadelecilerinin meşalesi Anadolu’nun dört bir köşesine yayılarak suyumuzu, toprağımızı ve havamızı korumaya alacaktır. Havası, suyu ve torağıyla gelecek kuşaklara tertemiz, pırıl pırıl bir Çanakkale ve Türkiye devredilecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
 
Partimiz CHP ve bizler temiz, yaşanıla bilinir bir ülke ve dünya için mücadele edenlerin sonuna kadar yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Hepimizin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını her platformda savunmayı her ne pahasına olsun sürdürmeye devam edeceğiz. Ekonomik rant uğruna geleceğin yok edilmesine seyirci kalmayacağız.”
Paylaş